Kalbimdeki Yara

8-

Bir kaç haftadır Kerem bana karşı çok ilgiliydi. Her akşam geldiğinde elinde çiçek oluyordu. En sevdiğim hem de, papatya. Annesi hâlâ bana karşı önyargılı davranıyordu ama Kerem bana karşı böyle olduktan sonra gerisi önemli değildi. Kâğıt üstünde evliydik ama ben ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım bile.

" Canım yengem, hadi ilk adımı sen at artık. Yeğenim olsun istiyorum. " Gözlerimi devirip elimdeki börek tepsisini tezgahın üzerine bıraktım.

" Bizim aramızda aşk yok Asu. Kâğıt üstünde evliyiz ama ben ona karşı bir şeyler hissediyorum. Ama onun adım atmasını bekleyeceğim. " Asu'ya olanları anlatmıştım. İlk başlarda abisine kızgın olsa da şu an ikimizi birbirimize yaklaştırmaya çalışıyordu.

Serkan yanımıza gelip Asu'nun elindeki tavayı aldı. Yine bir şeyler olmuştu bunlara, daha yeni çok iyi anlaşıyorlardı. " Çay ya da kahve ister misin Asu? "

Asu gözleri dolu bir şekilde ocağın olduğu tarafa geçti. Serkan'a hissettirmese de üzülüyordu. Ben sadece hoşlanıyor sanıyordum ama Asu ona aşıktı. Cansu içeri girdiğinde elindeki telefonu havaya kaldırdı.

" Gurme bizim kafeden bahsetmiş."

**

Hepimiz Cansu'nun yanına geçmiş videoyu izliyorduk. " Cıvıl cıvıl, sevimli bir kafe. Sahibi olan Mila Hanım da çok ilgili, çalışanlarıyla arkadaş gibi. Yemeklerin tadı mükemmeldi. Gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz.."

Kafeden içeri giren Aslan'a baktım. El salladım. Beni görünce koşturarak yanıma geldi. " Kerem Bey seni bekliyor, seni yanına götüreceğim. Seni şimdiden uyarmak istiyorum, hiç bir şey göründüğü gibi değil. Dikkatli ol. "

Ne demek istediğini anlamasam da kafeyi bizimkilere emanet edip çıktım. Aslan yol boyu bir şey dememişti. Kerem beni ondan kıskanıyordu ama boş yere kıskançlık yapıyordu. Bunu ona kaç kez söylesem de beni dinlememişti.

" Geldik, sen içeri gir. Ben burada bekleyeceğim. " Kafa sallayıp arabadan indim. Tam karşımda küçük tahta bir ev duruyordu, evin karşısında küçük bir göl vardı. Akşam olmak üzereydi ve buradan güneşin batışını görebiliyordum. Evin kapısını ittiğimde hemen açıldı.

" Kerem? " Ses çıkmıyordu. Işık yanan yere doğru yürüdüm. Yemek masası vardı. Her çeşit yemek masada yerini almıştı. Kerem oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Elimi tuttu. " Yemekten sonra biraz konuşalım."

Yemeği yedikten sonra koltuğa oturduk. Kerem bir süre yüzüme baktı, sonra ellerini birbirine kenetledi. " Evlilik için seni zorladım biliyorum ama seni sevdiğim içindi. İlk gördüğüm andan beri aşığım sana. İzin ver bir aile olalım. "

Kafa salladım. Bana sarıldığında tüm dünya durmuştu benim için. Ben de ona sarıldım. Parfümünün kokusunu çok seviyordum bunu şuan farkediyordum.

**

" Beni sevdiğini söyledi Tuğçe.. Çok güzel bir geceydi, birlikte yıldızları izledik. " Tuğçe şüpheyle bana baktı.

" Birlikte olmadınız değil mi? Bak Mila, bu davranışları normal değil. Benden sana tavsiye, hemen güvenme bu adama yoksa üzülürsün."

Gözlerimi devirdim. " Saçmalama Tuğçe. Her şeyin bir zamanı var."