Beğendiğiniz beğenmediğiniz, tavsiye vermek istediğiniz bir şey varsa lütfeen yazın, dmden veya yorumdan yazın.
Bol öpüyorum 💗💗💗
"Sakin, sakin Cengiz amca. Sen ne kadar karşı koyarsan biz de o kadar zorlamak zorunda kalırız." Elimdeki törpüyle oynarken Akın'a baktım. Yalandan da olsa güven verircesine gülümsedi. Törpüyü bıraktım. Murtaza ışığı kapatırken kumandayla göstereceğimiz şeyi açtım. Zorla izletiyorduk, olmayan hayatı varmış gibi yaşamış gibi olan fotoğrafları gösteriyorduk.
Fotoğraflar bitince ışığı açtık ve Akın, kafasına taktığı şeyi çıkardı.
"Şimdi Cengiz amcacım, bir tedavimiz daha var. Senden derin bir nefes almanı isteyeceğim." Akın hava veren maskeyi Cengiz'in yüzüne taktı. Sımsıkı tutarken saymaya başlamış ve sekizinci saniyede sinirden karıştırmaya başlamıştı.
"Akın." diye seslendim durması için. O saymaya devam ederken bir kez seslenmemle maskeyi çıkardı.
"Ölmeyecek, unutma." diye mırıldandım. Bana sakince döndü.
"Ölmeyecek de niye? Biz niye öldürmüyoruz bu herifi Eylül?" Oturduğum sandalyede derin bir nefes alıp dikleştim.
"Senin baban öldü, sen sürünüyorsun değil mi?" Ağzını Cumali abinin hareketi gibi yaptı.
"Ne hâlde olduğumu sen benden iyi biliyorsun."
"Tamam işte, bu da sürünsün Akın. Sonrası sonra. Her şey sırayla."
〰️〰️〰️
"Şimdi Cengiz amcacım, akşam yemeğinde mercimek çorbasıyla haşlanmış et var. Ne durumdasın, yiyebilecek gibi misin?"
Açlıktan geber inşallah.
"Yok, yok." diye mırıldandı.
"Hemşire bu adam bitik bitik, bu adam lapadan başka bir şey yiyemez."
"Sen karışma Murtaza." dedim elim belimdeyken.
"Hep Murtaza, hep Murtaza. Karışma sen Murtaza.." Ayaklarının hareket ettiğini görünce kafamı giden Murtaza'ya çevirdim.
"Murtaza dur, bitmedi daha işimiz. İğnesi yapılacak ya."
"He iğneyi de ben yapayım, Allah Allah.."
Bu adam niye bu kadar sinirdi anlayamamıştım. Bunu nasıl yanlarında tutuyor bu adamlar?
"Yapmayın, ne olur.. Bittim ben." dedi Cengiz, ben Murtaza'ya ters ters bakarken.
Daha da beter olacaksın, sırası gelince o da olacak.
"Tamam abe Cengiz tamam, vitamin bu vitamin." Cengiz'in sırtını döndürerek bir şeyler konuşmaya devam etti. İğneyi bana gösterildiği gibi ayarladıktan sonra yaptım. Kapağını kapatıp cebime koydum ve odadan çıktım. Bu kadar çok yanında olmak beni gerçekten boğmuştu.
Odalarda oyalanırken planın bensiz kısmı çok iyi işlemiş gözüküyordu ki Yamaç abi Cengiz'in odasından az da olsa gülerek çıktı.
"Durumu nedir doktor bey? Ölecek mi inşallah?" diye sorduğunda Cumali abiye histerikçe güldüm.
"Tamam. Yani herif.. dağıldı."
"Ee, yetiyor mu yani bu kadar?" diye sordum sakince. Sadece merakımdandı.
"Yeter." Akın ve Cumali abi kafasıyla onayladıktan sonra Yamaç abi tekrar bana döndü.
"Eylül, senin elin iyi. Bir iğne daha yap, sonra Murtaza'yla birlikte otopark var ya evin orada; oraya kadar götürün. Orada sizden alacaklar." Kafamı sallayıp son kez cebimdeki iğneyi ayarlayarak odaya girdim. Birkaç şey mırıldanmasını umursamadım ve iğneyi yaptım. Odadan çıkıp kapıda dururken Murtaza'nın gelmesini bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doomsday | akın koçovalı
أدب الهواة"sen ne kadar şeytansan ben o kadar meleğim Akın Koçovalı, sana iyilik ne demek öğreteceğim." tüm hakları Burak Dakak'ın gülüşünde saklıdır.
