Tuğçe'nin söylediklerinden sonra içime bir sıkıntı düşmüştü. Ama evlenmek isteyen oydu. Ekrem Bey aylar önce kafede beni görüp beğenmiş, sonra da Kerem'e söylemiş. Ekrem Bey gerçekten severek evlendiğimizi sanıyordu. Sıkıntıyla yataktan kalktım. Kerem odanın diğer tarafındaki koltukta oturuyordu.
" Günaydın.. Ben kahvaltıya iniyorum, sen de hazırlanıp gel. " Sonra yanıma yaklaşıp eliyle yanağımı okşadı. Tam gidecekken kolunu tuttum.
" Kerem? Benimle oynamıyorsun değil mi? İkimiz de bu evliliği istemiyorduk, başlarda bana karşı çok katıydın ama şimdi çok iyi davranıyorsun. Oyun oynamıyorsun değil mi? "
Kerem gülümseyip elimi tuttu.
" Saçmalama, tabiki de oyun değil. Seni seviyorum, bunu bir daha aklından bile geçirme."
**
Kahvaltıdan sonra Kerem babasıyla şirkete geçmişti. Ben de kafeye gitmek için hazırlanıyordum. Çantamı ayarlarken kapı tıklatıldı. Gelmesi için seslendim. Kapı açıldığında Tuna Hanım içeri girdi. Yine alaycı yüz ifadesine bürünmüştü.
" Bakıyorum da çok mutlusun, yakında bu evden koşa koşa kaçacaksın. Kerem seni sevmiyor, sevmeyecek. Yine dönüp dolaşıp İrem'e gidecek, sen sadece figuransın bizim hayatımızda. "
Cevap vermeden odadan çıktım. Saygısızlık etmek istemiyordum. Merdivenlerden inerken evdeki yardımcı kız bana seslendi.
" Mila Hanım, abiniz geldi. Kapıda bekliyor."
Koşar adım kapıya çıktım. Abim elinde bavulla bekliyordu. Tam ona sarılacakken geri çekildi. " Kalan eşyalarını getirdim, bir daha zahmet edip gelme diye. Ha bu arada yaptığın yemekleri Tuğçe'yle göndermeyi de bırak. Senin yaptığın hiç bir şeyi istemiyorum. "
Sonra bakışları arkamdaki birine kaydı. Arkamı döndüm. Aysima Hanım bize bakıyordu. Tuhaf bir kadındı, bana bir zararı yoktu ama Tuna Hanım'ı sevmediğini görebiliyordum. Abime de garip garip bakıyordu.
" Bana dava açan insanlarla birliktesin. Sen yerini seçmişsin Mila. Sen çoktan silmişsin zaten beni. " Yaşlı gözlerle ona baktım. Abime dava açan Kerem'in halası mıydı?
" Abi, yemin ederim bilmiyordum. " Abim cevap vermeden gitti. Arkasından bakakaldım. Sonra Aysima Hanım'a döndüm. " Bu konuyu daha sonra konuşacağız. " diyip oradan ayrıldım.
**
" Kerem, nasıl söylemezsin bana? Abim daha çok nefret ediyor benden." Kerem oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Yanıma oturup beni kollarına aldı. " Söyleyecektim ama fırsat bulamadım güzelim. Ben abinle konuşacağım, sen karışma. Tamam mı? "
Hâlâ sinirliydim. Kerem bunu biliyordu, sırf babasının mirasından olmamak için bunu kullanıp evlenmişti benimle. Kafeye geldiğimde Serkan ve Asu yine kavga ediyordu. Mutfağa girdim.
" Ne oluyor yine? Ben sizi yalnız bırakamayacak mıyım? Her gün kavga,her gün gürültü. "
Serkan bir şey olmamış gibi yemeğini yapmaya devam etti ama hâlâ söyleniyordu. " Hanımefendi erken çıkacakmış bugün, erkek arkadaşı var ya, zibidi Tolga.. "
Sonra sesli düşündüğünü farkedip sustu. Asu da inatla ona doğru yaklaşıp;
" Tolga gayet efendi, düzgün biri. En azından her dakika beni azarlamıyor. Senin gibi küçük görmüyor." dedi.
Kendimi mutfağın dışına atıp derin bir nefes aldım. " Pardon, Mila siz misiniz? " Bana seslenen kadına baktım. Yanında altın sarısı saçları olan küçük bir kız vardı. Kadına yaklaştım. " Evet benim, sizi tanıyamadım ama kusura bakmayın."
" Ben Başak , bu da kızım Karya. Ben Kerem'in ablasıyım."
Başak ablayla çok iyi anlaşmıştık. Kerem daha önce ablasından bahsetmemişti. Başak abla ailesinin istemediği bir evlilik yaptığı için Ekrem bey ve Tuna Hanım onunla konuşmuyordu. Ama Kerem her hafta onlarla görüşüyormuş. " Anne, şimdi ben ona yenge mi diyeceğim? "
Gülümseyip Karya'nın yanağını okşadım. " İstersen abla da diyebilirsin, farketmez. " dedim gülümseyerek. Başak abla ve Karya gittikten sonra ben de mutfağa geri döndüm.
**
Akşam eve döndüğümüzde Asu hemen uyumaya gitmişti. Onun için üzülüyordum. Serkan aslında Asu'yu kıskanmaya başlamıştı ama belli etmiyordu. Tüm bu öfkesi, siniri bu yüzdendi. Aklıma gelen fikirle Asu'nun odasına girdim, yatakta yatmış ağlıyordu. Kapıyı kilitleyip yanına gittim.
" Sakın bana Serkan için ağlıyorum deme. Onun huyu öyledir ama birini kırınca da gönlünü almasını bilir. Sen şimdi söyle bakalım, Tolga kim?"
Yaşlı gözlerini silip bana baktı.
" Okuldan bir çocuk ama sadece arkadaşız. Serkan beni görmüyor, ben de artık vazgeçtim. Daha fazla beni kırmasına izin vermeyeceğim. " Elini tutup güç verircesine sıktım.
" Hislerimde yanılmıyorsam o da senden hoşlanıyor ama belli etmiyor. Kısa bir süreliğine işten ayrılacaksın, bakalım ne yapacak. O yüzden kovuldun Asu! "
![](https://img.wattpad.com/cover/266314515-288-k17266.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Novela JuvenilGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "