Bölüm 39

101 32 12
                                    

Sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Dur, baba mı? Şaşkınlığım iyice artmıştı. Egemen Eren'in babası mıydı? Nasıl ya bir dakika! Eren'in baba dediği adam o iğrenç geçmişin içindeydi ve Erdem... Bir dakika Erdem, Savaşlardan neden nefret ediyordu diye kendi kendimi yiyip bitiriyordum ama şimdi... O lanet geçmişte babamların bu adamdan hoşlanmadığını biliyordum ve Erdem'in ses kaydında dediği şeyler... Babam o kadına aşık değildi sadece hesabını sordu. Neyin hesabı? Burada ne oluyor?

Eren ve babasının arasında soğuk bir elektrik vardı. Bizimkiler ise boş gözlerle ikisine bakıyordu. Ben ise yine geçmişe gitmiştim. Hala geçmişe dair çözemediğim bazı şeyler vardı. Aynen şuan da kendi içimde girdiğim karmaşadaki gibi. Zamanı gelince onların da icabına bakacaktım.

"Döndüm Amerika'dan. Duydum her şeyi. Savaş'ın sana yaptıkları da dahil," diye kısa bir açıklama yaptı Egemen Bey.

"Niye gittin ki? Gitmesen duyduğun şeyler yaşanmayacaktı bile," dedi Eren kırgınlıkla.

Hiçbir şey demedi Egemen Bey. Sessizlik oldu ve bu sessizlik can acıtan türdendi. Dayanamayıp konuştum.

"Benimle ne konuşacaktınız?" dedim.

"Erdem ve babasının işini ben halledeceğim. Savaş'ta pişman ama yaptığı şeyin telafisi olmaz biliyorum. Sadece mahvolan hayatları iyileştirmek için geldim. Ilk önce de kendi oğullarımı iyileştireceğim."

Eren güldü ama sinirinden.

"Giderken umrunda değildik, ne oldu imana mı geldin birden?"

"Eren oğlum-"

"Bana oğlum deme, bugün o Savaş'a da dedim sana da diyorum. Benim tek ailem bu gördüğün beş insan. Ne sen varsın benim için ne o Savaş ile Yasin."

Eren son sözünü söyleyerek dükkandan çıktı. Egemen Bey arkasından gitmek istedi ama ben tuttum kolundan.

"Onu artık üzemezsiniz. Bende açtığınız yarayı da kapatamazsınız. Kime ne yaparsan yap umrumda değil. Ben ve kardeşlerimden uzak dur diğer iki oğlunla yeter. Bir daha da çıkma karşımıza. Hadi eyvallah," diyerek kapıyı gösterdim.

İNTİKAM 1: Karanlık OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin