ATEŞTEN BUZ (TAMAMLANDI.)

22. "Tehdit"

22. "TEHDİT"

1 Temmuz 2003 / Londra

"Bakın Levent Bey, oğlunuzun bu tavrı, okulumuzun adını lekeyebilir." Müdür tüm dikkatini Levent Abi'ye verirken, gözlerim fıldır fıldır etrafı tarıyordu. Canım sıkılmıştı. "Sınıf arkadaşını ölümle tehdit etti," dedi bakışlarını bana değdirerek. "Bu normal değil."

"Bakın müdür bey," Levent Abi, dirseklerini masaya koyup müdürün yüzüne baktı pür dikkat. "Benim oğlum, ağır tahrik altında kalmadığı sürece, böyle bir şey yapmaz. Karan agresif olabilir fakat durduk yere kimseye zarar vermez. Buna bizzat babası olarak ben kefilim."

Bana kısa bir bakış attığında, gözlerimi kaçırdım.

"Çocuğun ailesi yakınım olur," dedi müdür mahçup bir tavırla. "Onlara bu durumu nasıl anlatacağım, inanın bilmiyorum. Olay sadece tehdit içeren bir olay değil, işin içinde darp edilme de söz konusu."

Müdür de abarttıkça abartıyordu. Alt tarafı yüzüne yumruğumu dokundurmuştum, o kadar. Ben mi fazla anormaldim yoksa çevremdekiler mi çok normaldi, bilmiyordum.

"İçinde bulunduğunuz bu okulun yapılımındaki en büyük katkı bana ait," dedi Levent Abi, kibirli bir tavır takınarak. "Bu çocuklar, okulun binasından içeri girdiğiniz andan itibaren sizlere emanetler. Arkadaşınıza yapacağınız açıklama beni alakadar etmez, o sizin sorununuz."

Adeta bir zengin kalkışı yaparak pantolonunu düzeltti. "Bir daha," dedi ikaz dolu bir tınıyla. "Böyle basit şeyler için beni meşgul etmezseniz, sevinirim."

Müdürün yanıt vermesini dahi beklemeden bana başıyla 'Gel' işareti yaparak odadan çıktı. Ben ise arkasından annesini takip eden yavru bir civciv misali, pıtı pıtı yürüdüm.

Yan yana yürümeye devam ederken, "Bana bak serseri," dedi sessizce fısıldayarak. "Ne dedi de dellendin bu kadar?"

"Yok," dedim ters bir tavırla. "Demedi bir şey."

"Ben senin ciğerini bilirim Karan Duman," dedi adımlarını yavaşlatarak. "Belli ki ya Kumsal hakkında atıp tuttu.." derin bir nefes verdi, kaşlarını çattı. "Ya da Gece hakkında. İkincisinin olma ihtimali çok düşük olduğundan, ilki diye tahmin ediyorum."

"Gece'yi biliyormuş," dedim sıkıntılı bir nefes vererek. "Dün Selim'e sorduğumuz o çocuktu bugün tartıştığım herif.." olduğu yerde dururken ben de afallayıp duraksadım. "Ayaküstü tehdit etti beni, şerefsiz."

"Soyadı Aksu olan bir herif sizinle aynı okulda, aynı sınıfta ve ben bunu yeni mi öğreniyorum?" diye sordu, gözlerini kısarak. "Kim bu herif? Nereden biliyormuş Gece'yi? Ne gibi bir bağlantısı var Selimle?"

"Bilmiyorum," dedim sessizce. "Bildiğim tek şey, bir kez daha damarıma basarsa hiç iyi şeyler olmayacak. Onu diri diri gömeceğim toprağa."