22-

640 28 0
                                    

Aradan bir kaç hafta geçmişti. Ural Bey benimle sürekli buluşmak istiyordu ama ben hep bir bahane bulup erteliyordum. Sonuçta hâlâ evli sayılırdım, onunla görüşmem yanlıştı. Kerem yine duruşmaya gelmemişti. Boşanamıyorduk.

" Hoşgeldiniz, Kerem Bey sizi salonda bekliyor. " Kafa sallayıp salona geçtim. Kerem üçlü koltukta oturmuş bekliyordu. Karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Uzunca bana baktı sonra önüne döndü.

" Çok iyi gözüküyorsun. İyi olmana sevindim. Ben çok pişmanım. Biliyorum senin için bir şey ifade etmiyor ama sana yaptıklarım yanlıştı. Mutlu olman için ne gerekiyorsa yapacağım. "

Gülümsedim. Çantamdan anlaşmalı boşanma protokolunu çıkarıp ortadaki sehpaya koydum.

" Boşanırsak mutlu olacağım. Ben yeni bir hayat kurmak istiyorum kendime. Bunu imzala, maddi hiç bir şey talep etmiyorum. "

Kerem ayağa kalkıp kağıdı eline aldı. Yüzüme baktıktan sonra kağıdı yırtıp paramparça etti.

**

Eve gittiğimde Tuğçe'yi odasında valizini hazırlarken bulmuştum. Hem ağlıyor hem de valizi dolduruyordu.

" Ne yapıyorsun? Ne bu hâlin? " Tuğçe bana bakmadan kıyafetleri valize tıkmaya devam etti. " Abin beni görmüyor. Bugün şirketten bir kızla yemeğe çıktı. Ben onu severken o başka kızlarla takılıyor. "

Yanına gidip elindeki kıyafetleri aldım. " Salak mısın Tuğçe? Abim çocukluğundan beri seni seviyor. Sen Umut için ağlarken o da sen ağlıyorsun diye üzülüyordu. Ayrıca abim seni severken başkasıyla görüşmez. "

Biraz sakinleşmişti. " Gidip elini yüzünü yıka. Ben buraları toparlayacağım. Abim gelince ona her şeyi anlat. Reddeder diye düşünme, en azından denemiş ol. Seni hâlâ sevdiğine eminim. "

Tuğçe odadan çıkınca çabucak kıyafetleri yerlerine koyup valizi de dolabın içine soktum. Aşağı indiğimde abim gelmişti. Karşılıklı oturuyorlardı ikisi de konuşmuyordu. Dayanamayıp lafa girdim.

" Abi, Tuğçe seninle bir şey konuşmak istiyor ama çekiniyor. " dedim. Tuğçe'nin öldürücü bakışları üzerimdeydi. Abim de Tuğçe'ye dönmüş konuşmasını bekliyordu.

" Mila abartıyor Kuzey, kaldığım odanın duvarlarını boyatmak istiyordum. Onu söyleyecektim ama önemli değil. " Abim tam konuşacakken araya girdim.

" Tuğçe seni iş yerindeki kızdan kıskanmış. Seni seviyor ama reddedersin diye söyleyemiyor. Bugün valizini hazırlarken yakaladım. " Ayağa kalkıp kapıya yöneldim.

" Ben geç gelirim, sizin konuşacak şeyleriniz vardır. "

**

Kuzey-

Yıllardır onu seviyordum ama o beni görmüyordu bile. Varsa yoksa Umut. Her gün gelip Umut'u anlatıyordu bana, onunla yaşadığı aşkı. Umut onu aldatınca gelip omzumda ağlamıştı saatlerce ve bu bile yetiyordu bana. Yanımda olması bile yetiyordu.

" Mila doğru mu söylüyor? Beni seviyor musun? " Tuğçe kıpkırmızı olmuştu. Kem küm ettikten sonra konuya girdi.

" Bu daha çok yeni bir şey Kuzey. Aynı evde yaşıyoruz aylardır ilk başta bu yüzden sandım ama değil. Hayatımın her anında sen vardın. Beni benden bile daha çok tanıyorsun. Ama arkadaşlığımız bozulur diye korkuyorum. İstemezsen şimdi çıkıp giderim. " Ellerini tuttum. Buz gibiydi elleri. Heyecanlanınca elleri üşürdü.

" Tuğçe, yıllardır aşığım sana ama hiç açılamadım. İstemezsin diye korktum. Ama şimdi senin de bana karşı bir şeyler hissettiğini bilmek çok güzel. En azından deneyelim, olmazsa yine arkadaş olarak devam ederiz. Bize bir şans verelim."

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin