YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔

3.BÖLÜM: SİNİRLİ BAKIŞLAR

***

"Bana mı dediniz hocam?" Diyerek ciddiyetle sordum. Hayır tabiki de aptal değilim. Biliyorum bana seslendiğini ama bilerek değilmi hocaları ikiletmeyi seviyordum. Gözleri olduğundan daha çok kısılmıştı ve gözlerimin içine sertçe bakıp her harfin üzerine basa basa, "Duymakla ilgili bir sorununun olduğunu sanmıyorum sağır değilsin!" Diyerek konuşmasıyla bu seferde benim kaşlarım çatılmıştı. Bas baya işte bana sağır demişti.

Önüme düşen saçı yavaşça arkama atıp, "Dalgınlığıma gelmiş." Dedim ve bakışlarımı bu sefer de duvara çevirdim. Gözleri o kadar normal duruyormuş gibi dursada gerçekten korkunç bakıyordu. "İyi o halde dersimde dalgınlıkları sevmem. Olmasın birdaha!" Dedi sert sesiyle ve hemen sonra yine konuştu. "Niye arkada oturuyorsun?"diyerek sormasıyla bütün sınıfın hepsi bana dönmüştü.

Sinirle gözlerimi bana bakanlara çevirdim ve sesimin nasıl çıktığını umursamadan konuştum. "Sanırsam nereye oturduğumuza karışmıyorlar." Dedim bu sefer tekrardan Buğra hocaya bakarak. Buğra hocanın kaşları olduğundan daha çok çatıldı ve bana doğru gelip, "O halde ben karışıyorum. Şu öne geç." Diyerek başıyla Özgenin sırasını göstermişti. Gözlerimi irice açıp sertçe yutkunum. "Hocam ben önden ders dinleyemem." 

"Geçen yıl arkada oturmakta pek bir işe yaramamış anlaşılan. Birde önde deniyelim." Dedi ve başıyla önü gösterip masaya iki kolunu dayayarak bana kısık gözlerle bakmaya devam etti. Çattık ya ! Delimidir nedir!

Özgeye baktığımda alttan alttan gülüyordu. Gerçi bütün sınıf ne kadar da saklamaya çalışsa gülüyordu hepsi bana. "Geç!" Diyerek bu sefer sert bir dille konuşmasıyla sıkıntıyla hiç açmadığım çantamı sırtıma attım ve Özgenin sırasına doğru adımlamak için sıradan çıkacaktım ki hemen  dibimde Buğra hoca durduğu için ayakta durup gözlerine çevirdim gözlerimi.

Tuhaf bir kokusu vardj. Etrafı sarmalamış. Sanki bilmesem bu kokunun Buğra hocaya ait olduğunu deli gibi içime saklamak isterdim. Çok güzel bir kokusu vardı. Kahve desem değil.. odunsu ve değişik bir koku daha vardı. Belki de kendine ait kokusu değildi ama yine de çok güzel kokuyordu. Utanmasam gözlerimi kapatıp derince içime çekecektim. Hocanın kenara çekilmesiyle bende hemen hızlıca sıradan çıktım ve Özgenin sırasının önüne gelip, "Ben geçiyim duvar kenarına." Diyerek sessizce konuştum.

Özgeye de malzeme çıkmıştı zaten. Kafasını sırıtarak sallayıp, ayağa kalktı ve hemen duvar kenarına geçip oturdum. Sırtımı delmek isteyen bakışları hissedebiliyordum. "Şimdi herkes kendini tanıtsın. Daha 20 dakika var bu dersimizde tanışır diğer dersimiz ne zamanaysa o zaman da ders işleriz." Diyen Buğra hocaya bakışlarımı çevirdim. Buğra hoca sınıfta göz gezdirip tekrar gözleri kısa bir an bende takılı kalsada boynunu her iki yandan çıtlatıp bizim masanın ön tarafında başladı.

Psikopatça bir hareketti. Ufaktan tırsmadım değil şimdi.

....... "Ben Özge Çelik annem doktor babam da şirkette genel müdür yardımcısı." Diyerek sıra bana gelmişti. Kimse ayağa kalkmadığı için bakışlarımı Buğra hocanın yüzüne çıkartıp, "Rüya Yüksel annem, serbest meslekte çalışıyor." Dedim ve önüme döndüm. Anlatacak bir babam yoktu. Ne iş yaptığını bile bilmiyordum. Buğra hocanın kısık bakışlarını bir kaç saniye daha Üzerimde hissetsemde dönüp bakmadan yalnızca elimdeki kalemi döndürmeye devam ettim.

Sonunda bu ecelin her an ensendeymiş gibi olan derste bitmişti. Son olarak kimya dersine de girip zilin çalmasına 5 dakika kala hoca serbest bırakmıştı. Çantamı toparlayıp Özgeye döndüm. "Kafalar üçyüz beş yüz." Diyen özgeye gülüp, "Aynen." Dedim ve özgenin kolunu tutup, "Özge benim acilen iş bulmam lazım." Diyerek konuştum.