36-

169 17 1
                                    

Kuzey-

Günlerdir Yağmur çok durgundu. Üzerine gitmiyordum ama bir şey anlatmaması beni sinir ediyordu. Ada'yı uyutup salona indim. Yağmur koltukta oturmuş televizyon izliyordu. Ben tam konuşacakken Yağmur lafa girdi.

" Sizi yarı yolda bırakmak istemezdim ama  buna mecburum. Babamdan daha fazla kaçamam. Ben işten ayrılıp babamın bulduğu adamla evleneceğim. " Duyduklarımı sindirmem biraz zaman almıştı.

" Ne demek evleneceğim Yağmur? Sen aklını mı kaçırdın? Yok öyle bir şey. Bir daha bu konu açılmayacak. Gerekirse babanla ben konuşurum tamam mı? "

Yağmur oturduğu yerden kalkıp merdivenlere yöneldi. Tam gidecekken vazgeçip bana döndü.

" Ben artık sıkıldım. Hayatımın sonuna kadar çocuk bakamam. Ayrıca Ada'nın şımarıklıkları beni yordu. Artık burada çalışmak istemiyorum. Gidip evleneceğim. "

Bunları söyleyen Yağmur olamazdı. Ada'yı çok seviyordu o. Bunları düşünen kişi o olamazdı. Ben şaşkınlıkla Yağmur'a bakarken Ada merdivenlerden inip Yağmur'un bacaklarına sarıldı. Ağlıyordu.

" Yağmuy abla, yütfen gitme. Şöz biy daha yayamazlık yapmam."

Ada'yı kucağıma alıp odasına çıkardım. Yağmur da arkamdaydı. Ada'yı yatağına  yatırıp alnına öpücük kondurdum. " Biz Yağmur ablanla biraz konuşalım, sen uyu babacığım. "

Kafa sallayıp gözlerini kapattı. Yağmur'u kolundan tutup odama soktum. Kapıyı kilitledikten sonra ona döndüm.

" Kızımı üzmeye hakkın yok anladın mı? Bir daha senin yüzünden ağlamayacak. Gitme konusuna gelince   de gidebilirsin. Ben senin Ada'yı gerçekten sevdiğini düşünüyordum. Keşke hiç karşılaşmasaydık. "

**

Yağmur hemen gitmemişti ama üzgün olduğunu görebiliyordum. Sürekli birisiyle telefonda görüşüyordu. Telefon her çaldığında beti benzi atıyordu. Bu durumdan işkillenip telefonuna bir uygulama kurdum.

Yemek yerken yine telefonu çaldı. Aceleyle kalkıp telefona cevap verdi. Ben de hemen kendi telefonumdan onu dinlemeye başladım.

X: Zamanın bitmek üzere. Ya benimle evlenmeyi kabul edersin ya da küçük Ada ölür.

Yağmur: Lütfen zaman ver bana. Öylece bırakamam Ada'yı. O daha çok küçük ve bana ihtiyacı var.

X: Bana bak, o adama aşık falan değilsin dimi? O adamı da kızını da geberttirme bana. Yağmur, ya benimle evlenirsin ya da onlar ölür.

Yağmur: Tamam, yarın arayacağım.

Demek bu yüzden böyle davranıyordu. Yağmur geldiğinde bir şey demeden masadan kalkıp odama geçtim. Bilgisayarı açıp güvenlik kamerasından bir haftalık görüntüleri açıp izledim. Sonra bir anda onu gördüm. Sanırım bu Melih denen adam olmalıydı. Kerem'e mesaj atıp adamla ilgili yardım istemiştim. Beş dakika sonra Kerem mesaj attı.

Kerem-

Tuncay yarın adamla ilgilenecek merak etme.

Yağmur-

Melih beni Ada ve Kuzey ile tehdit ediyordu. Ben onları bırakmak istemiyordum ki. Sıkıntıyla iç çekip mutfağa gittim. Ada mutfakta oturmuş kurabiye yiyordu.

" Ben sana kahvaltı hazırlayayım, sabah sabah kurabiye yeme bitanem."

Bana ters ters bakıp kurabiye yemeye devam etti. " Boşvey, istemiyoyum."

Tam ona cevap verecekken telefonum çaldı. Babam arıyordu. Açtım.

" Ne  var? Bir Melih arıyor bir sen ne oldu? " Babamın sesi titriyordu.

" Melih intihar etmiş,kendi  kafasına sıkmış."

Onun ölümüne hiç üzülmemiştim. Nefret ediyordum o adamdan ama ölümü şüpheliydi. Telefonda boş boş gezinirken bir uygulama gördüm. Başka bir uygulama olarak gözüküyordu ama bu uygulamayı biliyordum. Konuşmaları kaydeden bir uygulamaydı. Bunu Kuzey kurmuş olmalıydı ve benim konuşmalarımı dinliyordu.

**

Bir Hafta Sonra-

" Ben özür dilerim Ada. Babanla kavga etmiştik o yüzden öyle şeyler söyledim. Yoksa ben senden sıkılır mıyım? Sen benim küçük prensesimsin. Hadi artık barışalım, bak sana en sevdiğin yemeği yaptım."

Ada gülümseyip bana sarıldı. Yemeğimizi yiyip birlikte mutfağı toplamıştık. " Uykum geydi, ben gidiyoyum."

Kuzey daha gelmemişti. Mesaj atıp dışarda yediğini söylediği için biz Ada'yla onu beklemeden yemiştik. Ada'yı yatırıp salona indiğimde Kuzey daha yeni içeri giriyordu.

" Konuşmamız lazım. "

Elindeki telefonu alıp koltuğun üzerine koydum. Kuzey'in kolundan tutup mutfağa götürdüm. Fısıldayarak konuşmaya başladım.

" Telefonlarımı dinlediğini biliyorum ama sorun bu değil. Melih intihar etmiş. Ölüsünü babam bulmuş, kafasına sıkmış. Bir ilgin yok değil mi? "

Kuzey bişey dememişti. Korkuyla ona baktım. Elini tutup ona yaklaştım.

" Ben sizi korumak için onunla evlenmeyi kabul etmiştim. Onu sen öldürmedin değil mi? "

" Saçmalama Yağmur, katil miyim ben? Birinden rica ettim. Sadece gidip onu tehdit edecekti senden ve bizden uzak durması için. Adam gittiğinde zaten Melih çoktan ölmüş. Artık korkmana gerek yok. "

Kuzey odasına çıktığında ben de kendi odama geçtim. Babam arıyordu, telefonu açtım. " Efendim? "

" Melih'in ölüm sebebi belli olmuş. Yüksek doz uyuşturucu aldıktan sonra intihar etmiş. "

Telefonu kapattığımda içim huzurla doldu. Melih artık tamamen çıkmıştı hayatımdan. Kuzey'e açılmak istiyordum ama cesaret edemiyordum. En sonunda dolabımın kapağını açıp içinden siyah geceliğimi çıkardım.

Ne olacaksa olsun diyerek geceliği giyip Kuzey'in odasına girdim. Yatakta oturmuş kitap okuyordu. Beni görünce yataktan çıkıp karşıma dikildi. Kapıyı kapatıp ona yaklaştım.

" Ben sana olan duygularıma karşı koyamıyorum Kuzey. " Yaklaşıp dudağına öpücük kondurdum. Karşılık vermemişti.

" Kuzey, seni seviyorum. Seni istiyorum. Bak buradayım. Gör artık beni. " Tekrar öptüm, bu kez karşılık verdi. Ona sıkıca sarılıp beni yatağa doğru yönlendirmesine izin verdim.

Yatağa yattığımızda onu öpmeye devam ediyordum. Kuzey bir anda üzerimden kalkıp kapıyı açtı.

" Sakın bir daha bunu yapma. Şimdi çık odamdan. Artık Ada'nın bakıcısı değilsin kendine bir iş bakmaya başla."

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin