30-

396 24 4
                                    

" Asu, hadi konuş artık benimle! "

Aradan bir ay geçmişti. Asu dışarı çıkmaya başlamıştı ama evdeyken yanımızda durmuyordu. Yemeğini bile odasına gönderiyorduk.

" Konuşacak bir şey yok. Odama gireceğim müsaade edersen. " Tam yanımdan geçecekken onu durdurdum. Onda bazı değişiklikler seziyordum. Kilo almaya başlamıştı. Bol kıyafetler giyiyordu.

" Peki tamam ama konuşmak istersen her zaman dinlerim. " Cevap vermeden odasına girip kapısını kilitledi. Aklıma gelen düşüncelerle Aslan'ı aradım.

" Efendim Mila? " Aslan artık bizimle çalışmıyordu ama ne olursa olsun onu arayabileceğimi söylemişti.

" Bana yardım etmen lazım. "

**

" Yani sen diyorsun ki Asu bebeği aldırmadı numara yapıyor. " Kafa salladım. " Kilo alıyor, bol kıyafetler giyiyor Aslan. Bir insan neden bol şeyler giyer? Tabiki karnını saklamak için. İki haftadır aynı günler evden çıkıyor ve bir kaç saat gelmiyor. Bugün de gidecek."

Arabada oturmuş Asu'nun çıkmasını beklemiştik. Önce bir taksi gelmişti sonra da Asu çıkmıştı evden. Aslan farkettirmeden taksiyi takip etmeye başladı.

**

Asu-

" Kızımız dört aylık oldu. Saklamak artık çok zor sevgilim. Yengem bir şeylerden şüpheleniyor. " Serkan karnımı okşayıp gülümsedi.

" Neden onunla konuşmuyorsun? Mila çok iyi biri. Ayrıca abinin yaptığı hoş değildi biliyorum ama eminim çok pişmandır. Geçen gün bana geldi. Çok kötüydü, o eski Kerem gitmişti resmen."

" Şimdi değil Serkan. O gün beni çok üzdü abim, biraz da o üzülsün sonra zaten herkese söyleyeceğim hamile olduğumu. " Doktorun muayanesinden çıkınca yengemle karşılaşmayı beklemiyordum. Yanında da Aslan abi vardı. Serkan'ın eli karnımdaydı.

**

" Neden söylemedin Asu? Benden bile sakladığına inanamıyorum. Abinin yaptığını asla onaylamadım ama o da çok pişman. "

O gün  kürtaj için  geldiğimizde hemşireden  rica etmiştim. Beni kırmamıştı, sanki  bebeği  aldırmışım  gibi  davranmıştık.

Bir şey demeden yengeme baktım. Telefonum çalıyordu. Ekranına baktığımda abimin aradığını gördüm. Aramayı yanıtladım.

" Asu.. " Cevap vermedim.

" Tamam cevap verme ama dinle ne olur. Çok pişmanım. Sana bunu nasıl yapabildim bilmiyorum. Allah belamı versin, seni üzdüm.. Küçük kız kardeşimi üzdüm ben. Yaşamayı haketmiyorum , affet beni. "

O sırada büyük bir gürültü koptu. Korna sesleri birbirine karışmıştı.

" Abi!! "

Telefon elimden düşmüştü. Aslan abiye baktım. " Abim kaza yaptı, kaza yaptı. "

**
Mila-

Kerem'in getirildiği   hastaneye gelmiştik. Asu çok kötüydü.

" Mila, iyisin değil mi? " Aslan elindeki suyu bana uzattı. Suyu alıp Asu'ya içirdim. Asu yanımda oturmuş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ona sıkıca  sarıldım.

" İyi olacak. Kötü şeyler düşünme. Sen üzülürsen  bebek de etkilenir. "

Bir kaç dakika sonra doktor çıkmıştı odadan. Bize baktı, sonra Asu'ya baktı.

" Hastamızın hayati tehlikesi var. Her şeye hazırlıklı olun. "

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin