Tuğçe-
Aradan bir hafta geçmişti. Ada bana karşı biraz daha yumuşamıştı en önemlisi de bana artık anne diyordu.
" Anne, ben babamı öjledim.. " Gülümseyip Ada'yı kucağıma aldım.
" Bugün değil ama yarın babana gidebilirsin. Hatta bir gün kalabilirsin."
Sevinçle bana sarıldı.
Umut gelip Ada'yı kucağına aldı. Çok iyi anlaşıyorlardı.
" Tuğçe geç kalmadan gidin hastaneye. Ben ilgilenirim bu küçük prensesle."
Bugün Ege'yi doktor kontrolüne götürecektim. Ege'yi hazırlayıp evden çıktım.
**
Umut aradığında hastaneden çıkmış eve dönüyorduk. Arabayı kenara çekip telefonu açtım.
" Tuğçe, Ada'yı hastaneye götürüyorum. Hemen oraya gel. "
Hastanenin adını söyleyip kapatmıştı. Hemen arabayı çalıştırdım.
**
Ada'yı acil müdahale odasına almışlardı. Umut'un yanına gittim, kendini suçluyordu.
" Ben bilmiyordum alerjisi olduğunu, bilsem verir miydim o peynirli pizzayı?"
" Senin suçun değil. Ben sana söylemeyi unuttum, Kuzey söylemişti alerjisi olduğunu. Lütfen kendini suçlama. "
Kuzey'e haber vermemiştik. Zaten Ada iyiydi. Eve döndüğümüzde Ada'yı yanıma çağırdım.
" Yağmur ablan sana nasıl bakıyor, neler yapıyorsunuz? "
Ada oturup bana Yağmur'u anlattı. Onu çok seviyordu. Konuşmaları çok tatlıydı. Onu bıraktığım için kendimden nefret ediyordum ama bırakmak zorundaydım. Eğer onlarla kalmaya devam etseydim Ada'ya zarar verirdim.
Ege yeni doğduğu zamanlardı. Umut evde yokken Ege'yi yıkamak istemiştim. Ege'yi bebek küvetine koyup bekledim. İstemiyordum onu. Ben sadece ölmek istiyordum. Tek hatırladığım şey Ege'nin suya batışıydı.
Umut eve erken dönmeseydi oğlumu öldürecektim. Umut gelip Ege'yi sudan çıkarmış, bir süre Umut'un ailesinde kalmıştı Ege. Ben de tedavi görüyordum, iyiydim şuan ama ara sıra ataklarım geliyordu.
**
" Umut sana bir şey söylemem lazım. " Umut dinliyorum dercesine bana baktı.
" Benim küçük de olsa ataklarım geri döndü. Lütfen çocukları benden uzak tut. Tedaviye tekrar başlayacağım."
Kuzey-
Kapı çaldığında Yağmur gidip kapıyı açtı. Döndüğünde yanında Ada ve Tuğçe vardı yanlarında da Umut ve Ege..
Ada koşup bana sarıldı. Çok özlemiştim kızımı.
" Yağmur, rica etsem çocukları alıp odaya çıkarabilir misin? Anlattığım şeyleri duymalarını istemiyorum." dedi Tuğçe. Yağmur şaşırsa da Ada ve Ege'yi alıp yukarı çıktı.
" Biliyorum bana çok kızgınsın. Sana her şeyi anlatmam gerekiyordu ama yapamadım. Ben hastayım Kuzey. Bipolar bozukluk var bende. Genetikmiş sanırım anneannemde de varmış annem anlatıyordu. "
Sonra devam etti. " Hamileliğimin 4.ayında farkettim. Biliyorsun hep evdeydim, dışarı çıkmıyordum. Mutsuzdum. Sonra bir gün doktora gittim, belirtileri söyledim. Doktor hastalığın epey ilerlediğini söyledi. Ne yapacağımı bilemedim sana da anlatamadım. "
Araya girdim. " Neden öldü gösterdin kendini? Bana anlatsaydın ya yanında olurdum tedavi sürecinde. "
" Yapamadım işte Kuzey. Umut'u arayıp anlattım. Hastaneyi, mezarlığı falan o ayarladı. Hastanede kimsesiz bir kadın varmış, benim yerime onu defnettiler. Yurtdışında tedavi gördüm, iyiydim. Ama ataklarım yine başladı."
Umut bana baktı. Sonra da Tuğçe'ye.
" Tuğçe, Ege'yi doğurduğu zaman tek başına yıkamaya kalkmış, eve geldiğimde Ege küvette suya batmıştı. Az daha geç kalsam ölecekmiş. İyiydi, iyileşmişti Tuğçe ama tekrar tedavi olması lazım. Bir kaç ay sonra tamamen iyileşmiş olarak gelecek. "
Ayağa kalktım. Tuğçe de ayağa kalkmıştı. " Ada'nın velayetini sana vereceğim. Ama bana bir söz vermeni istiyorum. "
Gözyaşlarını silip konuşmasına devam etti. " Döndüğümde benimle görüşmesine engel olmayacaksınız, beni yine annesi olarak bilecek. "
Kafa salladım. " Tuğçe ben hep senin resimlerinle büyüttüm onu. Yağmur'a anne diyordu ama Yağmur hep senin resmini gösteriyordu senin annen o diye. Onu sen doğurdun ama onu alıştığı düzenden koparma. "
Bir kaç saat sonra Tuğçe, Ada'yla vedalaşıp gitmişti. Tekrardan tedavi olacaktı. Onun için üzülmüştüm çünkü her ne kadar kızgın olsam da o benim kızımın annesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Teen FictionGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "