Gözlerini açtığında kendisine daha çok sokulan bedenle önce bir afallasada sonra koynunda uyuyan küçük bedene kafasını hafif eğerek baktı.Göğsünde hissettiği sıcak ve düzenli nefesle hafifçe gülümseyip dudaklarını saçına bastırdı. Bir yandan saçlarını öperken bir yandan da kokusunu içine çekti.
Koklayarak öpmeyi bağımlılık haline getirmişti. Ona göre bir insanın sesi, yüzü veya dokunuşları unutulabilirdi. Ama kokusu asla unutulmazdı.
Yanındaki küçük beden kıpırdandığında bedenine kollarını daha da sıkı sardı ve tamamiyle kendine çekti.
"Abi nefes alamıyorum!" Küçük kız mızmızlanırken tekrardan saçlarına bir öpücük kondurdu ve kollarını biraz gevşetti. Küçük kız kendisini biraz yukarı çekerek yüzlerini eşit seviyeye getirdi. Kafasını geriye doğru çektiğinde kendisine bakan kehribarları gördü.
"Yine kabus mu gördün?" Sesi kısık çıkmıştı kızın. Gözleri kollarında yattığı adamın saç diplerindeydi.
Terlemişti. Teninin rengide soluk görünüyordu. Küçücük ellerini yanağına çıkardı ve hafifçe okşadı.
"Korktuğunda bana sarılabilirsin ben seni korurum." dedi. Aden duyduğu şey ile gülümsemesini engelleyemezken, yanında yatan mavi gözlü, tombul yanaklı kızın hakkında 'tatlı' diye geçirdi içinden.
Kapının açılması ile ikisi de o tarafa dönerken kapıdan giren kız elini yumruk yapmış gözünü ovalıyordu.
"Ohoo bu yaptığın kardeş arası ayrımcılığa girer ama."
Aden duydukları karşısında gülümserken onu bekleyen küçük kaosun farkındaydı. Birazdan 'beni daha çok seviyor' atışmasına başlayacaklardı.
"Abim beni daha çok seviyor diye kıskanma." Küçük olan yatağın üzerinde ayağa kalkıp elini beline koyarak söylemişti bunları.
"Hayır beni daha çok seviyor. Sadece sen küçüksün ve sürekli her şeye mızmızlanıyorsun diye böyle davranıyor." dediğinde küçük olan dudağını büzdü ve halen yatakta yatan abisine doğru baktı.
"Doğru mu abi?" derken neredeyse ağlamak üzereydi.
Sinem' e kaşları çatık bir şekilde baktı Aden. "Hayır tabikide prenses. İkinizide çok seviyorum. Ama senin bu yaşı büyüyüp kendi büyümeyen ablan seni kıskandığı için söylüyor bunları." derken bir yandanda yatakta doğrulmuş ayakta duran küçük kızı kucağına çekmişti.
"Yemin ederim ayrımcılık yapıyorsun. Bana üvey kardeş muamelesi yapıyorsunuz." kapıdan çıkarken arkasına döndü ve küçük kıza dil çıkarıp odadan çıktı.
Aden onların bu haline gülerken yerinden kalktı ve küçük kıza baktı. "Hadi kalk kahvaltı hazırlayalım, hemde ablanın gönlünü almış oluruz." dediğinde küçük kız kafasını salladı ve yataktan yere inip banyoya doğru adımladı.
Aden banyoya doğru ilerleyen kızın arkasından bir süre baktıktan sonra kendiside yataktan kalkarak banyoya ilerledi.
•••
Atışmaları kahvaltıyı hazırlarken de bir süre devam etmişti. Oturdukları yerde birbirlerine öldürücü olduğunu sandıkları ama aslında sevimli görünen bakışlarını attıklarında Aden daha fazla dayanamadı ve sesli bir gülümseme sundu onlara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN BXB
General Fiction-DÜZENLENİYOR- Aşk nasıl bir şey bilmiyorum ama gördüklerim, okuduklarım ve duyduklarımla bence; içi dolu seni vurabilecek şekilde olan bir silahı, seni vurmayacağına emin olduğun birine gözü kapalı vermek... Aden de tam olarak bunu yaptı. Kendisini...