1. Bölüm

4.4K 212 133
                                    

DÜZENLENDİ!

Keyifli okumalar..



Bazı zamanlar vardır, her şey yolundayken hayatını altüst eden, öldüğünü zannettirip seni öldürmeyen. Hayatının anlamını yitirirsin. İçindeki huzuru kaybedersin. Zor hayatında tek güvendiğin insanı kaybetmek mesela. Boşluğunun asla dolmayacağını bilirsin lakin elinden veda etmekten başka bir şey de gelmez. Canın acır, nefesin kesilir, ölüyorum dersin ama yaşamaya devam edersin.

Gözleri sabitlediği noktaya bakarken, sırtını buz gibi duvara yaslamıştı. Omuzlarındaki yük ve kalbindeki sızıyla daha fazla dayanmadı bacakları ve pes eder gibi çöküşe geçti vücudu. Ne kadar süredir bilmiyordu ama nefes almıyordu. Karşındaki manzara karşısında bir damla bile göz yaşı dökememiş, kelimenin tam anlamıyla kalbinin taşlaştığını hissetmişti. Üzerindeki kazağın yakasını kavradı ve bir umut nefes alabilirim diye yakasını çekiştirdi.

Tam karşısında yatıyordu. Cansız bedenini bir ceset torbasına koymuşlardı. Alnında kafasına yediği kurşunun izi vardı ve bu iz kurşun yarasından çok küçük bir morartı gibi duruyordu.

Gözlerini yumdu sıkıca. Kulaklarının çınladığını hissetti. Orada yatan adam sırtını dayayabileceği tek insandı.

Son bir çabayla ayağa kalkmayı denedi ama buna ne gücü vardı ne de isteği. Tekrardan evsiz kalmıştı. Yanına yaklaşan morg çalışanı koluna girmek için eğildiğinde "UZAKLAŞ!" dedi buz gibi sesiyle sadece.

Adam duyduğu kelime ile geriye bir kaç adım atarken, derin bir nefes aldı ve son bir çabayla ayağa kalktı. Adımlarını sanki uçurumun kenarında yürüyormuşçasına ürkek bir şekilde karşısında yatan adama doğru attı. Titreyen elleri ile adamın kır saçlarını okşadı. Baş parmağını adamın alnındaki yaranın üzerinden geçirdi bir kaç kez donuk gözlerle bakarken. Titrek nefesler alırken bu şefkatli yüzü son kez görüyor olmanın huzursuzluğu vardı içinde.

Elinin altındaki buz gibi tenle içindeki son insani kırıntılarda kaybolmuştu. Artık kaybedecek bişeyi kalmamıştı. Dudağının kenarı ruhsuz bir şekilde yukarı kıvrıldı. Kafasını eğdiğinde yorgun vücududa kafasını takip etti ve eğilip karşısında cansız yatan bedenin alnına bir öpücük kondurdu omuzundaki yaraya aldırış etmeden. Şu an yüreğindeki acı omuzundaki acıyı dindirmişti.

Acıyan omuzuna rağmen yerinden tekrar doğrulduğunda derin bir nefes çekti ciğerlerine ve dilinden tek bir kelime döküldü.

"Baba.."

Morgdan çıktığında dışarda babasının en güvendiği adam bekliyordu onu morg koridorlarında. Eliyle saçlarını arkaya doğru taradı ve bakışlarını kendisini bekleyen adama çevirdi. "Yapanı bulabildiniz mi?" dedi. Sesindeki ruhsuz tını karşısındaki adamın seslice yutkunmasını sağlamıştı.

Adam olumsuz anlamda kafasını salladığında bir hışımla adamın yakasından tuttu sağlam olan eliyle. Adamı duvara sert bir şekilde yaslarken halen parmaklarından kan damlayan eliyle de adamın belinde bulunan silahı aldı ve mermiyi hazneye verdi. Silahı karşısındaki adamın ağzından içeri sokarken, kehribar gözleri dahada koyulaşmıştı vücudunda hissettiği sinirle.

"Ben size ne bok yemeye para ödüyorum lan?" diye bağırdı. Bakışlarını yere indirdi bir kaç saniyeliğine ve tekrar gözleri karşısındaki adamı bulduğunda mümkünmüş gibi dahada kararmıştı.

"O şerefsizi bulacaksınız bana anladın mı? Dirisini istiyorum o orospu çocuğunun. Eğer bu işide elinize yüzünüze bulaştırırsanız andım olsun hepinizi diri diri gömerim babamın yanına." dedi sinirden çenesi kasılırken. "DUYDUN MU?" diye bağırdı karşısındaki adam korkudan titrerken anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı. "Şimdi siktir git, gözüme görünmeyin hiç biriniz." dedi adamın ağzındaki silahı çıkarıp yere doğru savururken.

ADEN BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin