Baran küçük olanla anlaştığı gibi onu saat 3'te evinden almış ve beraber resim sergisine gitmişlerdi. İkili sergide bir süre vakit geçirirken beraber resimleri yorumlamış bazen ise sırf komiklik olsun diye saçma sapan şeylere benzetme yapmışlardı.İkiside mutluydu, Aden'in yüzünün gülüyor olması büyük olanında gülümsemesine, mutlu olmasına neden oluyordu.
Aden sergide yeni insanlarla tanışmış hatta beğendiği tablolardan bir tanesini evi için satın bile almıştı. Tabi ki Baran ne kadar almak için ısrar etsede kabul etmemişti.
Şu an önünde durdukları tabloya bakarken Baran kafasını küçük olandan tarafa çevirdi. Aden gözlerini hafifçe kısmış önündeki resmi inceliyordu. Baran içinden 'tatlı' diye geçirdi.
"Eee ressam burda ne anlatmak istemiş Aden bey?"
Oynadıkları oyunu halen devam ettirerek keyifli bir sesle sorduğu soruyla Aden elini sakalına atarak kaşıdı. Tek amacı düşünüyormuş gibi bir görüntü sunmaktı.
"Renoir bu tabloda tüccar arkadaşı Paul Auguste Lhôte ile Lhôte'nin ilerde eşi olacak Aline Charigot aşklarını resmetmiş. Renoir'in İtalya gezisinde Raphael'in sanatından etkilenerek yaptığı resim, ressamın farklı bir dönemini yansıtıyor. Tabloda müziğe kapılan çiftin aşk sarhoşluğu ile dans ettiğini görüyoruz. Çiftin dansın bir sekansı gibi aynı hareketle birbirine bağlanışı aralarındaki güçlü sevgiyi bize anlatıyor. Müziğin ve dansın eşliğinde aşkın tutkusunu bu tabloda hissedebiliyoruz."
Aden'in söylediği şeylerle Baran'ın ağzı şaşkınlıkla açılırken Aden devam etti.
"Yalnız benim dikkatimi çeken aşkla danseden çift değil, onları gizlice izleyen bu çocuk. Hayranlıkla mı bakıyor yoksa kırgınlıkla mı bilemiyorum ama açıktan izlemeye cesaret edemediği kesin."
Yanında ki adama büyülenmiş gibi bakıyordu. Her geçen gün dahada şaşırtıyordu küçük olan onu. İyi yetiştirildiği belliydi, bilgisi, konuşma şekli. Bazen böyle bir adamın o masada ne işi var diye düşünmeden edemiyordu. Birde 'keşke başka şekilde karşılaşmış olsaydık' diye.
Aradan geçen bir kaç saatin sonunda Baran etrafına bir kaç bakış attıktan sonra hafifçe küçük olanın beline dokundu.
"Aç mısın? Yemek yemeye gidelim mi? İkimiz için rezervasyon yapmıştım."
Küçük olan onu başıyla onaylarken biraz önceki tablonun önünden geçiyorlardı. Aden son bir kez köşede saklanmış çocuğa çevirdi bakışlarını. Bu tablo neden etkilemişti onu anlam veremiyordu.
ㅇㅇㅇ
İkisi de önlerindeki yemeklerini yerlerken bir yandan da sohbet ediyorlar yaşadıkları komik anılarını anlatırken gülüşüyorlardı.
"Bir keresinde biz dördümüz at çiftliğine gitmiştik. Masadaki Ali amca at çiftliğinin sahibi, babamın en iyi dostuydu, tabi bende bu avantajdan yararlanarak bizimkilere hava atmak istemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN BXB
General Fiction-DÜZENLENİYOR- Aşk nasıl bir şey bilmiyorum ama gördüklerim, okuduklarım ve duyduklarımla bence; içi dolu seni vurabilecek şekilde olan bir silahı, seni vurmayacağına emin olduğun birine gözü kapalı vermek... Aden de tam olarak bunu yaptı. Kendisini...