5.BÖLÜM: SİYAH GÖZLERİN ESİRİ

3.3K 87 16
                                    

Multi: Buğra Soykan

Bölüme başlama saatiniz?


**
İnsan bazen duymak istediklerini duyamayacınca kabullenemez bazı gerçek olan şeyleri. Zihin belki kabul eder ama bunu işleve sokan beyindir. Bir kere istemediğimiz birşey onu gerçekten istemiyorsa zihin ve akıl ne derse desin birşey değişmiyecek, çünkü bir kere insanın bütün vücudunu kontrolu altına alan bir beyin var.

Şuan o durumdaydım. Arkamdaki sese inanmak istemiyordum. Yani neden istemiyorum bilmiyorum ama bence bu kadarı da fazla olağan dışı bir tesadüftü. Onur çoktan arkasını dönüp bize doğru konuşan Buğra hocaya bakmıştı. Lakin benim onu bile yapacak gücüm yoktu. Korkuyormuyum?

Hayır!

Sonuçta o bir öğretmendi ve öğrencilerin okul çıkışı özel hayatına karışamazdı. Kendime gelmeliyim.. bende aynı şekilde oraya döndüğüm de Buğra hoca bir elini pantolonun cebine koymuş bir şekilde çatık kaşlarıyla Onura bakıyordu. Bidakika ya buğra hoca neden bana değil de onura bakıyor?

Onurun biraz gerisinde kaldığım için bir kaç adım attım ve onurun yanında durup bu sefer o siyah gözlerin bana çevrilmesini sağladım. Öyle bir bakıyordu ki tırsmamak elde değildi. "Hocam?" Dedim sorarca. Ne düşündü gerçekten bilmiyorum ama değişmeyecek te birşey varsa oda onurun benim çocukluğum ve kardeşim gerçeği olduğuydu. "Şuan evde ders çalışıyor olman gerek Öğrenci!" Her harfin üstüne basa basa öyle bir konuşmuştu ki sanmasam buğra hocanın sinirlendiğini düşünecektim. Ama şu da bir gerçek ki Buğra hoca her zaman böyle çatık kaşlı ve sinirli konuşuyordu.

"Öğretmenlerin okul çıkışı öğrencilerine karıştığı ne zaman görünmüş," bu ses Onura aitti. Hızlıca ona döndüğüm de susmasını istemiştim. Onurun karışmasını istemiyordum. Buğra hocaya baktığım da kaşları öyle bir çatılmıştı ki yutkunmadan edemedim. Elini cebinden çıkartıp bize doğru adımladı. "Veletlerin aklı ermez sanıyordum." Dediği an bu sefer kaşlarımı çatma sırası bendeydi. Benim arkadaşıma velet muamelesi yapıyordu.

"Onur!" Dedim ve koluna dokunup tam birşey söyleyecekken durdurdum. Buğra hocanın bakışları bir kaç saniyelik Onurun koluna takılsada hemen ardında bana döndü ve sesinin sertliğinin bilmem farkındamı ama buz gibi bir sesle konuştu. "Annen beni aradı! Seninle ben ilgileneceğim Öğrenci. Sonuçta yine sınıfta kalmanı istemeyiz değilmi?" Bu öyle böyle bir söyleyiş tarzı değildi.

Buğra hocayı az birşey tanımasam şurda karşımda bir seri katil konuşuyor diyerek düşünürdüm. Dediğinde haklıydı annem beni Buğra hocaya bi nevi teslim etmişti. Bunu hatırladığımı anladığı an sırıtıp, "Sanırım birileri yolunda gidiyor sende benimle geliyorsun!" Diyerek konuşmasıyla ona ciddiyetle baktım. Burda birileri Onur onunla gidecek kişi ben oluyordum.

Nereye hocam?" Diyerek sordum saf saf. "Evine bırakacağım seni." Dedi. "Ben bırakıyorum Rüyayı sen kendi işine bak Hoca." Diyen Onura baktığımda ellerini yumruk yapmış kendini çok zor tuttuğunu farkettiğim an, "Onur!" Dedim uyarıcı bir ses tonuyla. "Benim işim Rüya. Çocuk!" Bu konuşma tarzları hiç hoşuma gitmemişti. Buğra hocayla gidecektim çünkü gitmezsem eminim ki anneme bu olayı bahsederdi. Annem zaten onuru pek sevmezdi. İyicene nefret ederdi artık. "Tamam Onur zaten senin evin de ters düşüyor bana. Sen git hocam bırakır beni." Dedim onua dönerek.

Onur ciddimiyim diye bana bir kaç saniye baksada kendi beklediği cevabı alamadığı için yüzü düşmüştü ve yalnızca kafasını sallayıp arkasını dönüp gitmişti. Hadi ama! Çocukluk arkadaşım bana bu sebepten kırılmazdı değil mi? Buğra hocayla yalnız kaldığımızda Onurun tamamen gözden kaybolmasından faydalanıp, "İyi günler hocam."dedim ve tam arkamı dönüp bende evime gidecekken onun buz gibi sesi doldu etrafı. "Nereye öğrenci! Seni ben bırakacağım!" Hadi ya cidden mi!

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin