Kerem-
Eve döndüğümüzde babam benimle konuşmadan odasına çıkmıştı. Anneme baktım, keyfi yerindeydi. Merdivenlere yöneldim. Sonra vazgeçip bahçeye çıktım. Hava rüzgarlıydı, üşümüştüm. Bahçedeki salıncağa oturdum.
Parmağımdaki yüzüğe baktım. Daha çıkaramamıştım. Aklıma Mila'nın hastanedeki hâli gelmişti. Aslan beni aradığında sesi çok telaşlıydı. Nasıl gittiğimi bilmiyordum.
" Yaptığınız herşey için pişman olacaksınız ama her şey için çok geç olacak. " demişti. Gözlerinde hayal kırıklığı ve kırgınlık vardı. Ben şimdiden onu özlemiştim. Onu seviyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Belki de en doğrusu buydu. Yanıma birinin oturduğunu hissedip yan döndüm.
" Çok yanlış yaptın oğlum, Mila çok düzgün bir kız. " Babam Mila'yı çok seviyordu. Evlenmemizi isteyen de oydu zaten. Sinirle ayağa kalktım.
" MİLA BİR KATİLİN KIZI BABA!! "
**
İrem-
Şimdi bana kızıyor olmalısınız ama ben de kendime göre haklıyım bence. Ben İrem Yıldız, Mila Ilgaz'ın en yakın arkadaşı yani eski en yakın arkadaşı.. Mila'nın bana yaptığı yenilir yutulur bir şey değildi ki.. Sevdiğim adamla evlenmişti.
Biz Kerem ile bir davette tanışmıştık. Bir arkadaşım götürmüştü beni. Orada Kerem'i gördüm ve çok hoşlandım. Şansıma kız arkadaşım Kerem'in arkadaşının kardeşiymiş, bizi tanıştırdı. Biz görüşmeye başladık ama bir sorun vardı. Ben kendimi çok zengin olarak tanıtmıştım, annemin bir sürü fabrikası vardı ama gerçekte annem alkoliğin tekiydi. Gündüzleri kafelerde garsonluk yaparak geçimimi sağlıyordum. Daha doğrusu annemin içki parasını çıkarıyordum. Yalan üstüne yalan.. Yalan söyledikçe devamı gelmişti. Gerçeği söylemedikçe zorlaşır derler ya evet çok zor olmuştu gerçeği söylemek. Kerem'i çok seviyordum ama 6 ay sonra o her şeyi öğrenmişti. Kimseye ayrıldığımızı söyleyemedim. Sonrasını biliyorsunuz zaten..
Mila benden sevdiğim adamı almıştı. Onu nasıl buldu bilmiyorum ama bulmuştu. Tuna Hanım sürekli onunla ilgili bir şeyler söylüyordu bana. Mila evde hep benden bahsediyormuş, o ezik İrem'in elinden aldım Kerem'i diye dalga geçiyormuş. Ondan nefret ediyordum ve daha yeni başlıyoruz..
Mila-
" Bugün kafe çok dolu, hep böyle olsa keşke. " dedi Cansu sevinçle. Gülümsedim. Gerçekten de iki kat fazla müşteri vardı kafede. Asu ve Serkan'a baktım. Kendi hallerinde yemek yapıyordu ikiside.
" Serkan, şu tavayı versene ya!! " Serkan gülümseyip tavayı havaya kaldırdı. Asu da ona yetişmeye çalışıyordu. Elini uzatıp tavayı tutmaya çalıştı ama tutamamıştı. Serkan biraz daha yaklaştı Asu'ya. Asu artık tavayı bırakmış öylece Serkan'a bakıyordu.
Öksürdüm. " Arkadaşlar, pardon biliyorum aşıksınız ama müşteriler bekliyor. " Utanıp önlerine dönüp yemek yapmaya devam ettiler. Sonra Asu bana döndü. " Kayıt olayını hallettin mi? "
Bölümümden bahsediyordu. Okula tekrar dönmeye karar vermiştim. Aslında Kerem'in doğum gününde bunu söyleyecektim ama o benden önce davranmıştı. Beni annemden vurmuştu, kanayan yaramdan. " Hallettim kuşum. İki gün sonra dersler başlıyor. "
Special yemek tabağını alıp mutfaktan çıktım. Siparişi veren masaya yaklaşıp yemek tabağını koydum. " Afiyet olsun." Masadan uzaklaşıp kafenin dışına çıktım.
Bazen çok özlüyordum Kerem'i ama ne kadar özlersem özleyeyim bana yaptığı şeyi unutmayacaktım. Parmağımdaki yüzüğe baktım, çıkarmamıştım daha. Çıkarmak istemiyordum ama çıkarmak zorundaydım. Bir araba sesi duydum, sonra da silah sesi.. Her şey on saniye içinde olmuştu.
" Mila!! " Serkan'a döndüm. Serkan, Cansu ve Asu bana bakıyordu. Müşteriler korkuyla bana bakıyordu. Diğer çalışanlara baktım. Hepsi bana bakıyordu. " Herkes iyi mi? " dedim onlara bir adım atarken. Karnımda bir acı hissettiğimde Serkan'a baktım.
Elimi karnıma götürdüm, kan içindeydi. Korkuyla Asu'ya baktım. Ağlıyordu. " Mila lütfen sakin ol, ambulansı aradık. " Yere düştüm. Gözlerim kapanıyordu. Asu sürekli bana bir şeyler söylüyordu ama ben dinlemek istemiyordum.
" Asu, eğer ölürsem abine onu asla affetmeyeceğimi söyle. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Novela JuvenilGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "