" Açın şu kapıyı!! " Tuna Hanım beni depoya kilitleyip gideli dört saat falan olmuştu. Telefonumun şebekesi yoktu, kimseyi arayamıyordum. Gözyaşlarımı silip kapıyı açmama yarayacak bir şeyler bulmak için deponun içinde gezinmeye başladım.
Masanın üzerinde bir paket yemek duruyordu. Her şeyi ayarlamışlardı. Masanın üzerine çıkıp telefonu iyice havaya kaldırdım. " Oh, sonunda!! " Hemen Kerem'i aradım ama açmadı. Sonra Aslan'ı aradım. İlk çalışta açmıştı.
" Aslan!! Tuna Hanım ve İrem beni bir depoya kapattı. Adresi atıyorum, gelip beni al. " Şebeke tekrar gitmeden Aslan'a adresi yazıp yolladım.
**
" Mila? İyi misin? " Gözlerimi açtığımda yanımda Aslan ve tanımadığım bir adam vardı. Koltuğun üzerinde uyuyakalmıştım. Hemen kalkıp Aslan'a sarıldım." Lütfen hemen gidelim buradan."
Aslan beni kucağına alıp depodan çıkarttı. Yanındaki adam deponun bekçisiymiş ama bir şey görmemiş. Zaten Kerem'in annesini ve en yakın pardon eski en yakın arkadaşımı polise şikayet edecek değildim.
" Kerem'e haber verdim. Seni şimdi Başak'ın evine götüreceğim, orada daha rahat edersin."
**
Başak abla beni gördüğünde çok sevinmişti. Eşini ilk kez görmüştüm. Çok güleryüzlü, kibar birine benziyordu. " Yengem gelmiş!! Yenge, hadi gel seni oyun odama götüreyim."Karya beni çekiştirerek merdivenlerden çıkarırken Başak abla ve Sinan abi Karya'nın bu hâline gülüyordu. Karya'nın oyun odasına girdiğimde çocukluğum aklıma gelmişti. Benim de böyle bir odam vardı ama biraz büyüyünce o odayı çalışma odası yapmıştı babam.
" Dayım birazdan gelecekmiş, birlikte bir şeyler oynarız dimi? " Gülümseyip kafa salladım. Sonra Karya gülümseyip kulağıma fısıldadı.
" Yarın dayımın doğum günü. Burada kutlayacağız, çok güzel olacak. Seninle dayıma kurabiye yapsak olur mu? "
Kerem-
Ablamın evine gittiğimde Mila oradaydı. Yanına gidip ona sıkıca sarıldım. Sırf onu görmemek için kendi evime girmiyordum. Çünkü onu görürsem yumuşardım. Dayımı çok severdim ben.. Onunla oyun oynamaya bayılırdım. Daha dört yaşındaydım o öldüğünde ama yine de hatırlıyordum onu.
Mila daha yeni doğmuş bu olay olduğunda ama yinede onu kendi içimde affedemiyordum. " Katilin kızıyla evlendin, katilin kızı! " diye bağırmıştı annem. Aslan her ne kadar bana karşı çıksa da ben intikam almaya yemin etmiştim. Onu beklemediği anda , beklemediği şekilde vuracaktım.
" Dayı, bak.. Yengemle kurabiye yapıyoruz. " Karya çok eğleniyordu. Mila'yı çok sevmişti ama bu kadar alışması kötü olmuştu. Gülümseyip pişen kurabiyelerden bir tane alıp ağzıma attım. Çok sıcaktı.
" Yenge, bak dayımın ağzı yanıyor. Üflesene. " Mila yaklaşıp ağzıma doğru üfledi, geri çekilecekken belinden tutup kulağına doğru fısıldadım. " Seni çok özledim. "
**
Sabah ablamın evinde telaşlı bir koşuşturma vardı. Karya ve Mila mutfakta bir şeyler hazırlıyordu ama beni içeri almamışlardı. Ablam da beni aceleyle kapıya atıp kapıyı suratıma kapattığı için erkenden şirkete gitmek zorunda kalmıştım.
" Kerem Bey, yanlış yapıyorsunuz. Daha emniyetteki ifadelere , raporlara ulaşamadık. Sadece Serhan Aybars'ın yani dayınızın o evde öldüğünü biliyoruz. Sizce de Mila'nın üzerine çok gitmiyor musunuz? Daha yeni İrem ve Tuna Hanım onu bir depoya kilitledi. Daha ne kadar ezdireceksiniz onu? "
Öfkeyle ona baktım. Mila'yı bu kadar düşünmesi sinirimi bozuyordu.
" Mila'yı bu kadar düşünmene gerek yok. Onunla arana mesafe koymazsan olacaklardan sorumlu değilim. Ayrıca dayım o evde ölmüş. Ya Mila'nın annesi ya da babası öldürdü onu. "
Aradan saatler geçmişti. Şirkette işimizi bitirip ablama geçtik. Etraf balonlarla süslenmişti. Havuzun kenarına da masalar yerleştirilmişti. Sonra onu gördüm. Mila'yı..
Kırmızı bir elbise giymişti, elinde tuttuğu pastayı bana getiriyordu. İntikam düşüncesi aklımdan uçup gitmişti. Sadece bu geceyi düşünüyordum. Ona aşıktım hem de deliler gibi. " İyi ki doğdun Kerem. "
Mila, pastayı masanın üzerine bırakıp Karya'yı kucağına alıp yanıma geçti. " Dayı, hadi üfle. Bak, yengem yaptı bu pastayı."
Pasta kesildikten sonra Mila'yı dansa kaldırdım. " Kerem, seninle her şeye varım. Yeter ki sen ol. " Gülümseyip alnına bir öpücük kondurdum.
O sırada Karya koşarak geldi.
" Hediye zamanı, sonra dans edersiniz hadii." Mila'nın elini tutup salona doğru yönlendirdim. Ablam tüm arkadaşlarımı davet etmişti partiye. Hepsi beni tebrik edip hediyelerini verip yerlerine geçti. En sona Mila kalmıştı. Elindeki hediye paketini verdi. Tablo gibi bir şeydi. Gülümsedim. Sonra kalabalığa doğru döndüm.
" Mila, evet benim canım karım. Dayımı öldüren kadının kızı, katilin kızı. " Hediyeyi yere bırakıp Mila'yı kendime çekip kolundan tutup öne doğru ittim. " İyi bakın, bu kadının annesi benim dayımı öldürmüş. Ve ben bu kadınla evlendim. Şimdi sizlerin gözü önünde onu buradan kovacağım. "
Ablam ve eniştem engel olmaya çalışsa da Mila'yı kolundan tutup dışarı çıkardım. " Bu da benim intikamımdı Mila Argun. Şimdi buradan defolup gidiyorsun."
![](https://img.wattpad.com/cover/266314515-288-k17266.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Подростковая литератураGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "