35. "Yalan"

593 49 8
                                    

35. "YALAN"

Kumsal Özkan'ın Anlatımıyla :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kumsal Özkan'ın Anlatımıyla :

Türkiye'den döneli sadece birkaç saat olmuştu. Karan'ın beni görmesini beklemiyordum zaten, reddetmesi, tahmin ettiğim bir şeydi. Fakat ister istemez kalbim kırılmıştı. Biliyordum, kendince haklı sebepleri vardı fakat yaşadıklarımız öyle bir çırpıda silip atılacak şeyler değildi.

Babamın, Selim Aksu'nun en yakın korumalarını şehirden uzakta bir yere getirdiğini öğrenmiştim, Vedat Abi'den. Normalde bana bunu söylemesi, onun felaketiydi fakat ısrarcı tavırlarıma karşı koyamamıştı.

Topuklu botumun tok sesi, boş depoda yankı yaparken, içeride nöbet hâlinde olan birkaç korumanın bakışları, beni buldu. Başlarıyla ufak selam verdiklerinde gülümsedim.

"Kumsal?" Babamın şaşkın sesini duymamla birlikte bakışlarımı ona çevirdim. "Senin ne işin var burada?"

"Beni gördüğüne sevinmedin mi?" dedim şımarıkça gülümseyerek. "Bensiz cinayet çözmek mi?" kınarcasına baktım yüzüne. "Hiç yakıştıramadım!"

"Bu iş çocuk oyuncağı değil," dedi sertçe sözümü keserek. "Biz burada evcilik oynamıyoruz. Geldiğin gibi geri dönüyorsun."

"Neden?" diye sordum, tek kaşımı kaldırarak. "Selma Abla'nın olayını çözen ben değil miydim? Cinayet bürodakilerin bile aklına gelmeyen şey, benim aklıma gelmedi mi?"

"Yoksa," dedim sessiz kaldığında devam ederek. "Senden soğurum diye mi korkuyorsun? Nasıl bir cani olduğunu gözlerimle görürüm diye çekiniyor musun?"

"Senin gözünde, vicdansız, duygusuz, kötü bir adamım değil mi?" dedi, mavi gözlerini gözlerime dikerek. "Her şeyi zorbalıkla halleden herifin tekiyim, öyle değil mi?"

Sessiz kaldığımda başını salladı usulca. "Pekala," dedi kabullenerek. "Hiçbir yere gitmiyorsun. Gel benimle," Bileğime nazikçe uzanıp beni ardı sıra çekiştirdi. Sorgulamadım, takip ettim.

Boş koridor boyunca ilerledik ve ikiye ayrılan bir yol kıvrımında durduk. Gözlerime etrafı taradım. Sol tarafta da, sağ tarafta da birer kapı vardı. "Sol tarafta, Selim'in en konuşkan adamı var." dedi bana üstten bir bakış atarak. "Sağ tarafta ise, en suskun adamı."

ATEŞTEN BUZ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin