Öncelikle hepinizden çok çok çok çok çok çok çok özür diliyorum. Bölümü erken atacaktım ancak elektrikler bütün gün kesikti ve benimde şarjım yoktu. O yüzden şimdi atabildim. Gerçekten çok üzgünüm. Umarım affedersiniz. İyi okumalar...
"Bundan sonra bende seninle okula geliyorum ve artık burada kalacağım. Harika değil mi? Tam bir aile gibi olduk."
Peter duyduğu şeylerle aniden beliri veren öfkeyi bu kez görmezden gelemedi. Sıktığı dişleri arasından "Siz ne saçmalıyorsunuz böyle?!" deyip gözlerini ikisi üzerinde gezdirdi.
"Siz beni delirtmek mi istiyorsunuz? Eğer öyleyse tebrik ederim, ÇÜNKÜ BAŞARDINIZ!!" Sözünü bitirmesiyle Harley'in suratına yumruğu indirmesi bir oldu. Bununla yetinmeyip onun sarı saçlarını kavradığı gibi kendine çekip dizine vurarak yere düşmesini sağladı.
"Aileymiş! Ne ailesi be ne ailesi? Hayatımı çaldıktan sonra birde aile olacağız diyor. Seni-seni öldüreceğim. Nefret ediyorum senden."
Harley'in tuttuğu saçlarını sertçe çekip kafasını defalarca yere vurdu. Sonra nefes nefese doğrulup Tony'e döndü.
"Sen?! Baba bozuntusu. Hayatımı mahvettin. Çocukluğumu, hayallerimi, her şeyimi. Beni bir kez bile sevmezken ona hayatını harcadın!" diye bağırdıktan sonra esmer adamın üzerine doğru koşup kucağına atladı ve ikisininde yere devrilmesini sağladı.
Yanaklarını tutup kendisine çekti ve kafasını sertçe ısırdı. Evde Tony'nin acı dolu çığlığı yankılandı. Ancak bu sadece Peter'ı güldürdü. Şuan tam bir psikopat gibi görünüyordu ve bakışları kendinde olmadığını belli ediyordu.
Ellerini esmer adamın boynuna sarıp onu boğmaya başladı. "Sonunda beni delirttiniz. Mutlu musun ha? Konuşsana. Sonunda kafayı yedim işte." Tony'nin suratı giderek daha koyu bir hal alırken Peter adının seslenildiğini duydu.
"Peter, hey Peter. Orada mısın?" Peter kafasını iki yana sallayıp kendisine geldi ve karşısında elini sallayarak ona seslenen Harley'i fark etti. Sonra da onları izleyen Tony'ye baktı.
"İyi misin? Daldın gittin. Mutlu olmadın mı yoksa?" Esmer genç az önce olanların sadece kendi hayali olduğunu anlayınca biraz bozulsada belli etmedi ve yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi.
"Ah, hayır. Mutlu olmam mı hiç, bu harika. Hatta o kadar mutlu oldum ki elimde olsa kanat çıkartacağım. O derece yani."
Bunun üzerine Harley'de gülümsedi ve "Harika! Sevineceğini biliyordum. Sana demiştim değil mi baba?" dedi Tony'ye dönerek. Tony'de ona gülümseyip kafasını salladı.
"Pekala... Ben dinleneceğim, yorucu bir gündü de. Müsadenizle." Peter tam yukarı çıkacakken Harley onu kolundan yakaladı. Peter en sonunda kolunu kesecekti çünkü herkesin bunu yapmasından bıkmıştı.
"Ama yemek için seni beklemiştik. Bize katılmayacak mısın?"
Esmer genç az önce düşündüğü şeyleri yapmamak için kendini çok zor tutuyordu. "Hiç aç değilim. Bu seferlik bensiz yiyin. Ayrıca daha bitirmem gereken ödevlerim var. O yüzden..." dedi kolunu yavaşça ondan çekip "...odama çıksam iyi olacak. Size afiyet olsun."
Harley hafifçe dudaklarını büzüp "Tamam, sen nasıl istersen." dedi.
Peter sonunda ondan kurtulunca hızlı bir şekilde yukarı çıktı. Aslında ödevleri falan umurunda değildi. Sadece onların o harika "baba-oğul" ilişkilerini izlemek istemiyordu.
Odasına girdiği an kapısını kapatıp çantasını öykesine fırlattı ve yataktaki yastığı alıp yüzüne kapattı. Ve ardından demin çıkaramadığı sinirini bağırarak atmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Re-Hope (SpideyPool)
FanfictionPeter Parker'ı kimse sevmemişti. Ne annesi ne de babası. Sevgi nedir bilmiyordu tâki Wade Wilson hayatına girene kadar. ********** "Peter, biliyor musun popon çok güzel." "Ne?!" "Hayır dur bu olmadı. Başka bir iltifat bulmam lazım. Buldum! Biliyor m...