Aylaaaaar sonra gelen yb ve onu bekleyen biricik okuyucular. Hepinize meraba canlarım. Biraz gecikti üzgünüm. Aslında bölüm bu kadar değildi de bir kısımda tıkandım ve bende orayı kesip finali azıcık değiştirdim. Umarım beğenirsiniz. Hepinizi çoook seviyorum. Diğer bölümde görüşürüüüüz❤❤❤❤❤❤❤❤
"Wade, cidden yapma artık. Dikkatimi dağıtıyorsun."
"Sen çok huysuz bir örümceksin. Sadece seni seviyorum biraz ne var ki?"
"Ben kahvaltıyı hazırladıktan sonra sevsen. Yada bana yardım etsen ve hemen bitse. Çünkü gerçekten açım."
Peter sürekli söylenirken Wade'in onu dinlediği yoktu. Peter evine geldiğinde ona sabah olanları üstün körü anlatmış sonrada aç olduğunu söyleyip mutfağa geçmişti kahvaltı hazırlamak için. Ancak sevgilisi asla rahat durmayıp gelmiş ve dakikalardır arkasından sarılmış vaziyette boynuna ve yüzüne öpücükler sıralıyordu.
Esmer genç en sonunda elindeki domates ve bıçağı bırakarak arkasına döndü ve kalçasını tezgaha yaslayarak ona zafer gülümsemesiyle bakan ela gözlü sevgilisine baktı.
"Sen hiç aç değil misin?"
"Seni yiyorum ya işte." Wade onun yanağına bir öpücük daha kondurup geri çekildi. Peter burnundan derin bir nefes verip güldü. "Ne yapacağım ben seninle?"
"Yani bilemiyorum ama ilerde evlendiğimizde sana rahat vermeyeceğim kesin." Ela gözlü olan sevgilisinin anında kızaran yanaklarına bakıp gülümsemesini büyüttü. "Böyle yanaklarının hemencecik kızarmasına bitiyorum."
Peter onun omzuna vurdu hafifçe. "Yah! Tamam yeter hadi yardım et bana hemen yapalım."
"Bir alt dudak ver bırakacağım, söz." Esmer genç göz devirip kısa bir öpücük kondurdu birkaç santim ötesindeki dudaklara. Wade gözlerini kısıp düşünür gibi yaptı ve "Yok olmadı bu bir daha." dedi. Ardından tekrar öptü ancak bu kez geri çekilmesi uzun sürmüştü. Islak bir sesle ayrıldıkların da "Bu daha iyi." dedi ve Peter'ı kenara çekerek yarım bıraktığı domatesi doğramaya devam etti.
Bir saat içinde herşey hazır omuştu. Kahvaltı ettikten sonra birlikte toplamışlardı. Wade normalde olsa bunları öylece bırakırdı ancak simdi hayatında Peter gibi bir etken vardı. Mecbur yapmak zorundaydı.
En sonunda işler bittiğinde Wade mutfaktan çıkıp düşenceli bir sekilde koltukta oturan sevgilisinin yanına kuruldu ve kollarını omuzlarına sararak kendise çekip uzanmasını sağladı. Kahve saçlara bir öpücük kondurduktan sonra "Demek o piç herif seni nüfusuna almak istiyormuş ha? Merak ediyorum acaba her zaman mı maldı yoksa sonradan mı gelişti?" dedi.
Peter kaşlarını çatıp "Düzgün konuş." diye uyardı onu. "İyi, kibar küfrederiz. Peki Loki ne söyledi?" dedi Wade bu kez.
"Henüz konuşmadım onunla ama iyi bir tepki vermeyeceği kesin."
"Saçma, bu senin karar verebileceğin bir şey neden onun fikrini umursuyorsun ki?"
"Çünkü o benim babam."
"Gerçek değil ki?" Esmer genç doğrulup yönünü ona çevirdi ve ellerini dizlerine koydu. "Gerçek, Wade! Bunu anlattım sana."
"Cidden her şeyi anladım ama aile bağlarınız? Hayır kafam basmıyor. Yani düşün şimdi o mal, pardon Stark senin biyolojik olarak baban. Şimdi o kaptan popo ile evlenecek ve bir baban daha olacak. Sonra Loki'de var etti sana üç baba. Hadi o da evlenirse ileride oldu mu sana dört baba ya da üç baba bir anne. Harley de var tabi. Siz kardeş değilsiniz ama kardeşsiniz de. Ama senin dört ebeveynin olurken onun iki olacak. Bir de şu anlattığın demir kollu var kaptan popo'nun kardeşi miydi neydi? Onlar da aslında akraba değil ama öyleler de. Şimdi bu adam senin amcan oluyor. Harley'in de oluyor. Ekiptekilerde bildiğin aile. Ama hiçbiriniz de kan bağı yok. Ne yaptınız acil aile aranıyor diye önünüze geleni kuleye mi çektiniz siz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Re-Hope (SpideyPool)
FanficPeter Parker'ı kimse sevmemişti. Ne annesi ne de babası. Sevgi nedir bilmiyordu tâki Wade Wilson hayatına girene kadar. ********** "Peter, biliyor musun popon çok güzel." "Ne?!" "Hayır dur bu olmadı. Başka bir iltifat bulmam lazım. Buldum! Biliyor m...