LVIII

1.3K 103 143
                                    

Sarışın tanrı en yakın arkadaşının yanında durmuş önlerinde serili binlerce yıldızla dolu olan sonsuzluğa bakıyordu. Aylardır Asgard'daydı. Buraya geldiğinden beri asla eskisi gibi olamamıştı. Arkadaşları ile az zaman geçiriyor, çekici ile daha az oynuyor, Heimdall ve nadiren de annesinden başkasıyla konuşmuyordu. Reddedilmek ilk günki kadar olmasa da hala gururunu kırıyordu, üzüyordu.

"O ne yapıyor?" diye sordu Heimdall'a. Kimden bahsettiğini bildiğini biliyordu. "Kitap okuyor ve oğlunu düşünüyor. Seni de öyle, aylardır olduğu gibi. İkiniz için de endişeli. Buraya gelip gelmemek arasında ikileme düşmüş. Kendi içinde kendi düşünceleri ile çatışıyor. Çıkmaza düşmüş."

Thor hiçbir şey söylemedi. Hergün aynı şeyleri dinlediğinden alışmıştı. Bir süre sessizlik oldu. Ardından Heimdall konuştu tekrar.

"Hislerinin doğru olmadığını biliyorsun değil mi Thor? Bir dostun olarak konuşuyorum, Loki haklıydı. Odin bunu duyarsa tekrar kapatır onu zindana seni de sürer."

"Ahh sen de başlama! Bunların hepsini biliyorum."

"O halde neden kaçıyorsun? Daha ne kadar uzak durabilirsin? Kendinle birlikte ona da acı çektiriyorsun."

"Biliyorum ama umrumda değil. Eğer bana evet derse hepsinin üstesinden geliriz."

"Ama seni sevmiyor."

"Biraz zaman verirse o da anlayacak birbirimize ait olduğumuzu." Siyahi adam bir soluk bıraktı sakince. Kafasındaki altın kaskı çıkarıp kolunun altına aldı ve Thor'a doğru döndü.

"Bunu sana benim söylemem doğru olmaz ama.. onun kalbinde bir başkası var." Sarışın tanrı duydukları ile duraksadı. Kafasını hızlıca Heimdall'a doğru çevirip "Bu da ne demek?" diye sordu.

"Başkasına aşık işte Thor. Üstelemen yersiz." Thor yumruklarını sıktı sertçe. Üzgün mü kızgın mı yoksa şaşkın mı hissetiğini bilmiyordu. Karmakarışıktı.

"Kim peki?" dedi sıktığı dişleri arasından tıslarcasına.

"Bunu söyleyemem. Zaten henüz kendisi de farkında değil ama yakında anlayacak. Bak Thor, bazen Yüce Odin'in oğlu Thor bile olsan istediğin her şey olmaz. Yaşanan onca şey ve ızdırap gibi geçen bir çocukluktan sonra Loki'nin seni kardeşi olarak sevmesi bile bir şans. Olmayacak şeylerin peşinden koşmaktansa elindekinin değerini bil. Sana başka türlü nasıl anlatırım bilmiyorum. Vazgeç artık."

"O kadar kolay olsa bunu çoktan yapmaz mıydım sanıyorsun!?" diye bağırdı Thor. "Canımın yanması hoşuma mı gidiyor sence. Elimde değil ki!"

Heimdall kaskını tekrar kafasına takıp orada Thor'u yalnız bırakmadan önce "İyice düşün dostum. Loki Midgard'ı seçti bile sende çok yakında Asgard'ın kralı olacaksın. Kardeşini yanında tut Thor bir daha şansın olmayabilir. Zeki krallar her zaman doğru kararı verirler."dedi. Ardından kılıcını orada bıraktı ve gitti.

Thor ne kadar süre daha durup düşündü bilmiyordu ancak ani bir kararla arkadaşının bıraktığı kılıca ilerleyip yerine yerleştirerek geçidin açılmasını sağladı. Doğruydu, krallar her zaman doğru kararlar verirlerdi ve ne kadar acı olursa olsun kardeşini seçecekti.

Sarışın tanrı birkaç saniye içinde kendisini kulenin terasında buldu. Derin bir nefes alarak etrafına bakındı, burayı özlemişti. Dostlarını, onlarla birlikte savaşmayı ve kardeşini. Evet. Evet Loki onun kardeşiydi, sadece kardeşi. Başka bir şey kesinlikle değil!

Kendi kendine 'kardeşin kardeşin' diye sayıkladığını fark ettiğinde kafasını iki yana sallayarak bundan vazgeçti ve içeriye adımladı. Ortak salonda kimse yoktu. Elinde ki çekici masaya bırakarak "Jarvis!" diye seslendi. "Herkes nerede?"

Re-Hope (SpideyPool)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin