26-

423 25 0
                                    

" Kerem, şans verdim diye şımarma. Eğer aynı şeyler bir daha olursa o zaman yüzüne bile bakmam. " Kafa sallayıp bana sarıldı. " Söz veriyorum. Bir daha aynı şeyleri yaşamayacaksın."

Beni eve bıraktığında abim daha gelmemişti. Kerem beni bırakıp hemen gitti. Tam mutfağa geçecekken telefonum çaldı, cebimden çıkarıp baktım. Tuğçe arıyordu. Gülümseyerek aramayı yanıtladım.

" Tuğçe? Bir an beni unuttun sandım. Nerelerdesin sen? " Cevap vermiyordu ama sık sık nefesler aldığını duyabiliyordum. " Tuğçe, iyi misin? Konum at , geliyorum. "

Garajdan uzun süredir kullanmadığım arabama binip benzin göstergesini kontrol ettim. Doluydu. Tuğçe'nin attığı konuma doğru yola çıktım.

**

" Bana neden söylemedin? Böyle mi öğrenecektim ben hala olacağımı? Aşk olsun yani. " Gülümseyip yatağın üzerine oturdu.

" Kafam çok karışık Mila.. Bu bebeği istiyorum o konuda kararımı verdim ama Kuzey öğrenince aldırmamı isteyecek diye korkuyorum. "

Tuğçe yemek yemediği için küçük bir baygınlık geçirmişti. Ben geldiğimde kapı aralıktı. Çok korkmuştum onu öyle görünce. Hastanede Tuğçe'ye serum takılmıştı. En azından iyiydi şuan.

" Bunları sonra konuşalım. Sana bir hafta yetecek kadar yemek yaptım, istersen kalabilirim. " Kafa salladı.

**

Tuğçe'yle geç saate kadar oturup konuşmuştuk. Abimi hâlâ çok seviyordu ama gidip konuşacak cesareti bulamıyordu. Abim de az değildi yani, kıza kötü davranmıştı. Pudinglerimizi yerken sohbet ediyorduk. Puding kasesini masaya bırakıp Tuğçe'ye döndüm.

" Ben Kerem'e bir şans daha verdim. Hatta yarın akşam yemek yiyeceğiz." Ben bunu söylerken Tuğçe pudingden koca bir kaşık alıp ağzına tıkıyordu. Öksürmeye başladı, kalkıp sırtına hafifçe vurdum.

" Mila, çok sevindim gerçekten. Kerem seni seviyor." Gülümsedim. Aylardır benimle barışmak için çabalıyordu zaten. Puding kaselerini lavabonun içine bırakıp Tuğçe'ye döndüm.

" Hadi bakalım, güzelce uyuyorsun. Ben buradayım. "

**

Sabah erkenden kalkıp hazırlandıktan sonra eve geçmiştim. Ben çıkarken Tuğçe uyuyordu. Dün çok yorulmuştu. Hem fiziksel hem de mental olarak çok kötüydü. Bu konuyu abimle konuşmalıydım ama Tuğçe'ye söz verdiğim için konuşamıyordum.

" Mila, sen neredesin? " Abimin sesi mutfaktan geliyordu. Sakince yanına gittim. " Dün Tuğçe'nin evinde kaldım. Tuğçe biraz rahatsızdı." Elindeki tavayı bırakıp yanıma geldi.

" Ne olmuş, iyi mi? " Güldüm. Onu hâlâ seviyordu. Montumu çıkarıp koltuğun üstüne gelişigüzel attım. "Abi, madem onu hâlâ seviyorsun neden ona kötü davrandın? " Abim sıkıntıyla iç çekip koltuğa attı kendini.

" Onu kendimden bile çok seviyorum ama birlikte olduktan sonra çok değişti. Benimle göz teması bile kurmuyordu, odasını değiştirdi hemen. Beni istemiyor, pişman oldu sanıp ona kötü davrandım. "

" O da sen istemiyorsun sanmış. Tuğçe'ye söz vermiştim ama dayanamayacağım. Tuğçe hamile, karnında senin çocuğunu taşıyor. "

Abim bir anda ayağa kalkıp bana sarıldı. " Baba oluyorum!! " Kemiklerimi kıracaktı neredeyse. Sonra benden adresi alıp evden çıktı. Tuğçe bana kızacaktı kesin.

Kuzey-

Ona aylardır çok kötü davranıyordum. O gittiğinden beri bok gibi hissediyordum kendimi. Onsuz yapamayacağımı anlamıştım. Mila'nın verdiği adrese geldiğimde kapıyı çaldım.

Kapı açıldığında Tuğçe'yi gördüm, üzerinde en sevdiğim pijamaları vardı.Beni görünce kapıyı kapatmak istese de elimle kapıyı tutup engel oldum. Kapıyı ittirip içeri girdim.

" Ne işin var burada? Mila söyledi değil mi? " Tekli koltuğa oturdu, ben de karşısındaki ikili koltuğa oturdum. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

" Özür dilerim güzelim. Gerçekten özür dilerim. Sen bana uzak davranınca beni istemiyorsun sandım, sinirlendim. Yemin ederim bir daha seni de bebeğimizi de üzmeyeceğim. "

Kalkıp Tuğçe'nin yanına gittim, önünde diz çöküp ellerini tuttum. Bir elim elindeyken diğer elim de karnındaydı.

" Bana son bir şans ver.. "

Yaklaşık bir saat konuşup anlaşmıştık. Tuğçe beni affetmişti.

" O zaman taşınmaya başlasan iyi edersin. Yarın nakliyeciyi ararım. " dediğimde Tuğçe bana sert bir bakış attı. " Buraya taşınacaksın, benim artık bir düzenim var ve tekrar bozmayacağım düzenimi. "

Derin bir nefes aldım sonra gülümsedim.

" Tamam güzelim. Yarın eşyalarımı alıp gelirim. "

Mila-

Aradan bir kaç hafta geçmişti. Tuğçe'yle abim barışmıştı hatta abim Tuğçe'nin evine yerleşmişti. Gerçi şuan ayrı odalarda kalıyorlardı ama Tuğçe yavaştan yumuşamıştı abime karşı. Biz de Kerem ile görüşmeye  başlamıştık. Sadece Kerem değil,  annesi de değişmişti. Artık  bana daha iyi davranıyor,  beni üzmekten çekiniyordu.

Akşam  Kerem yemeğe  gelecekti, az kalmıştı  gelmesine. Yemekleri hazırlamış,  masayı  da kurmuştum. Kapı  çaldığında  koşup  kapıyı  açtım. Karşımda  Ural Bey  vardı.

" Ural Bey? " Bir anda ellerimi tutup konuşmaya  başladı.

" İlk gördüğüm  andan beri  senden hoşlanıyorum Mila. Bir an önce  boşanman için  elimden geleni yapacağım. Hemen cevap vermek zorunda  değilsin,  düşünebilirsin. " Ellerimi ondan kurtarıp  Ural'ın arkasında  duran Kerem'e baktım, ikimize de sinirle bakıyordu.


Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin