46.Bölüm

334 33 48
                                    

FİNALE SON 4 BÖLÜM




Keyifli okumalar...




20 gün sonra...

Baran kurumuş toprağa su dökerken içinde bir şeylerin parçalandığını hissediyordu. Aden'i kolları arasında kanlar içerisinde görmesinin üzerinden 20 gün geçmişti ve o an hissettiği acı hiç bir şekilde azalmıyordu.

Elindeki şişedeki suyu tamamen kurumuş toprağa boşalttıktan sonra kapağını kapatarak kenara koydu. Kasvetli alan tüylerinin ürpermesine neden olurken bir türlü gözlerinden akan yaşları durduramıyor, küçük bir çocuk gibi ağlıyordu.

Söyleyebilecek hiç bir şeyi yoktu. Yıllar önce olan olaylar şu an ki kişiliğini ortaya çıkarmıştı. Güçlüydü. Sert yapısı, kendisinden emin attığı adımlar, inatçı karakteri hepsi geçmişte olan olayların eseriydi.

Lakin tek bir zaafı vardı. Bütün bu özelliklerinden onu uzaklaştıran, kim olduğunu unutturan, isterse kapısında köle dahi olabileceği tek bir adam, Aden.

Küçük olan hayatına girdiği andan itibaren değişmişti Baran. Dünya daha bir yaşanır gelmişti gözüne. Aden'in bir kez gülümsemesi, yanağındaki gamzeyi ortaya çıkarması dünyalara bedeldi onun için.

Sevmeyi öğrenmişti onun sayesinde. Taşlaşmış kalbine dokunmuştu Aden, hemde hiç farkında olmadan.

Omuzuna yerleşen el onu bu düşüncelerinden ayırırken, elinin tersiyle yanaklarından süzülen yaşları silerek ayağa kalktı. Yüzünü arkasında duran kadına çevirirken, kadının elini iki elinin arasına alarak sıkıca tuttu.

Birisinden güç almaya ihtiyacı var gibiydi. Sanki birisi her şeyin düzeleceğini söylese inanacak ve her şey daha güzel olacakmış gibi hissediyordu.

"Yaşasaydı seninle gurur duyardı Baran'ım."

Karşısındaki ellili yaşlarının üzerindeki kadına baktı. Halen en son gördüğü gibiydi. Değişen tek şey yüzünde beliren kırışıklıklar ve ağaran saçlarıydı. Halen oldukça zarif görünüyordu.

Karşısındaki kadını kolları arasına alıp sıkıca sarıldı. Burnunu ağarmış saçlar arasına daldırırken derin derin nefes aldı. 20 yıldır hasretti anne kokusuna. O yılların acısını çıkarır gibi çekebildiğince çekti kollarındaki kadının kokusunu ciğerlerine.

Bu sırada çalan telefonu ile kollarının arasından ayrılırken, arayanın Zehra olduğunu görüp hemen kulağına götürdü telefonu.

"Uyandı! Baran Aden uyandı! Mucize gibi, gözlerini açtı. Doktorlar şimdi girdi odaya değerlerini kontrol ediyorlar. Neredeysen hemen buraya gel."

Baran duyduklarından sonra kısa bir süre şok geçirsede hemen kendisini toparlayıp merakla kendisine bakan kadına çevirdi gözlerini.
Aden 20 günün sonunda uyanmış, komadan çıkmıştı.

"Anne Aden gözlerini açmış!"

Sevinçle söylediği şeyle yaşlı kadın gülümserken, Baran'ın içi içine sığmıyordu. Hasret kaldığı kehribarları sonunda tekrar görebilecek olmanın mutluluğunu yaşıyordu.

İkili hızla mezarlıktan ayrılırken, Baran son kez arkasını dönüp babasının mezarına baktı. Hayatında en çok değer verdiği adamlardan biri toprağın altında yatarken diğeri onu bırakmamış ve tekrar yaşama gözlerini açmıştı.
Baran'ın tek istediği tekrardan küçüğünü kolları arasına alıp sarıp sarmalamaktı.

Mutluluğun ve Aden'i görecek olmasının heyecanı yüzünden yollar daha bir uzun gelmişti büyük olana. 20 gündür her gün gidip geliyordu bu yolu. İlk başlarda hastaneden dahi çıkmamıştı.

ADEN BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin