Multi: Rüya
"Rüya." Sesindeki şaşkınlığı hiç gizlemeden ayağa kalkıp bana doğru geldi. Şuan elim ayağım birbirine dolanmış bir şekilde elimdeki tepsiyi sıkı sıkı tutup, "Hocam?"dedim sorarca gerçekten aramızdaki bu mesafenin maşallahı vardı. "Ne işin var senin burada?"diyerek sormasıyla, "Birdakika." Diyerek tepsiyi boşaltmak adına hemen buğra hocanın arkasında duran masaya sparişleri bıraktım ve tepsiyi tezgaha bırakıp, tekrar buğra hocaya doğru adımladım.
"Rüya?"
"Efendim" Diyerek söylenmiştim ki kaşlarını çatıp, "Ne işin var senin burada?" Diyerek öfke ile sordu. Gözüm masada duran kadının bakışlarının huzursuzluğuyla ona döndüm. Kaşlarını çatık bir bana birde buğra hocaya bakıyordu. Sinirlerim üst seviye olmuştu yine. "Bekletmeyin isterseniz" Diyerek başımla orayı işaret ederek tekrar tezgaha doğru adımlayacaktım ki bu sefer sertçe bileğimden tutmasıyla geriye doğru sendelendim.
"Sana bu soruyu daha ne kadar soracağım!! Siktirtme ona." Diyerek bağırmasıyla küfür etmesine ayrı bir şaşırsam da direk bakışlarım etrafa kaydığın da Herkes dahil sumru abla bile bize döndü. Dişlerimi sertçe sıkıp, "Bana karışma hakkını nerede alıyorsunuz! O sesinizide indirin!" Dememe kalmadan Sumru ablanın seslenmesiyle endişe ile ona döndüm. "Bir sorunmu var Rüya?" Kaşlarını çatıp ciddiyetle soran sumru ablaya tedirgince kafamı olumsuz anlamda sallayıp,"Hayır abla. Şey hocamda birşey soruyordu. Kendisi de gidiyordu zaten masanına."diyerek tekrar Buğra hocaya döndüm.
Beni zor durumda bırakmak istemediği için sertçe adımlarnı masaya attı. İçten içe derin bir nefesi bıraksam da hala bakış açısında olduğum sumru ablaya bakarak yarım yamalak sırıtıp, "Ben işimin başına geçiyim." Diyerek tepsiyi aldım. El mecbur maalesefki Buğra hoca ve yanındaki sarı çiyana doğru adımladım. Yüzümün ifadesini normal tutarak, "Ne arzu ederseniz?"
İnce ve tiz sesiyle beni öldürecekmiş gibi bakan kadın, "Şey sparişleri bırak da sen Buğranın öğrencisisin sanırım." Demişti. Sanorooom diyerek taklit etmek istesem de kendimi zor tutup, hiçbir tepki vermedim. "Seni geçen Buğranın odasına bakarken de görmüştüm." Dediği an şaşkınkıkla gözlerimi açıp direk kadının bön bön suratına baktım.
Bunu söylemeseydin iyiydi!
"Ne?" Diyerek şaşkınkıkla soran Buğra hocaya tam cevap verecektim ki kadın benden önce davrandı. "Aşkım geçen gün bar çıkışı sen sarhoştun ama hatırlamıyorsun. Bu ufaklık bize bakıyordu." Demesiye şu tepsiyi alıp bir kürek misali şu kadının ağzına vurmak istiyordum. Sertçe boğazımı temizleyip, "Ufaklık?" Dedim sinirle gülerek. "Şu ufaklıkta daha neler var bir bilsen!aklın şaşar!!" Diyerek sertçe o kadına döndüm.
Benim aksime sırıtarak, "Al işte hem Ergen hemde Terbiyesiz." Demesiyle burda işte anneme laf gidiyordu. Tepsiyi sertçe masaya bırakacaktım ki alttan bacağıma dokunan eller yine kitlenmemi sağlamıştı. Işık hızıyla Buğra hocaya döndüğüm de 'Napıyorsun' dermişcesine ve şaşkınlık ve sinirle baktım. "Kes sesini Açel!" Açel denen kadın buğra hocaya bakıp, "Doğru ama söylediklerim." Demişti.
"Doğruysa sözlerini de doğru seç. Birincisi seninle aramızda birşey yok! İkincisi öğrencime karşı o kelimelerini düzgün seç" hey! Birdakika! Şuan Buğra hoca benimi koruyor. He valla koruyor. Hemen uçma Rüya! Dur bi! "Sen bu kızımı koruyorsun bana."diyerek üzgünce dudaklarını büken kadına mide bulandırıcı birşekilde bakıp, "Size doyum olmaz. Git o aç karnını ve tutkunu başka yerde doldur. Yoksa elimde kalacaksın."diyerek sertçe Buğra hocaya dönmeden orayı terk ettim.
Tezgaha tepsiyi bırakıp, "Abla saat 11 olmuş zaten tek kişi kaldı. Ben çıksam olurmu?" Dememe kalmadan, "Çık tabi canım." Dedi Sumru abla. Önlüğü çıkartıp direk çıkışa doğru adımladım. Çıkarken onlara bakmamıştım. Çünkü biliyorum ki ikisinin de gözleri üzerimdeydi. Hey allahım o kadını öldürmemek için kendimi o kadar zor tuttum ki siz anlayın gerisini. Aşkımmış! Boya badanası seni!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔
Novela Juvenil!!ARGO KELİMELER İÇERİR!! ******* Onun aşkı da benim aşkımda birbirimize yasaktı. ne o sevebilirdi beni bir nefes yakınımdan. Ne de ben onu sevebilirdim bir nefes yakınında. imkansız ve yasak aşktan ibaretti bizimkisi. "Buram buram aşk kokuyorsun k...