3 Ay Sonra-
" Onu görmek istemediğine emin misin canım? " Tuğçe'ye dik dik baktım. Bakışımdan anlamış olacak ki benden uzaktaki koltuğa oturdu.
Ben Kerem ve ailesi yüzünden az kalsın ölüyordum. Canıma kıymaya kalkmıştım. O günleri hatırladıkça kendimden nefret ediyordum. Üç aydır ne Kerem'i ne de onun ailesinden birini görmemiştim. Hastaneden taburcu olur olmaz abimle birlikte babamın İzmir'de bulunan evine yerleşmiştik. " Ben onları geçmişte bıraktım Tuğçe. Boşanma davasını açtım çoktan. Lütfen abimin yanında onlardan bahsetme, üzülmesini istemiyorum."
**
Günler çok çabuk geçiyordu. Günden güne kendimi daha da iyi hissediyordum. Odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim. Abimin sesi geliyordu. Ses tonundan üzgün olduğunu anlamıştım. Durup dinlemeye başladım.
" İşler hiç iyi gitmiyor Tuğçe. İstanbul gibi değil burası.. " Sonra Tuğçe konuşmaya başladı.
" Canım, Mila kendini daha iyi hissediyor artık. Ona durumu anlatsak, geri dönelim desek? O senin kardeşin eminim ki anlayış gösterecektir. " Yutkundum. Ben nasıl bir kardeştim ki abimin durumunu görememiştim. Abimin sesi son derece sertti.
" Hayır, asla kardeşimi tekrardan onların önüne atamam. İflas da etsem burada kalacağım. Ama sen istersen dönebilirsin."
Abim benim için her şeyden vazgeçmişti. Evimizi bırakıp buraya gelmiştik ama işleri iyi gitmiyordu. Bunu çözecek olan bendim.
Odama gidip telefonumdan Cansu'yu aradım. Sesimi duyunca çok sevinmişti. " İyi olmanıza çok sevindim. " Gülümsedim ve konuşmaya devam ettim.
" Sizi çok özledim. Aramızda kalsın ama yakında geliyorum, kafeyi tekrar açacağız. " Kararımı vermiştim, abimle konuşmalıydım önce.
Tuğçe-
Bir süredir Kuzey'e karşı hislerim vardı ama söylemeye çekinmiştim. Biz kardeş gibi büyümüştük, ailelerimiz arkadaştı. Uzun zamandır onunla yaşıyordum ve ona baya alışmıştım. Mila'nın intiharından sonra Kuzey çok kötü olmuştu. Mila iyiydi ama psikolojisi berbattı. Onlarla İzmir'e , Aras Amca'nın evine gelmiştim. Üç aydır burada yaşıyorduk ama Kuzey'in işleri kötüydü ama gururundan kardeşine bir şey diyemiyordu.
Yemek yerken Mila hafifçe öksürdü. Daldığım düşüncelerden sıyrılıp ona baktım. Gözleri ışıl ışıldı. Abisine baktı. " Abiciğim, seninle bir şey konuşmak istiyorum ama olmaz dersen üstelemeyeceğim. " Kuzey kafa salladı devam etmesi için.
" Cansu'yla konuştum da onları, kafeyi çok özlediğimi farkettim. Biliyorum burada bir düzen kurduk, senin bir işin var ama ben dönmek istiyorum. " Kuzey bir süre Mila'ya baktı sonra bana döndü. Ben bir şey yapmadım dercesine bakış attım.
" Aslında burada işler pek iyi gitmiyor ama sen burada mutlusun diye bir şey demek istemedim. Ama emin misin? Tekrar acı çekmeni istemiyorum, seni kaybedemem Mila." Mila kalkıp Kuzey'e sarıldı.
" Biliyorum, çok zor olacak ama ben iyiyim. Yanımda siz olduktan sonra gerisi önemli değil. "
**
Akşam hemen eşyalarımızı toparlayıp yola çıkmıştık. Mila yol boyunca uyumuştu. Kolay şeyler yaşamamıştı. Kerem'in tehditlerine boyun eğip onunla evlenmiş, ona aşık olmuştu. Ama Kerem'in amacı çok başkaydı. Yıllar önce ölen dayısının intikamını ondan almaya çalışmıştı. Az kalsın Mila'yı kaybediyorduk. Kalbi durmuştu. Kerem denen pisliğin yüzündeki pişmanlığı unutamıyordum. Defalarca kez özür diledi ama Mila onu görmek istemedi.İstanbul'a geldiğimizde hemen eve gitmiştik. " Kuzey sana bir şey söylemem lazım. " Sonra salonun kapısını kapatıp Kuzey'in yanına oturdum. " Mila konuştuklarımızı duymuş, senin işinin iyi gitmediğini biliyormuş o yüzden karar vermiş gelmeye. Ama merak etme, geldiğimiz için mutlu. "
Kendini kötü hissetmesini istemiyordum. Kuzey çok ince ruhlu biriydi. Annesiyle babası öldükten sonra kardeşinin üzerine daha çok düşmeye başlamıştı. Sevgiyle ona baktım.
Kerem-
Yine onsuz bir sabaha uyanmıştım. Gerçek bir karı koca olmamıştık ama yanımda olması bile yetiyormuş. Ben çok büyük bir hata yapmıştım. Dayımın böyle bir insan olduğunu bilsem hiç üzer miydim sevdiğim kadını? Her şeyi öğrenmiştik. Annem de çok pişman olmuştu ama Mila hiç birimizi görmek istemedi. Az kalsın kaybedecektik onu. Ömrümden ömür gitmişti o orada yatarken. Ama şimdi iyiydi. Abisiyle yeni bir hayata başlamış.
Asu koşturarak salona girdi. Heyecanı gözlerinden okunuyordu.
" Asu, ne bu hâlin? " Bir şey demeden çantasını omzuna astı. Mila gittikten sonra aramız eskisi gibi olmamıştı.
" Dışarı çıkıyorum, akşam geç gelirim. Serkan'ın doğum gününü kutlayacağız. " Sakladığı bir şeyler olduğunu anlamıştım. Ayağa kalktım. " Serkan yılda iki kez mi doğuyor? Geçen hafta da doğum günüydü. Şimdi bana nereye gittiğini söyle. Söylemezsen öğreneceğimi biliyorsun. "
Bir süre durdu sonra pes etti. " Mila bir hafta önce dönmüş. Kafeyi açmışlar, yanına gideceğim. "
Mila.. Sonunda dönmüştü. Beni görmek istemeyeceğini biliyordum. Hâlâ evliydik, boşanmakta sorun çıkarıyordum. Tam o sırada annemin sesini duydum. " Gidip onunla konuşacağım. Ona bir özür borçluyum. "
Mila-
Döneli bir hafta olmuştu. Abim evi temizlesinler diye temizlik şirketi çağırmıştı , temizlik yapılana kadar otelde kalmıştık. Şimdi ait olduğum yerde , kafemdeydim. Serkan ve Cansu hemen işe başlamıştı. Üç aydır maaşlarını birikmiş paramdan yatırıyordum.
" Kral geri döndü!! " diye bağırdı Serkan elindeki tavayı ocağa koyarken. Kahkaha attım. Asu ve Serkan hâlâ birlikteydi. Asu'yla arada telefonda konuşuyorduk. Cansu koşturarak yanıma geldi.
" Kerem Bey'in annesi geldi. Dışarıda sizinle konuşmak istiyor. " Ah Asu ah! Çenesini tutamamış söylemişti işte. Ben onlardan uzak kalmaya çalıştıkça daha da yaklaşıyordum.
Dışarı çıktım. Tuna Hanım'ın karşısındaki sandalyeye oturdum. Yüzüme bakamıyordu. " Evet, sizi dinliyorum."
Boğazını temizleyip konuşmaya başladı. " Senin intihar ettiğin gün biz her şeyi öğrendik. Annenin katil olmadığını , Serhan'ın annene neler yaşattığını, kardeşimin kazayla öldüğünü biliyorum. Aslında gençken bir kız arkadaşı vardı kardeşimin. Kız yanıma gelip Serhan'ın onu taciz ettiğini söylediğinde ona inanmadım ama doğruymuş. Eda'ya bile yapmaya çalışmış, kardeşimize. Ben çok özür dilerim Mila, beni affeder misin bilmiyorum ama çok özür dilerim. "
Durup ona baktım. Samimi görünüyordu. İlk kez onu üzgün görüyordum. " Daha bitmedi kızım. İrem'i sana karşı doldurdum hep. Niye bilmiyorum ama senden ilk başlarda hiç hoşlanmadım. Ama oğlum sana aşık oldu. " Devam edecekken sözünü kestim.
" Oğlunuz bana aşık değildi. İntikam almak için öyleymiş gibi yaptı. "
Tuna Hanım devam etti. " Hayır, aşıktı. Sadece dayısına çok düşkündü onun ölümüyle senin bağlantın var diye uzak duruyordu senden. O hâlâ sana aşık. Üç aydır evden dışarı çıkmıyor, yemiyor, içmiyor. Sen bana bir kere bile saygısızlık etmedin Mila. Sana neler yaptım ama sen hep saygılı davrandın. Lütfen oğlumu affet. "
Güldüm. Ne kadar kolay oğlumu affet demek. Ayağa kalktım, arkamı dönüp gidecekken vazgeçip masaya doğru eğildim.
" Sizi affetmemi istiyorsanız oğlunuzu boşanma konusunda ikna edin. Artık onunla evli kalmak istemiyorum. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Fiksi RemajaGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "