32-

316 23 2
                                    

2 Ay Sonra -

" Güzelim, bak kendini çok üzüyorsun. Bebeğimiz  de etkileniyor. " Üzüntüyle  Kerem'e  baktım.

" Kerem, İrem çok  iyi yüzme  bilir  nasıl  olur da hâlâ  ortaya çıkmaz iki ay oldu. "

İrem yüzme  konusunda çok iyiydi. Hatta dereceleri  bile vardı. Annesinden gizli yarışmalara  katılırdı. Telefonuma  gelen mesaj sesiyle irkildim. Tanımadığım  bir numara  vardı ekranda.

0544*******;

Sana vereceğim adrese gel ama kimseye bir şey  söyleme. Tamam mı Miloş?

Kalbim heyecandan duracaktı  neredeyse. Bana sadece İrem derdi Miloş diye. Ya yaşıyorsa? Bir mesaj daha gelmişti, konum atmıştı  mesaj atan kişi.

Hemen hazırlanıp  arabama atladım. Yanıma  biber gazımı ve elektroşok cihazımı  da almıştım. Atılan konum   deniz tarafını  gösteriyordu.

**

Deniz kenarındaki  eve geldiğimde çevrede  kimse yoktu. Şok  cihazını  elimde tutup  eve yaklaştım. Kapısı  aralıktı.

" İrem? Burada mısın? " Ses gelmeyince içeri  girdim. İrem koltukta oturuyordu. Yaşıyordu. Sıkıca  sarıldım, gözyaşlarım  yanaklarımdan akıyordu.

" S-sen yaşıyorsun, buradasın.. " İrem gülümseyip  kafa salladı. Yanına oturdum.

" Neden yaptın, öldün sandık. Hepimiz perişan  olduk. Günlerce  seni denizin içinde  aradık  İrem. Aylarca seni aradı Aslan, umudunu  hiç kaybetmedi. "

İrem elimi tutup  beni susturdu.

" Denize  atladığımda hiç  bir  şey  düşünmedim. Sadece aklımda  Aslan'ın bitsin dediği  an vardı  ve sinirlendim. Öylece  durdum suyun  içinde, oksijenimin azaldığını  hissediyordum. Son hatırladığım  bilincimin kapanmaya başlamasıydı. Gözümü  burada  açtım, yaşadığıma o kadar çok  şaşırdım  ki. "

İçeri yaşlı  bir adam girmişti. Adama dikkatli baktığımda  İrem'in  babası  olduğunu  gördüm. İrem daha çocukken  annesiyle babası boşanmıştı ama İrem babasıyla görüşmeye devam etmişti.

**

" Öyle işte, babam bizi  takip ediyormuş. Ben atlayınca  o kurtarmış  beni  ve buraya getirmiş. Dönmeyi  düşünmüyorum ama Aslan'ı görmem  lazım. Sen mesaj  atıp  buraya  çağırır  mısın? "

Kafa sallayıp  bizimkilere  yazdım. Sonra İrem'e  dönüp  tekrar  sarıldım. " Teyzesi bak, bebeğim  büyüyor. İleride senin  de bir çocuğun  olacak ve biz  birlikte büyüteceğiz  çocuklarımızı. "

İrem sadece gülümsedi. Aslan'ın  sesini duyduğumuzda  hemen dışarı  çıktık. Aslan, İrem'i  görünce  koşup  sarılmıştı  ama İrem karşılık  vermiyordu.

" Kurban  olduğum  nolur bişey  de. İki ay oldu  sensizim, öldün  zannettim. Ben seni sevmekten bıkar  mıyım  İrem? Çok seviyorum  seni yemin ederim. O  zaman  çok üzerime  gelmiştin  ve bitsin dedim ama köpek  gibi pişmanım. Lütfen  affet beni. "

İrem arkasını  dönüp  babasına  baktı. Sonra bize döndü. " Biz babamla  yurtdışına çıkmaya  karar verdik. Uçağımız  bir kaç  saate  kalkacak."

Aslan'a baktı. " Bizi iki ay önce  sen bitirdin  Aslan. Hoşçakal. "

**

İrem gitmişti. Aslan perişandı,  hepimiz  üzgündük. Aslan seviyordu onu ama İrem'i çok  kırmıştı.

" Ne düşünüyorsun bitanem? " Kerem'e  döndüm. " Aslan ve İrem'in  ne olacağını. Böyle  bir sonu haketmiyorlar Kerem. "

Kerem kafasını  salladı. Ardından  içeri  İrem girdi. Ona şaşkınlıkla  baktım. " Ne oluyor  burda, anlatacak mısınız?  " dedim sinirle.

" Seni  aramadan önce Kerem'i aradım. Biliyordu yaşadığımı. Aslan'a  bir ders vermek  istiyoruz, akıllansın. Bir kaç  gün  sonra evine girip ona hayatının  şokunu  yaşatacağız. Delirdiğini sanacak."

2 Gün  Sonra-

" Her şey  hazır. Aslan da gelir şimdi. "

Serkan ve Kerem  kayıt  cihazını ayarlamıştı.  Ben de İrem'i  hazırlıyordum.

" Aslan annesiyle kavgalıymış o ara. Annesi seni istemiyormuş , o da kavga etmiş. Sonra sen de üzerine  gidince bitirmek istedi demekki.

" Ne olursa olsun  bitsin dememeliydi Mila."

Kapı  açıldığında  Kerem odaya girdi. " Hazır  mısınız? Aslan bahçede  şuan, eve girmek üzere. O girdikten  sonra başlayacağız, sakın ses yapmayın  evde  olduğumuzu  anlamamalı. "

Kerem, ben , İrem ve Serkan misafir odasına  girmiş dizüstü  bilgisayardan evi izliyorduk. İrem mikrofona konuştukça  sesi evde yankılanacaktı.  Aslan içeri  girmiş,  önce  mutfaktan  içki  şişesini almış  sonra salona  geçmişti.

" Bu kameraları  koymamız  iyi oldu. " dedi Kerem. Aslan bir dikişte  votkayı  yarıya  indirmişti.

" Başlıyoruz.."

**

Aslan-

Yarım  şişe  votkayı  içtikten  sonra mutfağa  girip dolaptan kolayı  ve dünden kalan pastayı  çıkardım.

" Çok içiyorsun,  bu  kadar içme  demiştim  aşkım. "

Aniden  arkamı  döndüm. İrem'in  sesiydi bu. Sanırım  gaipten  sesler  duyuyordum. " En sevdiğim  pastadan almışsın. "

" Sen gerçek  değilsin! "

" Kendine gel Aslan. İrem gitti. " Sonra tekrar İrem'in  sesini  duydum.

" Sen beni hiç  sevmedin  ki.. Ben sevilmek  istemiştim, sana aşık  oldum  ama yarı  yolda bıraktın. Sen kimseyi  sevemezsin  Aslan! "

Sinirle  tezgahın  üzerindeki  pastayı  yere  fırlattım. " Sevdim ulan, sevdim. Kendimden  bile çok  sevdim. Sen Kerem'e  aşıkken  de sevdim. Ona aşkla  bakarken  de sevdim. Hep sevdim ama görmedin  beni. Ben seni bu kadar çok  severken  sen ilk hatamda sildin  beni. "

Gözlerimden  yaşlar  akıyordu. Karşımda  duran kişiye  baktım. İrem oradaydı  bana bakıyordu. Kafamı  ellerimin arasına  aldım. Deliyordum  sanırım.

" Gerçek  değilsin,  ben deliriyorum. Ben  deliriyorum. "

Elimi tutan  ellere baktım. " Gerçeğim sevgilim. Buradayım. "

**

" Lan delirdim sandım,  böyle  mi ders verecektiniz bana. " diye bağırdım karşımda  duran angutlara.

" Gerçek  duygularını  öğrendik  işte. İyi oldu. Bir daha aynı  şeyleri  yapmazsın. " dedi İrem gülümseyerek. Ona sarıldım.

" Yapmam sevgilim. "

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin