20-

717 35 4
                                    

3 Ay Sonra-

" Onu görmek istemediğine emin misin canım? " Tuğçe'ye dik dik baktım. Bakışımdan anlamış olacak ki benden uzaktaki koltuğa oturdu.

Ben Kerem ve ailesi yüzünden az kalsın ölüyordum. Canıma kıymaya kalkmıştım. O günleri hatırladıkça kendimden nefret ediyordum. Üç aydır ne Kerem'i ne de onun ailesinden birini görmemiştim. Hastaneden taburcu olur olmaz abimle birlikte babamın İzmir'de bulunan evine yerleşmiştik. " Ben onları  geçmişte  bıraktım  Tuğçe. Boşanma  davasını  açtım çoktan. Lütfen  abimin yanında onlardan bahsetme, üzülmesini  istemiyorum."

**

Günler  çok  çabuk  geçiyordu. Günden  güne  kendimi  daha da iyi hissediyordum. Odamdan çıkıp  merdivenlere  yöneldim. Abimin sesi geliyordu. Ses tonundan üzgün  olduğunu  anlamıştım. Durup dinlemeye  başladım.

" İşler  hiç  iyi gitmiyor Tuğçe. İstanbul gibi değil burası.. " Sonra Tuğçe  konuşmaya  başladı.

" Canım,  Mila kendini  daha iyi hissediyor artık. Ona durumu  anlatsak, geri dönelim  desek? O senin kardeşin eminim ki anlayış  gösterecektir. " Yutkundum. Ben nasıl  bir kardeştim  ki abimin durumunu  görememiştim. Abimin sesi son derece sertti.

" Hayır,  asla kardeşimi  tekrardan onların  önüne  atamam. İflas da etsem burada kalacağım. Ama sen istersen dönebilirsin."

Abim benim için her şeyden  vazgeçmişti. Evimizi bırakıp  buraya gelmiştik ama işleri  iyi gitmiyordu. Bunu çözecek  olan bendim.

Odama gidip telefonumdan Cansu'yu aradım. Sesimi  duyunca çok  sevinmişti. " İyi olmanıza  çok  sevindim. " Gülümsedim  ve konuşmaya  devam ettim.

" Sizi çok  özledim. Aramızda  kalsın  ama yakında  geliyorum,  kafeyi tekrar açacağız. " Kararımı vermiştim,  abimle konuşmalıydım  önce.

Tuğçe-

Bir süredir  Kuzey'e karşı  hislerim vardı  ama söylemeye  çekinmiştim. Biz kardeş gibi büyümüştük, ailelerimiz arkadaştı. Uzun zamandır  onunla yaşıyordum ve ona baya alışmıştım. Mila'nın intiharından  sonra Kuzey  çok  kötü  olmuştu. Mila iyiydi ama psikolojisi berbattı. Onlarla İzmir'e , Aras Amca'nın evine gelmiştim. Üç aydır  burada yaşıyorduk  ama Kuzey'in işleri kötüydü ama gururundan kardeşine  bir şey  diyemiyordu.

Yemek yerken Mila hafifçe  öksürdü. Daldığım  düşüncelerden  sıyrılıp  ona baktım. Gözleri  ışıl  ışıldı. Abisine baktı. " Abiciğim,  seninle bir şey  konuşmak  istiyorum ama olmaz dersen üstelemeyeceğim. " Kuzey kafa salladı  devam etmesi için.

" Cansu'yla konuştum da onları,  kafeyi  çok  özlediğimi  farkettim. Biliyorum  burada  bir düzen  kurduk, senin bir işin  var ama ben dönmek  istiyorum. " Kuzey bir  süre  Mila'ya baktı  sonra bana döndü. Ben bir şey  yapmadım  dercesine bakış attım.

" Aslında  burada işler  pek iyi gitmiyor  ama sen burada  mutlusun diye bir şey  demek istemedim. Ama emin misin? Tekrar acı  çekmeni  istemiyorum, seni kaybedemem Mila." Mila kalkıp Kuzey'e  sarıldı.

" Biliyorum, çok  zor olacak ama ben iyiyim. Yanımda  siz olduktan  sonra  gerisi önemli  değil. "

**
Akşam  hemen eşyalarımızı  toparlayıp  yola çıkmıştık. Mila yol boyunca uyumuştu. Kolay şeyler  yaşamamıştı. Kerem'in tehditlerine boyun eğip  onunla evlenmiş, ona aşık  olmuştu. Ama Kerem'in amacı  çok  başkaydı. Yıllar  önce  ölen  dayısının  intikamını  ondan almaya çalışmıştı. Az kalsın Mila'yı kaybediyorduk. Kalbi durmuştu. Kerem denen pisliğin yüzündeki  pişmanlığı  unutamıyordum. Defalarca  kez özür  diledi ama Mila onu görmek  istemedi.

İstanbul'a geldiğimizde  hemen eve gitmiştik. " Kuzey sana bir şey  söylemem  lazım. " Sonra salonun kapısını  kapatıp  Kuzey'in  yanına  oturdum. " Mila konuştuklarımızı  duymuş,  senin işinin iyi gitmediğini biliyormuş o yüzden  karar vermiş  gelmeye. Ama merak etme, geldiğimiz  için  mutlu. "

Kendini kötü  hissetmesini istemiyordum. Kuzey çok ince ruhlu biriydi. Annesiyle babası  öldükten  sonra  kardeşinin  üzerine  daha çok  düşmeye  başlamıştı. Sevgiyle ona baktım.

Kerem-

Yine onsuz bir sabaha uyanmıştım. Gerçek  bir karı koca  olmamıştık  ama yanımda olması bile  yetiyormuş. Ben çok  büyük  bir hata yapmıştım. Dayımın  böyle  bir insan olduğunu  bilsem hiç  üzer  miydim  sevdiğim kadını? Her şeyi  öğrenmiştik. Annem de çok  pişman  olmuştu  ama Mila hiç  birimizi  görmek  istemedi. Az kalsın  kaybedecektik onu. Ömrümden ömür gitmişti  o orada yatarken. Ama şimdi  iyiydi. Abisiyle yeni bir hayata başlamış.

Asu koşturarak salona girdi. Heyecanı  gözlerinden okunuyordu.

" Asu, ne bu hâlin? " Bir şey  demeden çantasını omzuna astı. Mila gittikten  sonra aramız  eskisi  gibi olmamıştı.

" Dışarı  çıkıyorum, akşam  geç  gelirim. Serkan'ın doğum  gününü  kutlayacağız. " Sakladığı  bir şeyler  olduğunu  anlamıştım. Ayağa  kalktım.  " Serkan yılda  iki kez mi doğuyor? Geçen  hafta da doğum  günüydü. Şimdi  bana nereye gittiğini  söyle. Söylemezsen  öğreneceğimi  biliyorsun. "

Bir süre  durdu sonra pes etti. " Mila bir hafta önce dönmüş. Kafeyi açmışlar,  yanına  gideceğim. "

Mila.. Sonunda dönmüştü. Beni görmek  istemeyeceğini  biliyordum. Hâlâ  evliydik, boşanmakta  sorun çıkarıyordum. Tam o sırada  annemin sesini  duydum. " Gidip  onunla konuşacağım. Ona bir özür  borçluyum. "

Mila-

Döneli  bir hafta olmuştu. Abim evi temizlesinler  diye temizlik  şirketi  çağırmıştı , temizlik  yapılana  kadar otelde kalmıştık. Şimdi  ait olduğum  yerde , kafemdeydim. Serkan ve Cansu hemen işe  başlamıştı. Üç  aydır maaşlarını  birikmiş  paramdan yatırıyordum.

" Kral geri döndü!! " diye bağırdı  Serkan elindeki tavayı  ocağa  koyarken.  Kahkaha attım. Asu ve Serkan hâlâ  birlikteydi. Asu'yla arada telefonda konuşuyorduk. Cansu koşturarak  yanıma  geldi.

" Kerem Bey'in annesi geldi. Dışarıda  sizinle konuşmak  istiyor. " Ah Asu ah! Çenesini  tutamamış  söylemişti  işte. Ben onlardan uzak kalmaya çalıştıkça daha da yaklaşıyordum.

Dışarı  çıktım. Tuna Hanım'ın karşısındaki sandalyeye oturdum. Yüzüme bakamıyordu. " Evet, sizi dinliyorum."

Boğazını  temizleyip konuşmaya  başladı. " Senin intihar ettiğin  gün  biz her şeyi  öğrendik. Annenin katil olmadığını , Serhan'ın annene neler yaşattığını, kardeşimin kazayla öldüğünü biliyorum. Aslında  gençken  bir kız  arkadaşı  vardı  kardeşimin. Kız  yanıma  gelip Serhan'ın onu taciz ettiğini  söylediğinde  ona inanmadım  ama doğruymuş. Eda'ya bile yapmaya çalışmış,  kardeşimize. Ben çok  özür  dilerim Mila, beni affeder misin bilmiyorum ama çok  özür  dilerim. "

Durup ona baktım. Samimi görünüyordu.  İlk kez onu üzgün  görüyordum. " Daha bitmedi kızım. İrem'i sana karşı  doldurdum  hep. Niye bilmiyorum  ama senden ilk başlarda  hiç  hoşlanmadım. Ama oğlum  sana aşık  oldu. " Devam edecekken sözünü  kestim.

" Oğlunuz  bana aşık değildi. İntikam almak için  öyleymiş  gibi yaptı. "

Tuna Hanım  devam etti. " Hayır, aşıktı. Sadece dayısına  çok  düşkündü  onun ölümüyle  senin bağlantın var diye uzak  duruyordu  senden. O hâlâ  sana aşık. Üç  aydır  evden dışarı  çıkmıyor,  yemiyor, içmiyor. Sen bana bir kere bile  saygısızlık  etmedin Mila. Sana neler yaptım  ama sen hep saygılı  davrandın. Lütfen  oğlumu  affet. "

Güldüm. Ne kadar kolay oğlumu  affet demek. Ayağa  kalktım,  arkamı  dönüp  gidecekken vazgeçip  masaya doğru  eğildim.

" Sizi affetmemi istiyorsanız  oğlunuzu boşanma  konusunda ikna edin. Artık  onunla evli kalmak istemiyorum. "

Kalbimdeki  YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin