48 bölüm boyunca bu hikayeye ortak olduğunuz için teşekkür ederim.
Yağmur-
Tuğçe yurtdışına gideli bir sene olmuştu. Kuzey, Ada'nın daimi velayetini almıştı. Ve biz evlenmiştik evleneli altı ay olmuştu.
O kadar mutluydum ki.. Sevdiğim adam yanımdaydı, benimleydi, benimdi. Biz üçümüz çok mutluyduk.
" Mila, şu tabakları içeri götürür müsün?"
Mila elimdeki tabakları alıp mutfaktan çıktı. Mila ve Kerem de Türkiye'ye dönmüştü. Mila'yla aramız çok iyi değildi önceden ama şuan çok iyi anlaşıyorduk.
Yaptığım pastayı da alıp salona geçtim. Bugün Ada 4 yaşına giriyordu. Onu ben doğurmamıştım ama kendi çocuğum gibi seviyordum. Kendi çocuğum bile olsa yine de değişmezdi sevgim ona karşı.
**
Mila-
Tuğçe'nin yaşadığını öğrendiğimde şok olmuştum. Asla beklemiyordum böyle bir şeyi. Hatta üstüne gidip Umut ile evlenmiş bir de çocuk yapmıştı. Onu asla affetmeyecektim.
Sabah uyandığımda gördüğüm rüyanın etkisindeydim hâlâ. Rüyamda annem ve babamı görmüştüm kaza anlarını.. Bir süredir bu rüyayı görüyordum, babam benden yardım istiyordu. Bize bunu yapanları bul diyordu.
Onlar kaza geçirdiğinde biz bir arkadaşımızın doğum günü partisindeydik abimle. Haberi alır almaz hastaneye koşmuştuk. Babamın kalbi durmuştu, annemin de bir kaç dakika sonra..
O zamanlar bir düşmanımız vardı. Eve tehdit içerikli notlar geliyordu. Kim olduğunu bilmiyorduk. Ama kazadan bir gün önce annem, babama telefonda bizi tehdit edeni buldum demişti. Sonra babam geldi bizden gizli odada bir şeyler konuştular. Ertesi gün de kaza olmuştu işte.
**
Bunu abime anlattığımda saçmalama demişti. Babam çok iyi araba kullanırdı ve arabasının muayanesini hiç aksatmazdı kaza sebebi frenlerin tutmamasıydı.
" Hatırlasana, o gün babama bizi tehdit edenin kim olduğunu buldum demişti annem telefonda. Sonra babam geldi, çalışma odasında bir şeyler konuştular.Babamla annem ölmedi, öldürüldü abi. Kim yaptı bilmiyorum ama bulacağım ve annem ve babam huzurla uyuyacak. "
" Onları çok özlüyorsun biliyorum, ben de özlüyorum ama bu bir rüya Mila. Rüyalara bu kadar anlam yükleme. "
Sinirle oturduğum yerden kalktım.
" Ben onların öldürüldüğünü düşünüyorum. Ve bunu ortaya çıkaracağım."
**
Bir süredir abimlere gitmiyordum. Ne derse desin kırılmıştım ona. Bana inanmamıştı.
" Kerem, sen de rüya bu diyeceksen hiç konuşma." Kerem gülümseyip yüzümü ellerinin arasına alıp okşadı.
" Ben hiç öyle şey der miyim? Her zaman senin yanındayım, anlat bakalım. " Yaklaşıp dudağına küçük bir öpücük kondurdum.
Babamdan kalan bilgisayarı hâlâ saklıyordum ama çalışmıyordu. Bilgisayarı Yağmur'un arkadaşı Sinem'e vermiştim. Sinem yazılım uzmanıydı ve bilgisayardan çok iyi anlıyordu. Bilgisayarı yeni alınmış gibi getirdiğinde çok sevinmiştim.
" Aşkım, Yiğit'i uyuttum ben. Hadi sen de bilgisayarı aç bakalım ne varmış?"
Koltuğa oturup sehpanın üzerinde duran bilgisayarı açtım. Şifre gerekmiyordu. " Annemler öldükten sonra eve hırsız girmişti. Çalışma odasının altını üstüne getirmişler. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Fiksi RemajaGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "
