Merhabalaaar merhabalaar. Hala burada olan sadık okuyucularım. Şimdi öncelikle bölüme başlamadan önce kendinizi bir hazırlayın her türlü olacak seye çünkü smut berbat ötesi. Kesinlikle yazamıyorum ve bir daha yazmam da. Yani önceden okuduklarımdan yola çıkarak yazdım pek bir halt bilmiyorum umarım doğrudur, iyidir falan. Olduğu kadar olmadığı kader.
Birde şey var ben bu sene üniversiteye hazırlanıyorum ve çok aktif olamam. Yani normal olandan da daha az aktif olacağım işte. Bölümler uzuuuun süre gecikebilir ama bırakmam kitabı merak etmeyin. Bu kadardı.
Şimdi bir bismillah ile bölüme başlayın. Yazım yanlışlarına aldırmayım. Eh, Artık bundan sonrası Allahu TeaĞĞlaya emanet, haayydi bakalım. Ben interneti kapatıp kaçcam siz bol bol yorum yapın. İyi okumalar...
Wade odaya adımını atar atmaz kapıyı ardından kapattı ve kucağında öpmekte olduğu genci sertçe kapıya yasladı. Peter'ın ağzından boğuk bir inleme kaçarken Wade'in saçlarını çekiştirdi hırsla.
Ela gözlü olan ince dudaklardan ayrılıp çenesinden boynuna doğru ıslak bir yolculuğa çıktığında esmer olan kafasını geriye atıp ona daha çok alan açtı.
Wade'i öylesine çok özlemişti ki bu basit dokunuşlarla bile kendinden geçiyordu Peter. Wade iz bıraktığından emin oldup boynundan ayrıldığında, baygın ancak arzu dolu bakışlarla baktı ona.
Kalçalarını tutan büyük eller sıkıca kendisini kavradığında tekrar inledi. Ardından aşağı yukarı hareket ederek sertleşmiş olan alete sürtündü.
"Mmhh, normalde sanki hep ilk defa yapıyormuşuz gibi utanırsın. Şimdi ki bu arsızlığının bir sebebi var mı?" diye sordu Wade beyaz boyuna tekrardan bir öpücük kondurmadan önce.
"Se-seni fazlaca özlediğimden olabilir."
"Bende seni özledim bebeğim."
"O zaman konuşmada göster özlediğini!" diye çıkıştı Peter sabırsızca. Wade gülümseyip başka bir şey söylemeden ince dudaklara yapıştı ve kapıdan ayrılıp yatağa doğru yürümeye başladı.
Küçük bedeni yavaşça yatağa bırakıp doğrulduğunda tişörtünü çıkardı hızla. Sonra beklemeden esmer genci de çıplak bıraktı.
Peter geriye doğru kayıp tamamen yatağa tırmandığında, Wade'de onun üzerindeki yerini aldı beklemeden. İnce parmaklar kaslarını okşayarak kasıklarına gidip erkekliğini kavradığında inledi derince.
Esmer gencin ellerini tutup başının üzerinde birleştirdi. Şimdi tamamen üzerinde uzanıyordu. Birbirine değen çıplak tenleri ikisininde ateşini yükseltirken Peter dibinde duran dudakları, daha fazla kayıtsız kalamayıp, kafasını kaldırarak kavradı.
Dilleri anında bir üstünlük savaşına girerken kesinlikle yavaş değillerdi. Galip gelen Wade oldu. Diliyle esmerin ağzını talan ederken elleride rahat durmayıp ince beli okşadıktan sonra kışkırtıcı bir yavaşlıkla dar pantolonun düğmesine gitti.
Islak bir sesle ayrıldıklarında "Bütün gece bu dar şeyi üzerinden çıkarmanın hayalini kurdum." dedi nefes nefese.
"Beni mi izledin a-ama ben seni hiç görme-dim?" diye sordu Peter gözlerini hala nemli olan dudaklardan çekebildiğinde.
"Evet, arkanı dönseydin beni görürdün. Ah, orada durup dakikalarca sıkı kalçalarını dikizledim. Sonra sen gidip o lanet koltuğa oturdun."
Esmer genç onun dediğine kıkırdadığı sırada Wade çoktan fermuarı da çözmüş, eli iç çamaşırının altına kayarak çıplak, sertleşmiş halde olan erkekliği kavramıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Re-Hope (SpideyPool)
FanfictionPeter Parker'ı kimse sevmemişti. Ne annesi ne de babası. Sevgi nedir bilmiyordu tâki Wade Wilson hayatına girene kadar. ********** "Peter, biliyor musun popon çok güzel." "Ne?!" "Hayır dur bu olmadı. Başka bir iltifat bulmam lazım. Buldum! Biliyor m...