Kulaklarına şöminede yanan odunların çıtırtısı dolarken elindeki bardaktan bir yudum aldı. Geldiğinden beri karşısında yanan alevleri izliyordu.
Telefon geldikten sonra hızlı bir şekilde hazırlanmış, kardeşini okula bıraktıktan sonra Çağrı ile verilen adrese gelmişti. Mekana tek başına girmesine izin verildiği için Çağrı onu mekanın kapısının önünde bekliyordu.
Görkemli kapı yüksek bir gürültü ile açıldığında elindeki bardağı önündeki masaya bıraktı ve arkasına yaslanarak yanan alevleri izlemeye devam etti.
"Seni burda görmek güzel Aden." Duyduğu sesle ayağa kalkarken yüzünde histerik bir gülüş vardı.
"Sonunda sizinle görüşebilme şerefine layık oldum Alparslan bey." Elini karşısındaki altmışlı yaşlarının ortasındaki adama uzattı. El sıkıştıktan sonra adam eliyle oturmasını işaret etti.
"Duyduğuma göre babanın yerine geçmek istemişsin. Hatta masadakileride biraz tehdit etmişsin." Adamın yüzündeki gülümseme Aden'i şaşırtsada aynı zamanda mutluda etmişti.
"Haberler çabuk yayılmış. O masaya oturmam gerekiyor ve bunun içinde her şeyi yaparım."
Yaşlı adam anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı. "Peki ne yapmayı düşünüyorsun? Yani masaya oturduğun zaman."
Aden babasından kendisine yadigar kalan yüzüğünü çevirdi parmağında birkaç kez. Gözleri halen yanan ateşteydi.
"O masa yüzünden birçok kişinin canı yandı. Bunlardan biride benim ailem. Daha fazla kimsenin canı yansın istemiyorum." Bakışlarını sağ tarafında oturan adama yöneltti.
"Peki benden istediğin ne?"
"Bana bu süreçte yardım etmeniz. Neler yapabileceğinizi ikimizde çok iyi biliyoruz Alparslan bey. Benim yanımda yer alın ikimizde bu işten kazançlı çıkalım." Bunları söylerken karşısındaki kır saçlı adamın gözlerinin içine bakıyordu. Yaşlı adam ise karşısındaki gencin cesaretine hayran kalmıştı.
"Peki benim bu işten kazancım ne olacak?" Dedi elindeki bardağı dudaklarına götürmeden hemen önce.
"Masa ile ilgili düşüncelerinizi biliyorum. Siz bana yardım edin, bende size ." Söylediği şey karşısında bacak bacağın üzerine atmış adamın ilgisini çekmişti şimdi.
"Görünüşe göre planını çoktan yapmışsın." dedi. Yıllar önce yarım kalan bu meseleyi bu genç adam sayesinde bitirebilirdi. "Sana göndereceğim dosyaları bekle Aden." dedi ve oturduğu yerden kalktı. Aden de karşısındaki adamla biranda ayaklandı. Tokalaştıktan sonra Aden görkemli kapıdan çıkarak uzun koridorda dış kapıya yöneldi.
Yanındaki adamların sayısını yükseltiyordu. Planı için lazım olacaktı. Bu yüzden içlerinden en güçlülerini seçiyordu.
Kendini dışarı atar atmaz cebinden sigara paketini çıkardı ve dudaklarına bir dal yerleştirdi. Onun dışarı çıktığını gören Çağrı arabadan indi ve meraklı gözlerle ona baktı.
Aden sadece olumlu anlamda kafasını sallamakla yetindi. Akşama masa toplanıyordu ve karar açıklanacaktı.
•••
Elindeki silahı beline yerleştirdi ve yanındaki adama döndü. "Hata istemiyorum. O şerefsizi canlı alacaksınız. Gerisini gebertebilirsiniz."
Baran Aden'den aldığı bilgilerden sonra adamlarını toplamış ve mallarını çalan adamı gündüz gözüne baskın yaparak alma planı yapmıştı. Ona göre hiç kimse Baran Çetinalp'in mallarını çalamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN BXB
Genel Kurgu-DÜZENLENİYOR- Aşk nasıl bir şey bilmiyorum ama gördüklerim, okuduklarım ve duyduklarımla bence; içi dolu seni vurabilecek şekilde olan bir silahı, seni vurmayacağına emin olduğun birine gözü kapalı vermek... Aden de tam olarak bunu yaptı. Kendisini...