Keyifli okumalar..
"Sen ne yaptığının farkında mısın Aden? Nasıl böyle bişeyi anlatmazsın?"
Aden Çağrı'ya olanlardan sonra her şeyi Baran'a anlatmıştı. Babasının toz işine girdiğini ve ölümünden sonra bu işin peşine düştüğünü söylemişti.
Ömer ne kadar Baran'a 'Sakin ol' desede küçük olanın tehlikeli işlere girmiş olmasına ve ayrıca bunu kendisine anlatmamış olmasına anlam veremiyordu. Şu an ise çoktan Aden'in evine gelmiş, küçük olana hesap soruyordu.
"Neden bana söylemedin peki? Neden sakladın konuşsana?"
Kendisine bağırıp duran adam artık sinirlerini bozmak üzereydi. Tamam saklamıştı ve belkide saklayarak hata yapmıştı ama çocuk gibi azarlaması da canını sıkıyordu.
"Ses tonuna dikkat et Baran, çocuk değilim ben! Seni ilgilendiren bir şey olsaydı anlatırdım zaten. Bu konu beni ilgilendiriyor seni değil!"
Baran duyduğu kelimelerden sonra kırgın bir şekilde küçük olana bakarken Aden söylediği şeylere yüzünden çoktan pişman olmuştu.
Baran koltuğun üzerindeki kabanını alıp kapıya doğru ilerledi. Aden'e sinirliydi, kendisini bile bile tehlikeye atmıştı ve şimdide büyük olana 'seni ilgilendirmiyor' demişti.
Aden arkasından bir kaç kez seslensede durmadı Baran. Kapıyı sertçe çıkıp giderken Aden ellerini saçlarına atmış çekiştiriyordu.
***
"Yani sen diyorsun ki klübe baskın yapanlar ve Çağrı'yı yaralayanlar bu toz işindeki adamlar mıydı?"
"Evet, Ömer'in dediğine göre öyle. Çağrı hastaneye kaldırıldığı gün Baran araştırmasını istemiş. Oda edindiği bilgileri bana söyledi."
Aden, Baran'ın onun evinden sinirle gitmesinden sonra Sinan'ı aramış ve Çağrı'nın evinde buluşmuşlardı. Olanlardan onlarıda haberdar etmeliydi.
"Anlaşılan bu sadece bir gözdağıydı. Ayağınızı denk alın demeye getirdiler."
Çağrı'nın dediği şeyle ikisininde bakışı yaralı adamı buldu. "Yanlışlıkla vurulmadım Aden, adam tam karşımdaydı. Beni gördü, o kadar personelin içinde sadece bana doğrulttu silahını. İstese kafamada sıkardı ama öldürmek için değil uyarma amaçlı sıktı."
"Bunu neden önceden söylemedin? Çıldıracam neden herkes bişey saklıyor benden."
Çağrı hafifçe yerinden doğruldu, arkasındaki yastığı düzelttikten sonra tekrar yaslandı yastığa.
"İşte bu yüzden söylemedim. Düşünmeden, bir anda sinirle hareket ediyorsun ve sonrasında işler dahada karışıyor."
"Haklı..."
Sinan'ın dediği şeyle Aden sessizleşirken sakince yerine oturdu. Kendiside biliyordu haklı olduklarını. Bazen düşünmeden hareket ettiği doğruydu ama yanındaki insanların zarar görmesi bütün dengesini bozuyor ve mantıklı düşünmesini engelliyordu.
"Peki Baran'a ne dedin?"
Aden anlamaz gözlerle Sinan'a baktı. Şu an önemli olan Baran'a ne dediğimiydi yani.
"Hadi ama abicim, Baran'ı biraz tanıdıysam bu işlere bulaştığın ve ona anlatmadığın için sana kızdı. Ve tabiki sende sonunda patladın ve sinirle ağzına geleni söyledin."
Sinan'ın söylediklerinin hepsi olmuştu. Aden sinirle söylememesi gereken şeyleri söylemiş ve Baran'ı incitmişti.
"Onu ilgilendirmediğini söyledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADEN BXB
General Fiction-DÜZENLENİYOR- Aşk nasıl bir şey bilmiyorum ama gördüklerim, okuduklarım ve duyduklarımla bence; içi dolu seni vurabilecek şekilde olan bir silahı, seni vurmayacağına emin olduğun birine gözü kapalı vermek... Aden de tam olarak bunu yaptı. Kendisini...