yirmi beşinci bölüm | hastane

830 44 6
                                    

Yine bir geçiş bölümüyle karışık dolu bir bölüm. Yazarken benim de tıkandığım bir bölümdü. Umarım az çok beğenirsiniz. Hepinizi öpüyorum, iyi okumalar 💗💗💗

"Yok abla aç değilim, sağol." dedim gözlerimi çevirmeden.

Bayılmıştım. Sonrasında da kolumda serumla gözlerimi tekrardan bu odada açmıştım. Bu sefer yanımda Akın yoktu. Nerede olduğunu bilmiyordum, merak da etmiyordum. Merak edecek kadar iyi hissetmiyordum kendimi.

Ertesi sabah Damla abla gelmişti, kahvaltı getirmişti. Yemedim. Yiyemedim. Şimdi gelen akşam yemeğinde olduğu gibi.

Hâlâ olayın şokunu atlatamamıştım. Delirdim kafayı yedim sanarken birileri uyuşturucu vermişti bana. Annemi bizi izliyor diye düşünürken, abilerim, babam, İdris amca bize gülerek bakıyor gururla bakıyor diye düşünürken uyuşturucunun etkisi altındaymışım.

Ne kadar komikti şu düştüğüm durum? Gerçekten komikti. Gülmeye başladım

Düştüğün hâle bak, herkes seni delirdi sandı Eylül.

Biraz daha güldüm ve biraz daha. Gülüşlerim kahkahaya dönerken yatağımdan kalkıp pencereye yöneldim.

Herkes beni delirdi sanmıştı, kimse tek bir ihtimal vermemişti başka bir şeyin olduğuna. Beni deli yerine koymak işlerine gelmişti. Şimdi de beni tek bırakmaya kimsenin götü yemiyordu galiba, ne yapacaktım; gördüğüm insanlarla saçma sapan şeylere mi kalkışacaktım?

Camdan dışarıya bakarken deli gibi kahkaha atıyordum. On saniye sonra kahkahalarımla birlikte gözyaşlarım dökülmeye başladı. Deli gibi ağlarken deli gibi gülüyordum.

Belki de cidden delirmişsindir Eylül.

"Eylül, gel otur bi' sakinleş."

Zorla yatağa oturdum. Ellerimle yatağın örtüsünü sıkıyordum susmak için. Gördüklerime, yaşananlara delirmek üzereydim. Bu sefer gerçekten delirecektim.

"Bana Çağatay yaptı değil mi bunu?" diye fısıldadım.

"Bilmiyorum ki Eylül.. Cumali bir şey söylemedi bana."

"Çağatay yaptı değil mi? O yaptı," Yanımda duran yastığı sinirle yere fırlattım.

"O yaptı! Ben biliyorum, o yaptı bana!" Sinirle bağırdıktan sonra ne yaptığımın farkında olmadan ellerimi saçlarıma götürdüm.

"Önce bana annemi öldürttü. Sonra geldi beni delirtti. Bana o yaptı biliyorum ben!"

"Tamam Eylül, dur tamam."

"Bunlar nasıl insanlar abla?! Bunlar nasıl insanlar içlerinde acıma yok mu bunların?" Kendimi tutamayıp saçlarımı çekerken Damla abla hemşirenin gelmesi için bağırmıştı.

"Beni delirtti! Beni delirtti abla bilerek yaptı! Zevk alıyor benim bu hâlimden! İzliyordur kesin, kesin izliyordur."

Elimi boğazıma götürdüm. Tişörtümü çekmeye çalışırken bağırdım. Çok ağırdı. Yemin ederim her şey çok ağırdı.

"Çek ellerini Eylül!"

"Bunlar nasıl insanlar? İçlerinde acıma duygusu yok mu lan bunların?! Ben nasıl bu adamın kardeşiyim?! İnsan kardeşine bunu yapar mı, insan bunu yapabilir mi kardeşine?"

Birden ellerim çekildi. Yatağa zorla yatırıldığımda kollarımı çekmeye çalıştım.

"Allah aşkına bırakın beni! Nolur bırakın! Ben ölsem daha iyi, gelsin beni öldürsün! Allah aşkına bırakın!"

doomsday | akın koçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin