20. Bölüm

691 62 57
                                    

DÜZENLENDİ!!!




Keyifli okumalar...

Yüzüne güneş ışığı vururken o huzurun kollarında uyuyordu. Sırtında hissettiği beden ona yaşamadığı, yaşayamadığı bütün duyguları sunarken kendisinin bu güven dolu kollardan başka gidecek yeri yoktu biliyordu.

Yarı çıplak bedenine arkasından sarılmış kollar onu dahada çekti kendisine, ne kadar bu huzur dolu andan uyanmak istemesede yüzüne vuran güneş inadına gözlerini aç diyordu.

Yavaş yavaş aralandı kirpikleri, gözleri gün ışığına alışmaya çalışırken bir kaç kez hızlı hızlı göz kırptı. Boynunda hissettiği düzenli sıcak nefesle kendisine huzuru sunan adamın halen uyuduğunu anladı.

Yavaş hareketlerle belindeki kollardan kurtulup kalktı yataktan. Üzerine giyecek bişeyi olmadığı için Baran'ın giysi dolabına doğru adımladı. Dolabı açmasıyla gözleri şaşkınlıkla büyürken omuzunun üzerinden halen yatakta uyuyan adama baktı.

Giysilerin hemen hemen hepsi siyahtı. Aralarında bir kaç tane beyaz gömlek veya gri tonlarda pantolonlar bulunuyordu.

Hızla üzerine kendisine büyük olacağını düşündüğü siyah bir kazakla eşofman altı aldı ve üzerine giyindi. Düşündüğü gibi olmuştu. Beline bol olan eşofman altının ipini sıkıca bağlarken üzerine giydiği kazak bir iki beden büyük olmuştu.

Kendisi bigsize giyinmeyi severdi ama büyüğünün giysilerinin üzerine bu kadar büyük olacağını tahmin etmemişti. Boyu ortalama boyun üzerindeydi ama yine de Baran ile arasında hem boy hemde beden olarak fark vardı.

Ayrıca aralarındaki yaş farkıylada bazen Baran'ı bütün dertlerinden ve sıkıntılarından kaçıp sığınacak bir liman gibi görüyordu.

Son kez aynada kendisine bakıp komodinin üzerinde duran telefonunu aldı ve yatak odasının balkonuna çıktı.

Baran'ın evi şehir merkezindenden uzakta sakin ve etik bir semtteydi. Kocaman bahçesi olan ve karşı tarafı ormanlık alana bakan villalar.

Evler birbirine uzak olsada dışarıdan gelen çocuk seslerini dinledi. Güneş ne kadar parlasada havadaki soğukluk kar zamanının yaklaştığını söylüyordu.

Gözleri kapalı bir şekilde etraftaki sesleri dinlerken telefonunun sesi doldu kulaklarına. Cebinden çıkardığı telefonun ekranında gördüğü isimle gülümserken hızla açıp kulağına götürdü.

"Günaydın güzellik, rüyanda beni mi gördün?"

"Ne seni göreceğim ya! Yine unuttun bizi.. İki kardeşin olduğunu sürekli hatırlatmam gerekiyor sana!"

Duyduğu sitemle mahçup hissederken durumu nasıl toparlayacağını düşünüyordu. Yine ihmal etmişti onları. İşler yüzünden zaten vakti olmazken birde hayatında şimdi Baran vardı. Derince bir nefes aldı, bir şekilde gönüllerini almaları lazımdı.

"Özür dilerim... Bu aralar gerçekten çok yoğunum, sizi ihmal ettim biliyorum ama emin ol telafi edeceğim."

"Bu sefer işin biraz zor, Cansu sana küsmüş 'bir daha konuşmayacam onunla isterse seni benden daha çok sevsin umrumda değil' diyor."

Mahçuptu ve ne diyeceğinide bilmiyordu. Bir kaç saniye düşündü ve aklına gelen şeyle hafifçe gülümsedi.

"Hem kendin hemde Cansu için küçük bir bavul hazırla, fazla bişey almana gerek yok sadece iki günlük için yeterli olsun yeter."

Genç kız anladığını söyledikten sonra telefonu kapattılar. Elindeki telefonu tekrardan cebine koyarken belinde hissettiği kollarla yerinde sıçradı.

ADEN BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin