"Gece Sarsılmaz ben. Hani şu yıllarca varlığından haberinin olmasına rağmen karşısına çıkma zahmetinde bile bulunmadığın kardeşin."
Sesi, kulaklarımda çınlıyordu.
Biliyordu.
Beni biliyordu. Bir abisi olduğunu biliyordu. Ondan haberimin olduğunu biliyordu. Her şeyi biliyordu. Her şeyi.
Benden beklediği yanıtı alamadığında, Kumsal'a çevirdi bakışlarını. "Sen, Kumsal olmalısın?" dedi sorgularcasına. "Yengemsin yani?"
Sesinin tınısında, gizli bir alay vardı.
Gözleri yavaşça Kumsal'ın karnına kaydı. "Hamile misin?" diye sordu, sertçe yutkunup ona doğru adımlayarak. "Bir bebeğiniz mi olacak?"
Kumsal'ın dibine girmesine engel olan kişi, bendim. "Gece, sırası değil." dedim temkinlice. "Bizimle eve gel, adam gibi konuşalım."
"Ne konuşacağız ki biz seninle?" dedi. Gözlerindeki samimiyetsizlik, canımı yaktı. O benim kanımdı, canımdı. Bana bir yabancıya bakar gibi bakması, zoruma gidiyordu. "Bizim konuşacak bir şeyimiz mi var ki?"
"Sana her şeyi anlatmaya hazırım, Gece." dedim zorlukla yutkunup çekingen bir ifadeyle gözlerinin içine bakarak. "Sen yeter ki gel benimle, konuşacak bir şeyler buluruz elbet."
♠️
Aramızdaki tüm sır perdeleri birer birer aralanıyordu. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar ona aktarmaya gayret gösteriyor, kendimi binevi haklı çıkarmaya çalışıyordum.
Fakat nafileydi.
"Senin karşına çıkamazdım," dedim, bunu kaçıncı kez söylediğimden habersizce. "Henüz küçüktün! Seni bu karanlık dünyaya sokamazdım! Bir canavara dönüşmene izin veremezdim!"
"Şimdi çok iyi bir çocuğum çünkü!" dedi alayla karşılık öfkeyle. "Şimdi tadımdan yenmiyorum, değil mi Karan Duman?! Şimdi hayatım çok güzel, çok normal, değil mi?!"
"Ben mi dedim lan sana bu bataklığa bat diye!" dedim ben de sesimi yükselterek. "Ben, sırf sen mutlu ol diye hayatımdan vazgeçtim, hayatımdan!"
"Bana masal anlatma, bencil herifin tekisin sen!" diye haykırdı, elini aramızdaki masaya şiddetle vurarak. Bunu yaptığında, bakışlarım kısa bir süreliğine içeride oturup aramızdaki camı hiçe sayarak bizi izleyen Kumsal'a kaydı. Endişeyle bakıyordu. "Bu mu lan senin hayatından vazgeçme şeklin?! Evlenmişsin, üstüne bir de çoluk çocuğa karışmışsın! Bu mu senin hayatından vazgeçme şeklin?!"
"O sesinin tonunu alçalt, benim asabımı bozma Gece Sarsılmaz!" dedim otoriter bir tavırla, kara gözlerimi koyu kahvelerine dikerek. "Ben bu raddeye gelene kadar ne savaşlar verdim, haberin var mı lan senin? Kaç kayıp verdim, haberin var mı? Babam bildiğim adamı kaybettim, haberin var mı?!"
Gözlerindeki ifadesizlik, daha da öfkelendirdi beni. "Annemizin intikamını almak sana mı düşmüştü?" diye sordum, dişlerimin arasından. "Sana mı kaldı intikam almak ha?! İçin soğudu mu onları öldürünce? Rahata erdin mi, söylesene!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN BUZ (TAMAMLANDI.)
Teen Fiction[TAMAMLANDI] ° Aşkın ve nefretin, Dostluğun ve düşmanlığın, Karanlığın ve aydınlığın, Şehvetin ve ihtirasın, en uçlarında yaşanan bir hikaye. Birbirlerine olan aşklarından yanıp tutuşan Karan ve Kumsal, rol gereği gittikleri lisede kardeşlermi...