Okuduğunuzda yorum yapar ve Vote atarsanız bana moral olur. Yorumlarınız benim için çok değerli. Kesinlikle hepsini okuyorum.Hikayeyi ağırdan alıyorum çünkü herşey biranda olsun istemiyorum. Umarım bu yüzden sıkılmazsınız. Bu konuda da düşüncelerinizi bildirirseniz sevinirim.
İyi okumalar...
Arkasında oturan adamın pis pis sırıttığına adı kadar emindi. Başında az dert varmış gibi Zeki birde onu sarmıştı başına. Sabr çekerek dosyaları aramaya devam ederken kapı çalındı.
"Gel!"
Kapının açılması ile sekreteri Zeynep kapıda belirdi."Aden bey istediğiniz dosyaları getirdim, nereye bırakayım efendim."
"Masaya bırakabilirsin."
Genç kadın elindeki kalın dosyaları masanın üzerine bıraktı ve koltukta yayılmış bir şekilde oturan adama bakıp kafasıyla selam vererek adımlarını kapıya yöneltti. Tam çıkacağı sırada duyduğu sesle durdu.
"Bana bir sade kahve getirir misin Zeynep?"
Kadın anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı.
"Patronunuz hiç misafirperver değil Zeynep hanım. Rica etsem banada bir sade kahve getirir misiniz?"
Arkasını dönerek " Tabi efendim." dedi ve odadan çıktı.
Toplantının üzerinden henüz iki gün geçmişti. Baran işe bu kadar çabuk başlayacaklarını tahmin etmiyordu ama Aden biran önce işi öğretip bu beladan kurtulmak istiyordu.
Nedenini bilmiyordu lakin Baran ile aynı ortamda olmak onu geriyordu.
Kapının tıklatılması ile içeri giren kadın getirdiği kahveleri masanın üzerine bırakıp odadan çıktı.
O sırada Aden de aradığı dosyaları bulmuştu.
Dosyaları masaya bıraktıktan sonra koltuğuna oturdu. Önündeki bilgisayara bakarken bir yandan da kahvesini yudumluyordu.
Çalan telefonunu açtı ve hoparlöre aldı arayan Sinan'dı.
"Nerdesin oğlum sen kaç gündür?" Sinan'ın sesi hafif sinirli çıkmıştı.
"Şirketteyim. Noldu beni mi özlediniz?"
"Dalga geçme amına koyayım, kaç gündür gelmiyorsun bara merak ettim."Aden derin bir nefes aldı. Karşısında kendisine sırıtarak bakan adamı takmamaya çalışıyordu.
"Noldu Sinan sadede gel."
"Adam bi kaç şey daha öttü onu haber vermek için aradım. Bu arada senin daddy işinide takibe aldım. Dediği gibi çocuğun istemediği hiç bişey yapmıyor."Duyduğu şeyle öksürmeye başladı. Karşısındaki adamın şaşkınlıkla gözlerinin büyüdüğüne şahit oldu.
"Anladım. Akşam barda buluşur gerisini orda konuşuruz. Bülent'i de takip etmeye devam edin. Çocuğa karşı en ufak bir yanlışında sıkın topuğuna."
" Bu arada duyduğuma göre Baran avcı iken av olmuş. Postu deldirmiş."
Duyduğu şeyle bakışlarını karşısında oturan adama çevirdi. Baranın yüzündeki sırıtış solarken bu sefer Aden'in dudakları yukarı kıvrılmıştı. Hafifçe öksürerek boğazını temizledi.
"Doğru duymuşsun. Şu an karşımda yaralı ceylan." Küçük olanın yüzündeki gülümseme daha da büyüdü.
" Hassiktir. Peki konuştuklarımızı duyuyor mu?." dedi şaşkınlıkla."Her kelimesine kadar." diye ekledi Baran.
"Dilinin kemiği olmadığı gerçeğini unuttuğum için hoparlöre almıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN BXB
General Fiction-DÜZENLENİYOR- Aşk nasıl bir şey bilmiyorum ama gördüklerim, okuduklarım ve duyduklarımla bence; içi dolu seni vurabilecek şekilde olan bir silahı, seni vurmayacağına emin olduğun birine gözü kapalı vermek... Aden de tam olarak bunu yaptı. Kendisini...