Bugün Enes ile evleneli tam bir ay olmuştu. Ve hala tık yoktu Enes'te. Üstelik İsviçre biletinin de tarihi çok yakındı artık. Hayır, Enes'e sevdiğimi belli etmek için neler yapıyordum ama hala Savaş'ta takılıydı. Ben Savaş'ı bu kadar takmıyordum kafaya. Ama o hala onu seviyor olmamdan korkuyordu işte.
Ben artık mutlu olmak istediğim için, kendi hayatımı belli bir düzene koymak için ciddi bir yolda adım atmıştım. Zamanla da her şeyimle uyum sağlamaya başlamıştım. Sonuçta kalkıştığımız iş bir çocuk oyuncağı değildi. Ama karşımdaki insandan gördüğüm muamele yanan canıma körük oluyordu.
"Hayırdır kuzum?"
Ablamın sesi, beni bulunduğum ortama geri döndürdü. Ablama döndüm ve gözlerine baktım. Kızlarla birlikte iş yapıyorduk benim odada. Ben çamaşırları katlıyordum, Dilan ütülenecekleri ütülüyordu. Ablam benim katladıklarımı, Ela ise Dilan'ın ütülediklerini yerine koyuyordu.
"Gideceksin diye üzülmüyorsundur inşallah," dedi Dilan benim suskunluğumun üzerine.
"Yok, konu farklı," deyip yüzümü astım.
Enes annemden ayrı kalacağım diye son ayımızı da bizim evde geçirmeme izin vermişti. Birlikte kalıyorduk tabi. İsviçre'den dönünce tutacaktık evi.
"Enes ile hala," deyip utancımdan geri sustum.
"Niye kızardın lan," dedi Ela gülerken.
Cidden anlamadınız mı, dercesine yüzlerine bakıp gözlerimi devirdim. Ama ablam anlamıştı galiba. Gülerek şaşkınlıkla baktı yüzüme.
"Hiç mi?" dedi gülmesine devam ederken.
"Hiç, hala Savaş'ı seviyorum sanıyor."
"Ay kıyamam dur yeni anladım," dedi Dilan gülerek.
Sonunda, bakışımı yolladım Dilan'a. Hala konuyu anlamamış olan Ela mal gibi yüzümüze bakınca Dilan anlatma çabasına girdi.
"Daha mercimek fırın olmamış."
"Hı?" dedi Ela.
"Bizimki hala kız," dedi bu sefer ablam.
"Ee ne alaka?" dedi bu sefer Ela.
Ablam ve Dilan pes edercesine susunca Ela'ya ümitsiz vakaymış gibi bakmaya başladım.
"Daha birlikte olmadık hiç, ne zor geldi anlamak ya," dedim sinirden gülerken.
"Oha, niye lan? Karı kocasınız işte, günahı da yok," dediğinde Ela hepimiz gülme krizine girmiştik.
Gülmemiz bitince yine yüzümü asarak döndüm kızlara.
"Ne yapacağım ya? Sevmiyorum Savaş'ı, ben sana aşığım, diyorum. Tık yok," dedim.
Ben bütün ömrümü kocam denen adamla köşe kapmaca oynar gibi benden kaçışını izleyerek mi geçirecektim?
"Biz bu gece evden gidelim sen de artık cicili bicili giy. Etkile metkile bişe yap," dedi Dilan.
"Aynen, İsviçre'ye de pek bir şey kalmadı zaten," dedi bu sırada Ela.
"Ha bu arada üç gün sonra gitmiyoruz. 11 Aralık yola çıkıyoruz. İş ertelendi. O işin sahibi önce Türkiye'ye gelerek Enes'in şirketini gezmek istemiş," dedim önemsiz bir şeymiş gibi.
Erenlerin haberi vardı da kızları demeyi unutmuştum. Onlar da şimdi öğrenmiş oldu. Ve öğrenmeleriyle gülüşlerinin güzelleşmesi bir oldu.
"Tamam, Enes'in gelmesine yarım saat kaldı. Biz çıkalım sen hallet. Bu gece kimse gelmez korkma," dedi ablam göz kırparak.
![](https://img.wattpad.com/cover/262293036-288-k896209.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM 1: Karanlık Oyun
Chick-Lit"Benim intikamım seni vicdanınla baş başa bırakmak oldu!" Canını yakan geçmişin hesabını sormak için türlü acımasız oyunlar hazırlayan Erdem, amacına ulaşmaya başlamıştır ve herkesi imkansıza sürüklemiştir. Aşık olduğu adamın,babasının katili olduğu...