49. "ÖDÜL"
🌑
"Karan!"
Levent Abi, kırmak istercesine kapıyı çalarken iyice yatağımın bir köşesine sinip sertçe yutkundum.
"Mali," dedim fısıldayarak. "Uyan ulan, kış uykusuna mı yattın?"
Bir yandan Mali'yi dürterken diğer yandan Levent Abi'nin adımı her seslenişiyle yerimden sıçrıyordum. Kumsal'ın sesini henüz duymamıştım. Uyanmamış olmalıydı.
"Pişt Mali!" dedim daha şiddetli dürterek. O esnada Levent Abi, "Karan!" diye seslendi yeniden.
Mali sızlanarak, "Ne oluyor kardeşim, ne bu tantana?" dedi pürüzlü bir sesle.
"Levent Abi geldi!" dedim sessizce. "Kalk, öldürecek beni!"
"Karan orada olduğunu biliyorum, sesini duyabiliyorum!" dedi Levent Abi, kapının öbür ucundan. "Gel buraya, dellendirme beni!"
"Yuh lan," dedi Mali, gözlerini ovalayarak. "Adamdaki kulak köpekte yok, ben bile zor duyuyorum senin sesini, o nasıl duydu kapının ardından?"
"Seni de duyabiliyorum, Mehmet Ali." dedi Levent Abi, bastırarak. "Açın şu kapıyı, sabah sabah sinirlendirmeyin beni."
"Ya abi saat daha 5 ya!" dedim anlık bir cesaretle. "Sabah namazını biz mi kıldıracağız? Ne işimiz var bizim bu saatte? Uyusana sen ya, yaşlı başlı adamsın. Uykuya ihtiyacın var senin, sonra şey ederiz biz."
"Gerizekalı," dedi Mali, yüzüme acınası bir bakış atarak. "Sıçtın, üzerine sıvadın da. Aferin salak kardeşim benim, aferin. Döveceği yoksa da döver seni bu saatten sonra."
Yüzüm ağlamaklı bir hâle bürünürken, "Karan." dedi yeniden Levent Abi, temkinli bir ses tonuyla. "Dışarı çıkıyorum, gelmen için 5 dakikan var."
Adım seslerini duymamla birlikte oflayarak başımı Mali'nin yastığına gömdüm. "Bittim ben," dedim sıkıntıyla. "Yaşlı demeyecektim ya, yaş onun kırmızı çizgisiydi."
"Aynen şuan tek sıkıntı ona yaşlı demiş olman zaten," dedi Mali alayla. "Kızına 18 yaşında yüzük takmanın hiçbir sakıncası yok, değil mi?"
"Dost musun düşman mısın lan?" dedim başımı kaldırıp yüzüne bakarak. "Teselli edeceğine niye hatırlatıyorsun? Unutmuştum ne güzel!"
"Çok konuşma, üstünü giyin dışarı çık." dedi tekrar yorganın içine girerek. "Kapıyı da yavaş çek. Uykumu bölme, ebeni bellerim."
Anlaşılan bana Mali'den fayda yoktu. Kumsal'ı da o güzel uykusundan dayak yeme korkusuyla uyandıramazdım. Selma Abla da şuan uyuyor olmalıydı, o da kurtaramazdı beni. Sıkıntılı bir nefes vererek eğildiğim yerden doğruldum ve yatarken köşeye fırlattığım beyaz tişörtü geçirdim üzerime. Altımdaki gri eşofmana hiç ellemeden yatağın altına koyduğum anahtarı alarak kapının deliğine soktum, üç kere çevirdikten sonra kapı açıldı. Başımı dışarı çıkarıp etrafı kolaçan ettim. Levent Abi görünürde yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN BUZ (TAMAMLANDI.)
Fiksi Remaja[TAMAMLANDI] ° Aşkın ve nefretin, Dostluğun ve düşmanlığın, Karanlığın ve aydınlığın, Şehvetin ve ihtirasın, en uçlarında yaşanan bir hikaye. Birbirlerine olan aşklarından yanıp tutuşan Karan ve Kumsal, rol gereği gittikleri lisede kardeşlermi...