Mila-
Kafeyi kapatıp çıktığımda saat gece yarısı olmuştu. Otobüs durağına yürürken sürekli arkama bakıp duruyordum. Haberlerde neler duyuyorduk.. Suçsuz, günahsız insanlar öldürülüyordu. Yanımda bir araba durduğunda adımlarımı hızlandırdım.
" Mila!! " Kerem'in sesiydi bu. Arkamı döndüm. Arabadan inmiş bana doğru yürüyordu. " Seni eve bırakmama izin ver lütfen. Bu saatte tek başına gitmene izin veremem. "
Bir şey demeden arabaya bindim. O da bindiğinde hemen arabayı çalıştırdı.
" Şu gelen kız.. Onu pek gözüm tutmadı benim. Dikkat edin, olur mu güzelim? " Cevap vermeden öylece bekledim. Bana hâlâ güzelim diyordu ama ona artık inanamazdım. Sonra bir anda dönüp yüzüne baktım.
" Daha ne kadar inat edeceksin? Boşanmak istiyorum diyorum. Kendime yeni bir sayfa açmak istiyorum. " Gözlerinde bir çok duyguyu görebiliyordum. Pişmanlık, öfke, hayal kırıklığı..
" O adamla aranda bir şey mi var? Karakola gelen kılkuyruk vardı bir tane. " Kafa salladım. " Onun bir adı var. Ural benim için çok özel biri Kerem. Onu kaybetmek istemiyorum."
**
Eve gelir gelmez üzerimi değiştirip mutfağa girmiştim. Aylin geleli bir hafta olmuştu ama hemen iş bulup çalışmaya başlamıştı. Bize yük olmamaya çalışıyordu. Halamı çok hatırlamasam da onunla resimlerimiz vardı. Çok güzel bir kadınmış halam.
" Mila abla , hoşgeldin. Ben yemek yapmıştım seni bekledim. Kuzey abi sevgilisiyle dışarıda yiyecekmiş. Ben hiç sevmedim o kızı, sen seviyor musun? " Gülümseyip dolaptan çıkarttığım tabakları masaya koydum.
" Biraz nefes al Aylin! Ayrıca Tuğçe çok iyi biridir. Tuğçe'nin annesi babamın eski iş ortağıydı. Yani çocukluktan beri tanırız birbirimizi. Ve lütfen düşüncelerini bu kadar açık bir şekilde dile getirme olur mu? İnsanlar yanlış anlayıp üzülebilir." Aylin kafa sallayıp yemekleri masaya taşıdı. Yemek yerken Aylin bileğimdeki bilekliğe bakıyordu.
" Çok güzelmiş, nereden aldın? " Gülümseyip bilekliğe baktım. Ucunda güneş ve dünya şekilleri olan bir bileklikti. Annem on sekizinci yaş günümde almıştı. " Annemin hediyesiydi."
Aylin daha yirmi yaşındaydı. Babasını bir kazada kaybetmişti. Babasından iki sene sonra da annesi ölmüştü. Anlattığına göre çok seviyorlarmış birbirlerini. " İş nasıl gidiyor? İstersen abimle konuşayım sana daha güzel bir iş bulsun. "
Aylin hayır dercesine başını sağa sola çevirdi. " Gerek yok, şuan memnunum. Teşekkür ederim." Yemekten sonra odalarımıza geçmiştik. Çok uykum vardı.
Engin-
Pelin arka kapıyı açtığında içeri girdim hemen. Evde kimse yoktu sanırım. " Kimse yok mu evde? "
Pelin gülümsedi. " Hadi yine iyisin. Kuzey, sevgilisiyle dışarıda. Aradım ama eve gelmeyeceklerini söylediler. Mila da uyumuştur şimdi. Yani sabaha kadar kız senin. " Sonra kolumu tuttu.
" Sakın yanlış bir şey yapma. Yoksa bu kez paçayı kurtaramayız Engin. " Merdivenlerden çıkıp Mila'nın odasına girdim. Uyuyordu, saçları görmeyeli uzamıştı baya. Kapıyı kilitleyip montumu kapının arkasına astım.
" Çok özledim seni. Sen de beni özledin biliyorum. " Yanına uzanıp saçlarını okşamaya başladım. Bana doğru dönüp iyice sokuldu.
" Kerem.." Sinirle dişlerimi sıkıp sakinleşmek için 10'a kadar saydım. Hâlâ o adamı sayıklıyordu. O adamı öldürmediğim için o kadar pişman olmuştum ki.
" Buradayım sevgilim, sarıl bana. Kocan seni çok özledi. " Bunu dememi bekliyormuş gibi sarıldı bana. Bu ilacın yan etkilerini sevmiştim. Mila sabah hiç bir şey hatırlamayacaktı. Dudaklarımı yanağına bastırıp bir kaç dakika öylece kaldım. İstesem şimdi onu kadınım yapabilirdim ama ben öyle bir insan değildim. Kendi isteğiyle benim olmasını bekleyecektim.
Onu çok sevmiştim. Ama o benden kaçmıştı. Onu cezalandırmak gerekiyordu ama ona kıyamıyordum da. Üzerimizi örtüp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Mila-
Uykumdan sıçrayarak kalkmıştım. Rüyamda Engin'in sesini duymuştum, beni çok özlediğini söylüyordu. Düşüncelerimden kurtulmak için yatağımı toparlayıp aşağı indim. Herkes kahvaltı maasındaydı.
" Günaydın, ne çok uyumuşum. Bugün kendime izin verdim, patron izni. " Abim kahkaha atıp yanındaki boş sandalyeyi gösterdi oturmam için. Yanına oturup tabağıma kahvaltılıklardan aldım. O sırada bilekliğimin olmadığını farkettim. Beş senedir bileğimden çıkarmadığım bilekliğim yoktu.
" Bilekliğim yok.. " Sandalyeden kalkıp koşar adım odama çıktım. Yatağın altını üstüne getirdim ama yoktu. Nereye gidebilirdi ki? Daha dün gece bileğimdeydi. Bütün modum düşmüştü. O benim uğur bilekliğimdi, bana uğur getirdiğine inanıyordum. Abim beni teselli etse de işe yaramamıştı.
Sonra aklıma Aylin'in bilekliğe hayranlıkla baktığı an geldi. Acaba o almış olabilir miydi? Ne de olsa onun huyunu suyunu tam bilmiyorduk. Akşam gelince ona soracaktım. Evde duramayacağımı anlayınca Asu'ya mesaj attım görüşmek için.
**
Tuğçe-İşten geldiğimde evde sadece Aylin vardı. Mutfakta bir şeyler yapıyordu. Ona selam verip Kuzey'in odasına çıktım. Aylin gidene kadar Kuzey'in odasında kalacaktım. Ben yatakta yatarken Kuzey koltukta uyuyordu geceleri.
Eve dönerken Kuzey'in sevdiği atıştırmalıklardan almıştım. O da gelmek üzereydi. Üzerimi değiştirip hafif bir makyaj yaptıktan sonra aşağı indim. Aylin sanırım odasına çıkmıştı.
Yemek masasını kurup Aylin'e seslendim. İki dakika sonra gelmişti. Aylin geldiğinden beri yemeği o yapıyordu. Yemekleri de çok lezzetliydi. " Ellerine sağlık. Ben daha makarna yapmayı beceremiyorum." dedim gülerek. Birlikte yemek yerken sohbet etmiştik, sanırım ısınmaya başlıyordum.
" Ben geldim!! " Kuzey gelince kalkıp onu karşıladım. Aylin bizi yalnız bırakıp odasına çıktığında Kuzey bana yaklaşıp yanağıma bir öpücük kondurdu. " Deneme süresi bitti sanırım. Bunu bir üst seviyeye taşımak isterim. İzniniz var mı efendim? " Kahkaha atıp kafa salladım.
Odaya çıktığımızda Kuzey kapıyı kilitleyip ışıkları söndürdü. Karanlıkta onu zar zor görüyordum. Yatağa oturduğumuzda Kuzey ellerimi tutmuş, öylece bekliyordu.
" Seni incitmekten korkuyorum. Yıllardır bu anı bekledim ama seni incitmek istemiyorum. O yüzden sadece sarılıp uyuyalım sevgilim. "
Dudaklarımı dudaklarına bastırıp öylece bekledim. Saniyeler içinde kıyafetlerimiz yere saçılmıştı bile.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Teen FictionGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "