3-

966 61 0
                                    

" Anladın mı beni? Eğer abini kurtarmak istiyorsan benimle evleneceksin. " Ona arkamı dönüp kapıyı açmaya çalıştım ama kilitliydi.

" Kapıyı aç, inmek istiyorum. " Kerem bir şey demeden kilidi açmıştı.

Kapı açıldığı an kendimi dışarı attım. Temiz hava almam gerekiyordu. O da peşimden geldi. Hiddetle ona doğru yürüdüm.

" Sen delirdin mi? Kamera şakası falan mı yapıyorsunuz bana? Şakaysa hiç komik değil. " İki adım atıp tekrar ona döndüm.

" Ne yapmaya çalışıyorsun? " Yanıma gelip kolumu tuttu. Gözleri ben ciddiyim dercesine bakıyordu. Evet, sanırım ciddiydi.

" Kuzey Ilgaz'a açılan davayı bir telefonumla kapattırırım. Ama benimle evlenirsen.. "

**

Eve geldiğimde abim mutfakta oturmuş boş boş duvara bakıyordu. Çantamı ve montumu sandalyenin üzerine bırakıp yanına gittim. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Bana baktı, karşısındaki sandalyeye oturup masanın üzerindeki elini tuttum.

" Bugün bir avukatla görüştüm. O davayı kaybedersem evi, kafeyi, ve İzmir'de bulunan evi ipotek ettirmek zorunda kalacağız. Senin bunun bir parçası olmanı hiç istemiyorum. Özür dilerim Mila'm."

Her şeyimizi alacaklardı. Abimin bir suçu olmamasına rağmen hem de. Karara itiraz etsek bile karşı tarafı savunan iki avukat vardı ve çok güçlülerdi. Dava açan kadın ünlü bir iş adamının kardeşiydi. " Üzülme abiciğim, bunu da atlatacağız. Neler atlattık biz. "

Abim yatmak için odasına girdiğinde ben de kafede çalışan Cansu'yu aradım. Cansu'nun sevgilisi avukattı ve çok başarılıydı işinde. Kerem'in yanından ayrıldıktan sonra kafeye uğramayıp direk eve gelmiştim.

" Mila Hanım, buyurun? " Benden biraz çekiniyorlardı. Aslında arkadaş gibi yaklaşmaya çalışıyordum ama yinede çekiniyordu çalışanlar benden. " Sevgilini de alıp bana gel, çok önemli."

**

" Dava dosyasını inceledim, aslında pek bir delil yok ama karşı taraf dava konusunda ısrarlı. Araya birilerini de sokmuş. Abiniz hapse girmez ama yüklü bir tazminat ödeyebilir, ayrıca bu ev, arabalar , kafe.. Varsa diğer taşınmazlarınız elinizden gidebilir. Davayı kaybetmeniz yüksek ihtimal."

Onlar gittikten sonra ne yapacağımı düşündüm. Teklifi kabul edersem tanımadığım ve sevmediğim bir adamla evlenecektim. Hayallerime çok tersti. Ben aşık olup evlenmek istiyordum. Annemle babam gibi.. Babam önceden kötü biriymiş ama annemi tanıdıkça iyi biri olmuş. Ve aşık olmuş anneme. Küçükken teyzemin mezarına gidince annem dayanamaz ağlardı. Babam da anneme kızardı, ağlamana dayanamıyorum diye. Babam yaşlanınca huysuz bir ihtiyar olmuştu ama yinede annemi kıskanmaya devam ediyordu. Onların aşkı ölümsüzdü. Ama sanırım ben aşık olup da evlenemeyecektim. Telefonumu elime alıp Kerem'i aradım, ilk çalışta açtı.

" Teklifini kabul ediyorum."

Sabah uyandığımda gözlerim acıyordu, uyuyana kadar ağlamıştım gece. Kerem bugün dava işini halledecekti. Yarın da yıldırım nikahıyla evlenecektik. Herkese severek evlendiğimizi söylememi istemişti. Ben İrem'e bunu nasıl yapacaktım? En yakın arkadaşıma nasıl ihanet edecektim ben, beni asla affetmeyecekti.

Kerem-

Kahvaltıdan sonra halamı bahçede yalnız otururken yakalamıştım. Gülümseyerek karşısına oturdum. Şüpheyle bana baktı, normalde hiç oturup da sohbet etmezdik.

" Dava ne alemde? Nasıl gidiyor?"

Botokslu yüzünü bana dönüp gülümsemeye çalıştı. Gülümserken zorlanıyordu. Elindeki telefonu sehpaya bıraktı.

" O adamın donuna kadar alacağız Kerem. Neyse donu ona kalsın, o kadar da vicdansız değilim. " Kahkaha atıp sehpanın üzerindeki viskisini alıp yudumladı. Ben de güldüm. Birazdan halamın yüzünün alacağı ifadeyi merak ediyordum. Halama doğru eğildim.

" Davadan vazgeçeceksin. O dava dosyası bugün kapanacak. "

Halamın içtiği viski boğazında kalmıştı, öksürdü bir kaç kez. Kendine gelince sinirle bana baktı.

" Sen delirdin galiba, ben ne zamandır bu davayla uğraşıyorum. Sen karışma işime. " Cebimden telefonu çıkarıp kaydettiğim ses kaydını açtım. Kayıtta halam arkadaşına Kuzey'e nasıl iftira attığını anlatıyordu. Halam gidecekken kolunu tuttum.

" Daha bitmedi. " Gizli dosya olarak şifrelediğim videoyu açtım.

" İki yıl önce olduğun kürtajın görüntüleri. Harun Tekin, yani babamın en yakın arkadaşı. Babam bunu duyarsa bu şehirde barınamazsın. "

**

Mila-

" Cansu, 3 numaralı masaya yanlış sipariş yollamışsınız. Dikkat edin, olur mu? " Cansu kafasını sallayıp elindeki siparişlerle mutfaktan çıktı.

Her Pazar özel bir yemek yapıp şefin speciali olarak menüye ekliyordum. Bugünde special olarak sufle vardı. Sufleleri hazırlayıp fırına girmeye hazır hâle getirdikten sonra mutfaktan çıktım. Abim gelmiş ,girişteki masaya oturmuştu. Hemen gidip karşısına oturdum. Gergin görünüyordu. Yine dava konusuna canı sıkkındı ama bu iş yarın hallolacaktı.

" Abi, sana söylemem gereken bir şey var. " Cansu elinde tuttuğu tepsiyle yanımıza geldi. İki tane sufle bırakıp gidince konuşmaya devam ettim.

" Biliyorum daha erken ama ben evleniyorum. Benim altı aydır görüştüğüm birisi var, onunla evlenmek istiyorum. Hatta seninle tanışmak istiyor. "

Abim sinirle masadan kalktı.

" Bunu şimdi mi söylüyorsun? Evleniyorsun demek ha? "

Kahkaha attı. " Çok iyi ya, ben senin için çalışıp didineyim sen bana son dakika gelip ben evleniyorum de. Evlenirsen seni silerim Mila, sana yemin olsun silerim seni. "

" Mila? Hayatım, ne oluyor? " Abimle aynı anda sesin geldiği tarafa döndük. Kerem gelmişti. Abim bir bana bir de Kerem'e baktı. Sonra tekrar bana baktı. O konuşmadan Kerem lafa girdi. Ama keşke girmeseydi.

" Aa siz Mila'nın abisi Kuzey olmalısınız. Ben Mila'nın sevgilisi Kerem, memnun oldum. " Sonra kahverengi gözleri bana döndü.

" Aşkım, yarın için gün aldım sonunda evleniyoruz. " Abime baktım, gözlerinde hayal kırıklığı vardı. Bir şey demeden bir süre bana baktı, sonra arkasını döndü. Tam gidecekken tekrar bana döndü.

" Bir kaç saat evde olmayacağım, gelip eşyalarını topla. Bundan sonra Mila diye bir kardeşim yok benim. "

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin