42.BÖLÜM: KAMP

1K 41 2
                                    

Bakışların odağı ben ve Eylülken, korkuyla sertçe yutkundum. Yere düştüğüm için avuç içime batan taşlarla canım yansa da bu kez bütün bedenime hücum eden sinirle ayağa kalkıp, "kes sesini!!" Diyerek üzerine atılıp saçlarından tuttuğum gibi yerden yere vuracaktım ki kolumu tutan eller buna engel oldu. Bana tehlikeli bakışlar atan Eylülden, bakışlarımı çekip, beni tutana baktığım da bir çift siyah gözlerle karşı karşıya geldim.

"DELİRDİNİZ Mİ SİZ!!!" diyerek bağıran müdürle hemen Buğra elini üzerimden çekip, "ÇABUK MÜDÜR ODASINA." diyerek bağırdı. Şuan bu kavga da ne kadar da Eylül suçlu görünse de konu tamamıyla ben ve Buğra hoca hakkındaydı. Sona yaklaştığımızı hissediyordum. Herkes bize bakıp fısıldaşmaya başlamışken Eylül sinirle okula giren müdürün arkasından gitmeye başladı.

Bakışlarım yere donuklanmış bir şekilde dediklerini idrak etmeye çalışıyordum. "Hadisene kızım!!" Diyerek bir öğretmeninde bağırmasıyla kendime gelip ne kadar da endişeyle adımı seslenen Özgeye dönmek istesem de şuan sadece o müdür odasına gitmem gerekiyordu. Sırtımda bütün okulun bakışları vardı, bunu gayet açık bir şekilde hissediyordum.

"Dönün önünüze!!" Bu kezde arkamda Buğra hocanın bağırışlarını duydum. Ama çoktan okula girmiştim. Müdür odasına geldiğimde kapıyı çalıp içeriye girdiğim. Odada volta atan bir adet müdürle karşı karşıya kaldım. Eylül suçlu bir mizaha bürünüp başını yer eğmişti. "Gel gel!!"diyerek öfkeyle söylenip işaret ettiği yere doğru adımladım.

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!!!" Diyerek yüzümüze doğru kükreyen hocayla Eylül irkip seslice ağlamaya başladı. Ama bende tık yoktu. Bilmem artık bu hocanın gözlerinde bir sorunmu vardı ama ilk saçıma asılan Eylül'dü. "Bitti buraya kadar!!disipline gideceksiniz!!" Diyerek yine bağırmasıyla Eylül gibi başımı eğip söylenen herşeye boyun eğmediğim için gözlerine gözlerimi çevirip, "Burda benim ne suçum var!! Saçıma asılan kendisi!!" Diyerek bende aynı şekilde bağırdım.

Farketmez dermişcesine yerine oturup, "Beni ilgilendirmez!! Kavga ettinizmi ettiniz tamam bitmiştir! Konu kapanmıştır! ÇIKIN!!!' Diyerek kükremesiyle odanın kapısı açıldı. Yine göz gözeydik Buğrayla. Sertçe odaya girip, "Hocam bir durun! Ne disiplini!" Diyerek konuşan Buğra hocaya karşı müdür elini kaldırıp, "Lütfen hocam karışmayın artık siz!" Diyerek sertçe konuştu.

Bakışlarım da şaşkınlıkla müdüre döndüğüm de Buğra hoca onun aksine rahatça gelip koltuğa oturdu. "Hiç kimse dipisline gitmiyor! Bilmem farkındamısınız hocam ama benim sınıfımdaki öğrenciler özellikle bu sene üniversite sınavına girecekler! Sınavdan başarlı olan iki öğrencimi size harcatmam!!"

İşte benim aslanım be!

Ne diyorum lan ben dürtün beni!

*

"RÜYA!!!" Yatağımda uzanmış işte bu anı bekliyordum. Buğra hoca öğrencilerimi harcatmam dediğinde müdür tek çare ailelerimizi arayıp durumdan haber edeceğini söylemişti. Böylelikle bize verilen ceza da buydu. Okuldan sonra direk eve gelmiştim. İşten yeni gelen annemin birkez daha bağırmasıyla ters uzandığım yataktan doğrulup ayağımla pikeyi fırlatıp, "Geliyorum!" Diyerek bağırdım. Hemen üstümü düzeltip  odamdan çıktım.

Biraz korkuyormuyudum?

Evet korkuyordum.

Ama nolursa olsun bana saldıran kişi oydu. Eli belinde salonda volta atan, bir kızgın boğadan farklı olmayan gözleriyle beni bulduğun da, "Buraya gel!" Diyerek bağırdı. Sus pus olmuş bir şekilde salona geldiğimde eliyle koltuğu gösterip, "Otur!" Diyerek diretti. Dediğini yapıp koltuğa oturdum. "Ben sana kaç kere dedim okuldan bana şikayet gelmesin! Yok kızın bununla kavga etti şunu dövdü yada dövüldü!! Ben sana ne dedim RÜYA!!!" Sanki tiksinirmişcesine yüzüme öfkeyle bağırmasına karşı gözlerim dolmuştu.

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin