16-

700 34 0
                                    

Boğazımı sıkan eller gevşediğinde derin bir nefes aldım. Beni neredeyse boğacak olan adama baktım, yüzünde kar maskesi vardı. Boyu bir seksen civarındaydı. Koltuktan kalkıp kapıya yöneldim ama kapıyı açamadan adamın beni fırlatmasıyla kendimi yerde buldum. Dizim acımıştı. " Ne istiyorsun benden?"

Adam konuşmadan öylece ayakta dikiliyordu. Sonra maskesini çıkardı. Bu adamı Kerem'in doğum gününde görmüştüm. Şirkette işe yeni başlayan biriydi. " Ama sen? "

Güldü. " Evet, ben. Rakip firma tarafından görevlendirildim. Seni vuran da bendim. Ama bunu kimse bilemeyecek, çünkü öleceksin. "

Tam bana yaklaşacakken adam yere yığıldı. Arkasında beliren Kerem'e baktım. " Geçti, korkma. " Koşup ona sarıldım.

**
Polisler gelip adamı almıştı. Bütün gece uyumamış salonda oturmuştum. Tabi Kerem de yanımdan ayrılmamıştı. Bugün de eve kamera ve alarm sistemi takılmıştı. Alarm sadece Asu, Kerem ve beni tanıyacak şekilde tasarlanmıştı. Yabancı biri girince ötmeye başlayacaktı ve hemen polis devreye girecekti.

" Vay canına, demek az kalsın nalları dikiyordun ha? " Engin'in omzuna vurup güldüm. " Dalga geçme, çok korktum. " Engin gülümseyip saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Bozuntuya vermeyip ondan biraz uzaklaştım. O da bunu anlamış olacak ki yanımdan geçip gitti. Bugün son sınavımızı olacaktık, mezun olacaktım.

" Seni tanımak güzeldi Mila. " Engin'e bakıp gülümsedim. " Seni de tanımak güzeldi. "

Kafeye geldiğimde Tuğçe oradaydı. Çantamı ofise bırakıp yanına gittim. Beni görünce ellerini çırptı.

" Son sınavı olduk, eğer geçersem mezunum. " dedim heyecanla. Tuğçe bana sıkıca sarılıp tebrik etti beni.

**

Akşam eve geldiğimde Asu yoktu ama güzel bir yemek masası hazırlanmıştı. Masanın üzerinde kocaman bir gül buketi vardı. Buketi elime alıp kokladım. Arkamda bir nefes hissettiğimde korkuyla arkamı döndüm. Kerem gelmişti. Elimi kalbimin üstüne koydum.

" Beni korkuttun. " Kerem elimdeki çiçeği alıp masaya bıraktı. Sonra beni kendine çekti. " Boşanmak istemediğini biliyorum, gururun yüzünden bunu istiyorsun. Ama boşanmayacağız. "

Sonra dudaklarıma baktı. Yutkundum. Beni öptüğünde zaman durmuştu. Ben de ona karşılık verdim.

" Mila, uyan! " Gözlerimi açtığımda Kerem karşımdaydı. Yattığım yerde doğruldum. Salonda uyuyakalmıştım. Gördüğüm rüyanın etkisindeydim hâlâ. Sonra kendimi toparlayıp kalktım. " Kusura bakma, çok yorulmuşum. Gelir gelmez uyudum." dedim mutfağa yönelirken. Kerem kolumdan tutup beni durdurdu.

" Ben dışarda yemiştim. Ama sen açsan bir şeyler hazırlayabilirim." Hayır dercesine kafamı sağa sola çevirdim. " Ben kafede yemiştim." dedim.

Hiç konuşmadan öylece oturuyorduk. Sonra Kerem direkt konuya girdi. " İş için şehirdışına gideceğim, seni de babamlara bırakacağım. " Sonra devam etti.

" İtiraz etme, hadi eşyalarını hazırla gidiyoruz. " Tuna Hanım olmadan çok mutluydum ben ama mutluluğum kısa sürmüştü.

**
Kerem gideli bir hafta olmuştu. Ben yine işten eve evden işe gidip geliyordum. Tuna Hanım her zamanki formundaydı yine. Sabah sabah laf sokmak için beni bekliyordu.

" Bazen korkuyorum biliyor musun? Annen sana adam öldürmeyi öğretti mi? Öğrettiyse bizi gözünü kırpmadan öldürebilirsin. " Sinirle ayağa kalktım. " Tuna Hanım kendinize gelin, benim annem kimseyi öldürmedi. Siz onun yerinde olsaydınız ne yapardınız? "

Tuna Hanım gülümsedi. " Polisi arardım. " Bu sefer gülümseyen bendim ama dalga geçer gibi gülmüştüm. " Evet, bir adam sizi tutmuşsa ve sizden kat kat güçlü bir adamsa, evde iki çocuğunuz varsa hemen polisi arardınız. "

Kerem geldiğinde  ikimizde  susmuştuk. Tuna Hanım  hemen Kerem'in  yanına  koştu. " Oğluşum!!"

" Aç  mısın? Niye haber vermedin geldiğini? Aslan'ı gönderirdim. " Tuna Hanım  susunca Kerem benim yanıma  gelip elimi tuttu. Sonra kulağıma  eğilip  fısıldadı. " Babam bugün  şirketin yönetim  kuruluna beni geçirecek tabiki tek şartı  seninle barışmamız. "

Odaya çıktığımızda  kapıyı  kapatıp yanıma  geldi. " Böyle  bir şeyi  kabul edemem. Ekrem amca  bunu hak etmiyor o yüzden  yapmayacağım."

  " Sana yapar mısın  demedim, yapacaksın. Üç  ay buradasın ve benim dediğim  şeyleri  yapacaksın."

**

Kafeye gitmeden önce  diplomamı almak için  okula gitmiştim. Engin'in   diploması da oradaydı  ama gelmemişti. Onu aradığımda  biraz hasta olduğunu  söylemişti. Onun diplomasını  da alıp  oradan ayrıldım.

Engin'in   evi bahçeli  müstakil  bir evdi. Evi biraz havalandırıp  mutfağa  geçtim. Annemin gizli bir tarifi vardı  aslında  bildiğimiz tavuk  suyu çorbası  ama içine  farklı  baharatlar  katıyordu. Çorbayı  yapıp  bir kâse  Engin'e götürdüm.

" Imm, bu çok  lezzetli!! Ellerine sağlık. " Çorbayı  içtiğinde  biraz kendine  gelmişti. Ortalığı toparlayıp  gitmek için  ayrılacakken  elimi tuttu.  Gözleri  farklı  bakıyordu.

" Gitme Mila, ne olur. Bak, tanıdığım  çok  iyi bir  avukat  var boşanmanı  sağlayabilirim. Sonra da çok  mutlu  oluruz. " Elleri yüzümde geziniyordu. Onu ittirip tokat attım.

" Ne diyorsun sen be? Bir daha sakın karşıma çıkma! " Tam gidecekken  beni kollarıyla  tutup koltuğa  doğru  fırlattı. Kafam koltuğun köşesindeki  tahtaya çarpmıştı.

Gözlerim  bulanıktı ama Engin'in koşturduğunu duyabiliyordum.

" Mila, özür  dilerim. "

**

Kendime  geldiğimde hareket eden bir yattaydım. Yanımda  Engin vardı.

" Neredeyim? Nereye gidiyoruz? "

Engin oturduğu koltuktan kalkıp  yanıma  geldi. Kafamdaki yarayı  inceliyordu. " Özür  dilerim. Bunu yapmak  zorundaydım. Çok  mutlu olacağız Mila."

Ona defalarca  evli olduğumu,  Kerem'i  sevdiğimi  söylesem de bunu önemsemedi. Sadece beni sevdiğini  söylüyordu. Yattığım  yerden kalkıp odadan çıktım.  Hava kararmıştı. Deniz uçsuz  bucaksız ve korkutucuydu.

" Korkuyorsun  değil mi? Yüzme  de bilmiyorsun.. " Motor durduğunda Engin yanıma  geldi. " Korkularınla  yüzleşmeye  ne dersin? "

Ben daha cevap veremeden beni kucağına  alıp  yattan aşağı  attı. Denizle buluştuğumda korkuyla çırpınmaya  başladım. Batıp  çıkıyordum. " Engin, lütfen! " En sonunda Engin bana bir can simidi atmıştı. Simide sarılıp  yata çıkmayı başardım. " Gerizekalı! " Kendime gelmem biraz zaman almıştı.

" Avukat arkadaşımla  konuştum da boşanman biraz  zor ama Kerem  ölürse  otomatikman boşanmış oluyorsun. " dedi sırıtarak.

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin