16.BÖLÜM: APTAL AŞIK

2.6K 74 4
                                    

"Hadi ama Güzellik bana bir güzel şey söyle." Karşımdaki kendini beğenmiş çocuğa öfkeyle bir bakış atıp tekrar bize doğru adımlayan Buğra hocaya baktım. Özge ise arkasında öyle bir sırıtıyordu ki koşup onu yakalamamak için kendimi çok zor tuttum. "Hey nereye bakıyorsun." Diyen çocuğa öfke ile dönüp, "Ebene! Bi yürü git başımdan."Diyerek çocuğu es geçtim ve özgeye doğru adımlayacaktım ki bu kez Buğra hocanın önüme çıkmasıyla durdum.

Duran durana!

"Dersiniz başladı ve siz burda ne yapıyorsunuz!" Artık çok sert konuşuyor demiyeceğim herzamanki gibi ters tarafından kalkmışcasına tersledi. "Duymamışım." Dedim düz bir sesle. Kaşlarını havaya dalga geçermişcesine kaldırıp, "Geç sınıfına." Diyerek yine ve yine tersledi. Tekrar o çocuğa baktı. "Duymadınızmı zil çaldı dedim!!" Bağırmasıyla neredeyse ben korkmuştum. Adını bilmediğim çocuk biraz çekindiğini belli edermişcesine kafa sallayıp,"Hemen hocam." Diyerek hızlıca çıkışa gitti. Gözümle istemsizce Buğra hocaya bakmak yerine o çocuğa baktım. Bana yandan bir bakış atıp kantinin çıkışına adımlarken hemen bize sırıtarak bakan özgeye bir an duraksayıp baksada elini ensesine atıp bakışlarını kaçırdı ve direk kantinden çıktı.

Yemin ederim insanları gözlemlemeyi seviyorum. Hem o çapkın çocuk özgeye ne yapmıştı öyle. Utanmışmıydı o? Gülmemek çin dudağımı dişlediğim an Buğra hocanın sesiyle yavaşça dişlerimin arasına aldığım dudağımı ısırdım. "Rüya ne bekliyorsun?!"  Acıyla yüzümü buruşturup, "Sen söylemeden ben söyliyim. Pardon hocam." Demesiyle kaşlarımı çattım. Benimi taklit etmişti o!

"Zil çaldı canım arkadaşım." Kolumdan çekilmemle Özgeye sirinli bir bakış atıp tekrar buğra hocaya arkamı döndüğüm için ona döndüm.

Sırıtıyordu!

Lanet olsun ki çok güzel gülüyor. "Önüne dön aptal aşık." Yaptığım aptallığın farkına varıp hemen önüme döndüm ve kolumdan çekiştiren özgeden kolumu kurtarıp,"Gerizekalı! Doğru söyle senmi ispikledin beni!" Ufaktan kıkırdamasıyla sorumun cevabını almıştım. "Ama napiyim bir baktım Buğra hoca nöbetçi bu katta. Sonuçta sevgili hocalarımızın özel derslerine geç kalmak istemeyiz değilmi." Diyerek kendi dediğine kahka atıp bir an yüzünü buruşturdu. "Siktir! Sevgili hocamı dedim! Kızım baksana türkçede bile hoca kelimesinin önüne sevgili deniliyor. Yani siz sevgili olabilirsiniz. Türkçe için katiyen yasak değilsiniz." İşaret parmağını olumsuzca havada sallayıp gülen özgeye dirseğimi geçirip,"Kes sesini! Ne edebiyat kustun ya!" Dedim ve çoktan hoca girmiş olan sınıfın kapısını çalıp, "Önden aptallar." Diyerek açtığım kapıdan özgeyi ittim.

"Arkadan aptal aşıklar." Diyen özgeye göz devirmeden edemedim. "Neredesiniz siz!" kulağımı cırlayan bir tiz sesle yüzümü buruşturup lanet olsun ki şu ince sesli gıcık hocaya baktım. Kimyacı filiz hocaydı. "Aaa Hocam sizmiydiniz ya dersteki." Bilmemişçe konuşan özgeye sırıttım. İkimizde filiz hocaya az çektirmemiştik. Hatta bir ara o kadar çok sinirlenmişti ki az daha erkekler labavosu da dahil bütün lavaboları bize temizletecekti. Böyle bir psikopat kadındır kendisi.

"Körmüsün kızım! Birdaha olmasın geçin yerinize." Benim yerime özge teşekkür edip arka sıraya adımlamaya başladık. "Bordoho olmason." Özgenin fısıldıyarak taklidini yaptığı şekle kıkırdayarak, elimle ozmuna vurdum. "Kes şunu! " omuzlarını olumsuzca kaldırıp,"İğrenç bir hoca ya. Denk gele gele şu filli boyayamı denk geldik." Tabiki de kısık sesle konuşuyorduk.

"Siz ikiniz disipline mi gitmek istiyorsunuz!" Aha da konuştu gönlümün efendisi! "Ha yok hocam. Yanımdaki arkadaşla niye geç kaldık diye vahlıyorduk. Diyen özgeye kahka atacaktım ki koluma cimdik atmasıyla az önce buğra hocanın sesini aniden duyduğum için ısırdığım dudağımın acısıyla maalesefki yapamadım  neyse ki sonunda derste yok yazılmamıştık.

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin