" Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Mila'yı oğlum Kerem'e istiyoruz. Siz ne dersiniz acaba Kuzey Bey? "
Ekrem Bey gülümseyerek abime baktı. Başımızda bir aile büyüğümüz olmadığı için abimden istiyorlardı beni. Abim de bana bakıp göz kırptı. Göz kırptığını sadece Ekrem Bey ve ben görmüştük.
" Kardeşimin tekrar üzülmesini kaldıramam. O yüzden benim cevabım olumsuz ama bir de Mila'ya soralım." Üzüntüyle Kerem'e baktım sonra da abime çevirdim bakışlarımı.
" Sen ne dersen o abiciğim. " Kerem ayağa kalkıp beni de elimden tutup kaldırdı. " Onu tekrar üzmeyeceğim söz veriyorum ama vermezsen kaçırırım karar senin. " dedi Kerem tehditkâr bir sesle. Kerem'in kulağına eğilip sakin olmasını söyledim. Ortalık karışacaktı.
" Şaka yaptım Kerem sakin ol. Ama onu tekrar üzersen bu kez baban bile kurtaramaz seni. " dedi abim. Ortamı yumuşatmak için Aylin'e baktım. Yüzüklerin bulunduğu tepsiyi o taşıyordu. Aylin yüzükleri getirince Ekrem Bey yüzükleri taktı.
" Birbirinizi sevdiğinizi görebiliyorum. Artık Tuna da ben de sizin yanınızda olacağız. Kocaman bir aileyiz artık biz."
Teker teker herkese sarılıp öptük. Abim boğazını temizleyip bize baktı. Sonra da Tuğçe'ye. " Biz de Tuğçe'yle evlenmeye karar verdik. Evlenir evlenmez bir haftalığına Dubai'ye gideceğiz. Sonra da evimize yerleşiriz."
**
" Abimler yarın gidiyorlar. Yarın annemle babamın mezarlığına gideceğiz. Abim onlara Tuğçe'yle evlendiğini söyleyecek, ben de gerçek aşkı bulduğumu. Döndüklerinde de burada yaşayacaklar. Ben de bizim düğün olana kadar İrem'in evinde kalayım diyorum. " Kerem kaşlarını çattı.
" İrem ne alaka? Aslan o eve girip çıkıyor, olmaz. Bizim evde kalırsın. Annemle bütün sorunlarınızı hallettiniz zaten. İstersen de tek başımıza yaşayacağımız bir ev alırım."
Kısa bir an düşünüyormuş gibi yaptım. Tek başına canım çok sıkılırdı. Kendi evleri kocamandı. Hem ben oradaki odamı çok seviyordum. Gerçi evlenince ikimizin odası olacaktı ama..
" Tamam ama bir şartla. Evlenene kadar sen misafir odasında yatacaksın, evlenmeden bana yaklaşmak yok."
" Tamam güzelim, söz. Hadi nikaha geç kalacağız. "
**
Nikah salonuna geldiğimizde Tuğçe'yi gelinlikle görünce çok duygulanmıştım. Abim ve Tuğçe bebekken , babam Tuğçe'yi 'gelinim' diye severmiş. Tuğçe'nin babası Rüzgar Amca da abimle alay edermiş ' Ben biberon kullanan damat istemem. ' diye. Annemin anlattığına göre abim sinirlenip biberonu fırlatırmış her seferinde.
" Çok güzelsin! " Tuğçe'ye sarılıp makyajını bozmamaya özen gösterip yanaklarından öptüm. Normalde düğün yapacaklardı ama Tuğçe'nin karnı büyümeye başlamıştı. Düğün için harcayacakları parayla Dubai'ye gideceklerdi.
Nikah başlamıştı. Tuğçe'nin şahidi ben, abimin şahidi ise Kerem idi. İmzalar atıldıktan sonra herkes onları tebrik edip gitmişti. Keşke dayımlar da olsaydı ama biz onları annemle babam öldükten sonra görmemiştik hiç. O günden sonra anneannem telefonlarımızı açmamıştı. Abimin nikahına sadece kafedekiler ve arkadaş çevremiz gelmişti onlar yeterdi bize.
" Dördümüz güzel bir yemek yiyelim. Sonra da evlenmenizi gece kulübünde kutlayalım. Ne dersiniz? " Kerem'in teklifi çok güzeldi. Abimlere baktım. Ne zamandır eğlenmiyorduk.
" Çok güzel bir teklif ama Tuğçe'nin üzerini değişmesi gerekiyor ve hatta Mila'nın da.. Evlere dağılıp üzerimizi değişelim. "
**
Yemek yiyeceğimiz yere geldiğimizde Asu, Serkan, İrem ve Aslan da oradaydı. İrem'in yanına gidip sarıldım. Sonra da Aslan'a sarıldım. Aslan çok efendi, saygılı ve düşünceli bir adamdı. Benden dört yaş büyüktü. İlk evlendiğimde bu evde tek arkadaşım oydu.
" Bugün, Tuğçe ve Kuzey'in evliliğini kutluyoruz. " dedi Kerem masadakilere bakarak. Tuğçe gülümseyip abime baktı. Sonra da oturduğu yerden kalktı.
" Ve minik bebeğimiz.." Bebeği sadece ben biliyordum. Kerem'e bile söylememiştim. Masadakiler onları tebrik ettikten sonra herkes yemeğine döndü.
Bol kahkahalı, bol sohbetli yemekten sonra da gece kulübüne gelmiştik. Herkes içki içerken Tuğçe ve ben meyve suyu içiyorduk. " Adalete bak be! Herkes içki içiyor biz meyve suyu.. Bir kadeh içsem olur mu? " Tuğçe'ye bakıp kaşlarımı kaldırdım.
" Hayır, bebek için çok tehlikeli. Sen doğurduktan sonra bol bol içeriz, senin yüzünden ben de içemiyorum. " Saate baktığımda ikiye geliyordu. Uykum gelmeye başlamıştı. Kerem'in yanına gidip onu dürttüm.
" Kerem, gidelim artık uykum geldi."
Kerem gülümseyip kafa salladı. Sonra da bizimkilere dönüp gitmemiz gerektiğini söyledi.
**
Abimler gidip geleli bir ay olmuştu. Döndükleri gün onlara sürpriz bir düğün yapmıştık. Tuğçe o kadar mutlu olmuştu ki hâlâ teşekkür edip duruyordu. 3,5 aylık olmuştu bebekleri ve cinsiyetini de öğrenmişlerdi. Ailemize bir kız bebek geliyordu.
Bir aydır Kerem'in evinde kalıyordum. Tuna Hanım bana daha iyi davranıyor hatta çok çok iyi davranıyordu.Nikâhımız kıyılmıştı. Düğünü de teknede yapmıştık.
" Yenge, bir bakar mısın?"
Asu'nun sesini duyunca koltuktan kalkıp yanına gittim. Beti benzi atmıştı, elindeki şeyi bana verdi. Bu bir gebelik testiydi ve pozitifti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Yara
Ficção AdolescenteGüzeller güzeli Mila, çapkın playboy Kerem'i değiştirebilecek mi? " Sen sadece benim kağıt üzerinde karımsın, bu kadar. Benden bir beklentin olmasın. "