Esmer genç yüzünü cama dönmüş, yorganı boynuna kadar çekili bir şekilde yatakta uzanıyordu. Sabah güneşli olan hava akşam olurken aniden bulutlanmış ve yağmur bastırmıştı. Yağmurun sesi kulaklarını doldururken hiçbir şey düşünemiyor yada hissedemiyordu.
Bomboştu içi. Tamamı ile boş. Üç dört saat önce olanlar bile umurunda değildi. O bayıldıktan biraz sonra doktor gelmiş ve bir iğne yapmıştı. Yine ataklarından biriydi işte sadece ilacına vaktinde ulaşamamıştı.
Yarım saat önce de uyanmış boş bakışarla yağan yağmuru izliyordu. Sadece güzel bir gün geçirmek istemişti. Sessiz, huzurlu ve belki mutlu ama tabi hayat yine siktiri çekip oyunu kendi kuralları ile oynamıştı.
Kimse yanına gelmemişti zaten o da gelsinler istemiyordu. Biraz sonra kapı tıklatılmış ve yavaşça açılmıştı. Kimin geldiğine bile bakmak istemiyor sadece ne söyleyecekse söyleyip gitmesini istiyordu.
Tony Peter'ı kontrol etmek için odasına giridiğinde arkası dönük olduğu için hala uyuduğunu düşünüp çıkacaktı fakat yapmadı. Gidip yatağa oturdu. O sırada gencin uyanık olduğunu fark etti.
"Hey, uyanmışsın. Nasıl hissediyorsun? Daha iyi misin?" Peter hiçbir tepki vermeden öylece durmaya devam edince hafifçe omzuna dokundu ancak çocuk temasa fazla izin vermeden kendini geri çekti. Bakışları sonunda esmer adamı bulunca yavaşça yerinden doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı.
"İyiyim." dedi kısaca soğuk bir sesle. Tony hafifçe kaşlarını çatsada bir şey demedi.
"Madem iyisin..seninle konuşmak istediğim bazı şeyler var. Öncelikle bu resim. Harley bana herşeyin bu resmi gördükten sonra olduğunu söyledi. Kim bunlar?"
Peter Tony'nin elindeki kağıdı yeni fark ediyordu. Ama bu bile bir tepki vermesini sağlamadı.
"Onlar mı? Biziz. Sen ve ben. Onu çok küçükken çizmiştim, seni özlediğim için. Kitapların arasında kalmış işte."
Esmer adam şaşırmıştı çünkü basit bir kağıt parçasından bu kadar büyük bir anlam beklemiyordu.
"Gerçekten mi? Yani..sen..."
"Evet evet. Her neyse boşver. Çocuk aklıyla yapılmış saçma sapan bir şey işte. Artık bu konuyu kapatabilir miyiz?" Peter cidden rahatsız olmuştu.
"Peki. Birde doktor kriz geçirdiğini söyledi. Ve sonra bunun için kullandığın ilaçları görmek istedi. Tabi benim ilaç kullandığından haberim yoktu. Dolaplarına ve çekmecelere baktığımda bir sürü ilaç buldum Peter. Kutu kutu hemde. Daha kaç yaşındasın ki? Neden bu kadar ilaç kullanıyorsun? Ve şu krizler ne zamandan beri var?"
Peter iç çekip gözlerini kapadı. Şu an bunları konuşmak istemiyordu. Öfkeliydi ve her an patlayabilirdi.
"Bunun bir önemi yok. Kullanıyorum işte."
"Peter sadece seni dinleyip çözüm bulmak istiyorum."
Artık sabrının sınırlarındaydı genç adam. Fazla bile dayanmıştı bunca şeye.
"Çözüm bulamazsın, tamam mı? Çözüm yok. Öğrenmek mi istiyorsun söyleyeyim o zaman. Sekiz yaşımdan beri kriz geçiriyorum. Panik ataklar, nöbetler, kabuslar. On yaşımda da o ilaçları kullanmaya başladım."
Tony gerçekten şaşırmıştı işte. O kadar ki konuşamıyordu. Bu çocuk ne yaşamıştı da böyle etkileri olmuştu?
"Sen..neden bana anlatmadın?"
Peter histerik bir gülüş bıraktı dudaklarının arasından. "Dinler miydin sanki beni? Umurunda olur muydu? Bu güne kadar yanıma gelip de bir kere bile nasıl olduğumu sormadın. Şimdi değişen ne? Bayıldım diye mi önemli oldum? Ah, merak etme ilk defa değil bu!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Re-Hope (SpideyPool)
FanfictionPeter Parker'ı kimse sevmemişti. Ne annesi ne de babası. Sevgi nedir bilmiyordu tâki Wade Wilson hayatına girene kadar. ********** "Peter, biliyor musun popon çok güzel." "Ne?!" "Hayır dur bu olmadı. Başka bir iltifat bulmam lazım. Buldum! Biliyor m...