29. "Güç"

555 47 25
                                    

29. "GÜÇ"


6 Temmuz 2003 / Türkiye

Sağ kolumun altında yastık, sol kolumun altında ise ince bir battaniye eşliğinde, gardiyanın önü sıra kendi koğuşuma giriş yaptım.

Küçük çocukların bakışları üzerimdeyken, "Şurası boş, geç." dedi gardiyan, çenesiyle tek boş yatağı işaret ederek. "Şurada yatan, koğuşun abisi, Eren." diyerek, yatağımın çaprazında yatan çocuğu gösterdi. "Kafanı kurcalayan bir şey olursa, ona danışırsın."

"Eyvallah." diyerek bir adım daha attığımda, kapıyı ardımdan kapatması bir oldu. Ağır adımlarla boş yatağa doğru ilerledim. Kimseden çıt çıkmıyor, herkes öylece beni izliyordu.

"Selamun aleyküm," dedim sessizliği bozarak.

Yanıt gecikmemişti. "Aleyküm selam,"

Karşılık veren kişi, Eren dedikleri, koğuşun abisi olarak bildikleri çocuktu. Yattığı yerden doğrulup ayaklandı ve yanıma ilişti. Dirseğini yatağın ayak ucundaki demire yasladı. "Hoşgeldin, ilk seferin mi?"

"Yok." dedim düz bir ifadeyle. "5. gelişim."

"Anladım," elindeki tesbihi sallayarak yamacıma oturdu. "Adın ne?"

"Karan." dedim tok bir sesle.

"Karan.." diye tekrar etti. "Bak Karan," tesbihi sol eline alarak sağ elini dizime koydu sertçe. Bu hareketiyle gözlerimi kısarak yüzüne baktım. "Sana çok açık konuşacağım koçum. Buradaki hayat, dışarıdaki hayat gibi. Güçlü her zaman güçsüzü ezer," dedi gözlerini gözlerime dikerek.

"Büyük balık, küçük balığı her zaman yer." elini dizimden çekip bu kez omzuma koydu. "Gardiyanı duymuşsundur. Buranın koğuş abisi benim. Burada görmüş olduğun tüm çocuklar, benim himayem altında. Sen de öylesin artık. Hepsi beni dinler," kısık olan gözlerini büyüttü. "Dinletirim." diye ekledi, sertçe.

Dudaklarımı yalayıp sinir bozukluğuyla gülümsedim. Girdiğim ilk günden olay çıkarmak istemiyordum.

"Sen şu karın ağrını söylesene, lafı uzatmasana.." dedim sözünü keserek. Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

"Yat, kalk, işime karışma." dedi emir vererek. "Sen de mutlu ol, ben de mutlu olayım. Burada olanları görme, duyma,bilme. Bilsen de ses etme. Benim buradan çıkmam yakındır zaten. Ben çıktıktan sonra istediğini yaparsın. İster döversin bunları," dedi koğuştaki küçük çocuklara kısa bir bakış atarak. "İster seversin. Orası senin bileceğin iş."

"Yani ayak bağın olmayayım," dedim durumu özetleyerek.

"Aynen öyle," gülümseyip sırtıma vurdu bu kez sertçe. Bu yaptığı, sinirlerimi zıplatmak ve güç gösterisi yapmaktan başka bir halta yaramıyordu. "Sevdim seni, akıllı çocuksun."

"Öyleyimdir."

Verdiğim cevapla birlikte ayaklandı. "Güzel," diye mırıldandı başını usulca sallayarak. "Aferin."

ATEŞTEN BUZ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin