12. Bölüm

832 82 43
                                    


"Hayır bize ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" Başında toplanmış arkadaşlarına kaçamak bakışlar attı.

Her şey o kadar hızlı olmuştu ki söylemeye fırsatı dahi olmamıştı. Eğer Baran dün gece onların yanında onu öpmese belki bir süre daha haberleri olmayacaktı.

Sabahın ilk ışıklarıyla hepsi evinde toplanmış hesap soruyorlardı. Aden ise haklı olduklarını bildiğinden sesini dahi çıkaramıyordu.

"Dedim ya fırsatım olmadı. Hem henüz yeni zaten. Sadece denemeye karar verdim." İlk defa karşılarında suç işlemiş küçük bir çocuk gibi oturuyordu. Genelde hesap veren taraf değil daha çok hesap soran taraf olmuştu.

"Ne zamandır tanıyorsun ki denemek isteyecek kadar güvendin ona?" Sinan'ın sorusu ile başını öne eğdi. Henüz pek tanımıyordu onu. Neyi sever, nelere kızar, kıskanç mıdır? bilmiyordu. Ama ilk defa hissettiği duygular yüzünden şans vermek istemişti. İlk defa insan gibi hissetmişti kendini.

"Ayrıca sen bu adamdan gıcık kapmıyor muydun? Ne ara bu hale geldiniz anlamıyorum." Sinan halen anlam veremiyordu. Hiç bir zaman böyle şeyler yaşamamış arkadaşının kalbinin kırılmasını da istemiyordu.

"Hissetmediğim bilmediğim duygular hissettim. Ve bu sadece bir dokunuşu ile oldu. Biliyorum bu durum çok saçma ama dokunmayı bırakın onu düşündüğümde dahi nefeslerim hızlanıyor, kalbim maraton koşmuş gibi atıyor."

Doğru söylüyordu. Hiç bir zaman hissetmemişti bu duyguları. Hep yoksundu böyle şeylerden. Yaşayan ölü gibi görüyordu kendini ta ki Baran hayatına girene kadar.

"Üzülmeni istemiyoruz sadece Aden. Koskoca adamsın, ne yapıp yapmayacağına karışamayız. Tek düşündüğümüz sensin." İçlerinde belkide bu konularda en tecrübeli olanı konuştuğunda Sinan gözlerini kaçırdı. Zehra ile yarım kalan şeyin halen orada bütün benliği ile durduğunun farkındaydı.

"Ama tabiki bize söylememenin bir cezası olacak. Mesela bu haftaki bütün dosyalarla sen ilgileneceksin. Ve birde bizi yemeğe çıkaracaksın." Çağrı bıyık altından gülerken Aden kaşları çatılmış şekilde ona baktı.

"Siktir ordan. İki haftalık dosyalarla ilgilenirim ben, sen resmen 3 kişilik yemek yiyorsun Çağrı!" Aden'in biranda söylediği şeyle hepsi kahkaha atarken Çağrı onlara dil çıkarmakla yetindi.

Bu her zaman böyleydi. Birbirlerine ölümüne güvenir ve hayatları pahasına korurlardı herşeyden ve herkesten. Ama iş aldıkları kararlara geldiğinde her zaman saygı duymuşlardı.

Eğer içlerinden birisi düşerse beraber ayağa kaldırırlardı. Eğer birisi dağılırsa beraber toplarlardı. Ama asla birbirlerine sırtlarını dönmezlerdi.

"Bu arada kesinlikle altta olan sen olacaksın." Çağrı'nın söylediği şeyle gözleri büyürken diğerleride onaylar şekilde kafa sallıyorlardı.

"Ol-olmayacak öyle bişey!" Utanmıştı duyduğu şeyle. Ne kadar inkar etsede Baran'ın ondan daha baskın olduğunun farkındaydı. Dün akşam birbirlerine handjow verirkende daha iyi anlamıştı.

Hepsi yerinden kalkıp hazır olan kahvaltı masasına ilerlerken Aden'in yanakları halen kırmızılığını koruyordu. Dillerine düşmüştü ve bunun bir süre böyle devam edeceğinide biliyordu.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ADEN BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin