50. Bölüm

201 30 63
                                    

FİNALDEN ÖNCEKİ SON BÖLÜM





Keyifli okumalar...






"Aden hadi güzelim, geç kalacağız!"

Baran merdivenin başından yukarıda bir türlü hazırlanamayan eşine bağırırken, Aden kendisi için hazırlanan sürprizden bir haber ceketini giyiniyordu.

Düğünlerinin üzerinden bir kaç ay geçmişti. İkili düğünden bir kaç gün sonra avrupa turuna çıkmış, bir çok ülke gezmişlerdi. Lakin İstanbul'da kendilerini bekleyen işleri nedeniyle hiç istemeselerde dönmüşlerdi.

Leyla hanım elindeki ceketle Baran'ın yanına gelirken, Baran halen aşağı inmeyen adamı bekliyordu.

"Al oğlum, düğmesini diktim. Diğeride gevşemişti onuda bir güzel berkittim." dediğinde bakışlarını merdivenden inen adama yöneltti. Henüz ilişkilerine yeni yeni alışıyordu. İlk başlarda tuhaf gelsede, ikilinin birbirine ne kadar aşık olduğunu görmüş ve sesini çıkarmamıştı. Buna hakkı olduğunuda düşünmüyordu.

Zamanında oğlu için ondan uzak kalsada, onu tek başına bırakmanın ve zor günlerinde yanında olamamanın getirisi olarakta hayatında söz hakkı olmadığına kanaat getiriyordu. Ayrıca oğlunun mutluluğu Leyla hanım için her şeyden önemliydi ve görüyorduki oğlu Aden ile gayet mutluydu.

"Acelemiz mi var Baran? Bu ne sabırsızlık?"

Küçük olan son bir kaç basamağıda indikten sonra çatık kaşlarını karşısındaki kadına çevirdiğinde kaşları bir anda eski halini alırken bakışları yumuşamıştı.

"Anne senide böyle başımızdan savar gibi gönderiyoruz sürekli ama bu oğlunun hiç işi gücü bitmiyor." dediğinde kendisine şaşkınlıkla bakan siyahlara çevirdi gözlerini. Baran resmen şu an eşi tarafından annesine şikayet ediliyordu.

"Olur mu hiç öyle şey evladım, hem zaten ben Çise kızımla gayet iyi anlaşıyorum, hanım hanımcık bir kız." dediğinde dışarıdan gelen korna sesi ile bakışlarını kapıya çevirdi bir kaç saniye.

"Neyse geldi, beklemesin kapıda kızcağız." Yaşlı kadın asılı ceketini alıp üzerine giyinirken gülen ifadesi ile karşısındaki adamları süzdü. Daha sonrada çantasını da koluna takarak dışarı doğru adımladı.

Baran annesinin arabaya binip gitmesi ile kapıyı kapatırken yanındaki adamın belinden tutarak kendisine çekti. Bedenleri birbirine değerken Baran nazikçe küçük olanın belini okşuyordu.

"Demek beni anneme şikayet edersin. Utanmasan oturup dedikodumuda yapacaksın."

Aden küçük çocuk gibi omuzlarını silkerken alttan alttan Baran'a bakıyordu. "Ederim tabi, kaynanam sonuçta, oğlunun gerçek yüzünü görsün."

Baran sinsi bir şekilde gülümserken yüzlerini biraz daha yaklaştırdı. "Hangi yüzümü görmesini tercih edersin? Sen altımda inlerken zevkten kasılan yüzümü mü yoksa sana içim giderek bakarkenki yüzümü mü?"

Baran'ın dediklerinden sonra Aden'in yüzü kıpkırmızı olurken, parmak uçları ile kendisini sıkı sıkı saran adamın omuzuna vurdu.

"Arsızsın Baran!"

Baran dudaklarını küçük olanın dudaklarına sıkı bir şekilde bastırdıktan bir kaç saniye sonra geri çekildi.

"Sen de oldukça tatlısın."




ㅇㅇㅇ




Baran sol eli ile direksiyonu tutarken sağ elini ise yanında oturan eşinin baldırına yerleştirmiş hafif hafif okşuyordu. Aden ise Baran'ın bu durumuna çoktan alışmıştı. Sürekli temas halinde olmak istemesi artık tuhafına gitmiyor, hatta yan yanalarken Baran onunla temas halinde olmadığında eksik hissediyordu.

ADEN BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin