34. "Aile"

598 51 19
                                    

34. "AİLE"



- Flashback [geçmişten kesit] -

"Baba, yapma." dedim acıyla. Korkuyla geriye doğru adımlarken, sıska kolumdan sertçe tutup beni kendine doğru çekti.

"Bir daha," dedi dişlerinin arasından öfkeyle. Lafını tamamlamadan, sırtıma bir kemer daha yediğimde dudaklarımdan acı dolu bir inilti döküldü. "Bana.." dedi devam ederek. "Karşı gelmeyeceksin."

"Gelmeyeceğim," dedim gözümden bir damla yaş süzülürken. "Lütfen yapma. Vurma, canım çok yanıyor."

"Senden bir bok olmaz!" dedi, ellerini kolumdan çekip beni geriye doğru iterek. İtmesiyle birlikte sırtım duvarla buluşurken, kemer izinin yaktığı yerler sızladı. "Kız gibi ağlıyorsun," tahammülsüzce başını iki yana salladı. "Selçuk Sarsılmaz için bir utanç kaynağısın."

"Özür dilerim," dedim kendimi tutamayıp daha fazla ağlayarak. "Söz veriyorum, bir daha karşında ağlamayacağım. Bu sondu. Gerçekten sondu."

"Yıkıl karşımdan!" dedi gürleyerek. "Gözüm görmesin seni."

Bunu bekliyormuşcasına koşar adımlarla çıktım dışarıya. Evin yanındaki eski kulübeye ilerleyip kapıyı kapattım sıkı sıkı.

Hıçkırık seslerim boş kulübede yankı yaparken güçsüzlükle yere yığıldım. Acıyordu. Çok acıyordu.

"Abi?" Tahtadan yapılma kapı açıldı ve Gece girdi görüş açıma. Mahçup bir ifadeyle, ağır ağır ilerledi bana doğru. "Çok acıyor mu?"

"Yok," dedim gözyaşlarıma inat gülümseyerek. "Acımıyor."

Burnunu çekip önümde dizlerinin üzerine çöktü. "Özür dilerim,"  dedi sessizce. "Benim yüzümden dayak yedin, çok özür dilerim."

"Ben yemesem sen yiyecektin," dedim kendimi sıkarak dudaklarımı birbirine bastırıp. "Benim gönlüm razı gelir miydi hiç senin dayak yemene?"

"Babam niye böyle?" dedi yanıma oturup sırtını duvara yaslayarak. "Bazen annemi dövdüğünü de görüyorum. Niye dövüyor ki?"

"Bilmem." dedim sessizce, elimin tersiyle yanağımı silerek. "Galiba hep onun sözünü dinlememizi istiyor. Dinlemediğimiz zamanlar da bize kızıyor."

"Ama elime silah veriyor," dedi kaşlarını çatarak. "Ben silah tutmak istemiyorum. Babamdan nefret ediyorum."

"Ben de." dedim burnumu çekerek. "Ben de nefret ediyorum küçük kardeşim."

"Sence bir gün ondan kurtulur muyuz?" diye sorduğunda, duraksadım. Sırtımda hissettiğim acı, gittikçe şiddetini arttırırken başımı salladım ağır ağır.

ATEŞTEN BUZ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin