46.BÖLÜM: GEÇMİŞİN İZLERİ

1K 42 27
                                    

"Baba!"

Küçük dolgun dudaklarımın arasında fısıldamamla odama giren babam kapıdan yaslanmaya bir son verip yatağıma doğru adımlamaya başladı. Bacaklarımı kendime çekmiş bir şekilde babama bakarken, onun gözlerinde geçen bilinmezlikle küçük kalbimin daha hızlı çarpmasını sağlıyordu.

"Miniğim.. baba sana şimdi bir soru soracak, ve sende doğru cevapla olurmu!?"

Bilmeden salladım kafamı öylece babama bakarak. Lakin bilmiyordum o zamanlar, söylediği her cümlenin bir anlam taşıdığını, hayatımızı etkilediğini..

"Düşün prensesim baba bir gün çok uzaklara gidiyor. Ve uzun bir süre sonra geri dönüyor."

Hala o günki gibi delice çarpıyordu kalbim.

"Baba gitmese olmaz mı?"

Dolu dolu gözlerimle başımı yana yatırıp babama söylediğim o an çıkmıyordu zihnimde..

"Olmaz prensesim. Peki baba sonra geri gelse afdedermisin babayı?"

....

Daha 8 yaşında bir kız çocuğuydum. Ben babamın prensesi annemin meleğiydim..

"Affetmem."

Tıpkı o gün daha dün yaşanmış gibi gözlerimin önünden geçerken bedenimi içten içe bir titreme ele aldı. "Güzelim?" Endişeli sesi kulaklarımı doldursa da kendime gelemiyordum. Hassas.. çok hassas bir çocukluk geçirmiştim. O günlere dönmek canımı yakıyordu.

Usulca soğuk bir göz yaşımın boynuma doğru süzülmesiyle benden sorduğu soru karşısında cevap beklermişcesine bakan Buğraya gözlerimi çevirip, "Affetmem." Dedim kesin bir dille. Öyle ifadesizdi ki yüzü bedenimi korku sarmalamaya başladı. Cevabım onu sarsmış olacak ki benden yana dönmeden başını gökyüzüne çıkartıp, "Affetsen olmaz mı?" Diyerek sormasıyla beni bırakıp gitme gibi bir ihtimal çıkmıştı ortaya.

Ondan gözlerimi ayırmadan, "Gidecekmisin?" Diyerek fısıldadım. Sertçe yutkunup, "Sende babam gibi önceden böyle saçma bir soru sorup, gidecekmisin? Bana doğruyu söyle gidecekmisin!!!" Ne zaman sarsılarak ağladığımın farkında bile değildim. İçimdeki korku göz yaşlarıma vurmuştu kendime gelemiyordum.. bana aniden dönen bakışları hüzünle doluydu.. vereceği cevaptan ölesiye korkuyordum.

Ellerini usulca yanağıma koyup akan göz yaşlarımı paş parmağıyla silerek yüzünü yüzüme yaklaştırıp, "Öyle bir ihtimal bile olamaz! Sadece gerçekleşecekmiş gibi düşünüp sordum güzelim. Yapma böyle ağlama." Diyerek beni göğsüne çekip kollarıyla beni sarmalamasıyla bende kollarımı beline doladım. "Gitmiyecekmisin yani?" Diyerek sordum.

Hiç düşünmeden direk oumsuzca kafasını sallayıp, "Asla! Gitmiyeceğim. Aşkına körük körük bağlanmışken, tam nefesinden nefes alıyorken, tek gülüşünle huzur doluyorken, seni bırakıp nereye gidebilirim ki bebeğim?"

İnandım.

Babama inandığım gibi değil ama..

Ben sana gerçekten inanıyorum sevdiğim.

*

"Kızım nerdesin sen ya!" Diyerek sinirle soran Özgeyle ağladığım için gözlerim aşırı derece yanıyordu. Direk çadıra girip yerde uzanarak cenin pozisyonunu alıp gözlerimi kapattım. Ardımdan direk Özge de çadıra girip, yanıma oturmuştu.  "Noldu kuşum ya? İyi görünmüyorsun!" Diyerek konuşmasıyla bir soru olsa bile canım çok yanmıştı. Bırakmam demişti ama bilmiyorum.. korkuyordum.

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin