Peter bütün gece uyuyamamıştı. Sanki gözlerini kapatsa tekrar aynı şeyleri yaşayacakmış gibi hissediyordu. Neyse ki Tony onu yalnız bırakmamıştı. Gece boyunca sık sık kendisini kontrol etmiş ve ilgilenmişti. En azından elinden geldiğince.
Ertesi gün dinlenmesi gerektiğini düşündüğü için Peter'ı okula göndermemişti Tony. Daha önce o da Harley'in gücü etkisinde kaldığı için neler yaşadığını anlayabiliyordu. Bu yüzden ona oldukça ılımlı yaklaşmaya çalışıyordu.
Harley okula yalnız gitmişti. Peter Tony'nin verdiği bir ilaç sayesinde günün çoğunu uyuyarak geçirmişti. Akşam olduğunda da yemeğini odasında yemişti. Aslında aşağıda da yiyebilirdi ama Harley'i görmek istemiyordu. Ona kızgındı ama daha çok korkuyordu.
Artık onun bir şeyleri bildiğinin farkındaydı Peter ve başkalarına anlatmasından korkuyordu. Loki'den ya da annesinin yaptıklarından bahsetmesinden korkuyordu. Ayrıca artık kendisi hakkında ki düşüncelerini de biliyordu.
O bunları düşünürken odanın kapısı tıklatıldı. Muhtemelen Tony gelmişti. "Gel." dedi Peter ancak kimse içeri girmedi. Bir kez daha tıklatılınca esmer genç kalkıp kapıyı açtı fakat kimse yoktu. 'Yine hayal görüyorum' heralde diye düşünüp kapıyı kapatacakken yerdeki bir dilim çikolatalı pastayı farketti.
Pastayı alıp tekrar içeri girdiğinde bu sefer de kapının altından bir kağıt geldi. Pastayı masaya bırakıp kağıdı aldı ve okumaya başladı.
Peter, şey bu pastayı senin için yaptım. Çikolata insanları mutlu ediyor bu bilimsel olarak kanıtlandı. Ve ben çikolatayı çok severim umarım sende seviyorsundur. Ah, ben Harley bu arada. Evet. Seni dün çok üzdüğümün ve korkuttuğumun farkındayım. Bunun için özür dilemek istedim. Ben öyle olmasını istemezdim. Sadece, ah neyse boşver. Yalnızca bilerek yapmadığımı bil istedim. Üzgünüm. Umarım daha iyisindir. O pastanın hepsini de bitir lütfen. Okuldan geldiğimden beri onunla uğraşıyorum. Emeğe saygı. Bu yazı saçma yerlere gitmeden bitiriyorum. Lütfen beni affet.
Harley...Peter elinde olmadan gülümsedi. Bu çok ince bir düşünceydi. Belki de haksızlık ediyordu. Sonuçta onun da hiç arkadaşı yoktu ve biraz düşününce Tony'nin kendisini sevmemesi ve onu sevmesi için kafasına silah dayamamıştı.
Yine de hala pek sevdiği söylenemezdi ancak Harley bir adım atmıştı. Hatta on belki yirmi, otuz adım falan. Galiba sıra Peter'daydı.
"Jarvis, Harley odasında mı?"
"Evet Bay Parker."
"Tamam, teşekkürler." Peter elinde ki kağıdı masaya bıraktı ve aşağı indi. Mutfaktan bir çatal daha alıp tekrar odasına çıktı. Sonra pastayı da alıp Harley'in odasına gitti ve kapıyı hafif araladı.
"Merhaba, müsait misin? Gelebilir miyim?" Harley Peter'ı görünce bir an afalladı. Hemen yatağa saçılmış olan fotoğrafları toparlamaya başladı.
"Ah, Peter. Burada ne işin var? Tabi ki gelebilirsin!" Telaşla her şeyi yanındaki kutuya tıkarken Peter neden böyle yaptığını anlamamıştı. Ne vardı ki o fotoğraflarda bu kadar gizemli?
"Onlar Bay Stark ile olan resimler mi?"
"Hayır yani evet. Aslında karışık. Neyse boşver onları sen ne için gelmiştin?" o sırada elinde tuttuğu pastayı fark edince birden suratı asıldı. "Yaptığım pastayı mı beğenmedin. Of! Berbat olmuş değil mi? Çok aptalım, neden kendim yaptıysam. Sanki pastacılar öldü. Üzgünüm, bir özrü bile beceremiyorum."
Peter hafifçe tebessüm edip elinde ki iki çatalı havaya kaldırdı. "Aslında henüz tatmadım. Birlikte yeriz diye düşünmüştüm." Harley'in gözleri kocaman olurken yüzünde de büyük bir gülümseme yer edinmişti. "Gerçekten mi? Yemin et!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Re-Hope (SpideyPool)
FanfictionPeter Parker'ı kimse sevmemişti. Ne annesi ne de babası. Sevgi nedir bilmiyordu tâki Wade Wilson hayatına girene kadar. ********** "Peter, biliyor musun popon çok güzel." "Ne?!" "Hayır dur bu olmadı. Başka bir iltifat bulmam lazım. Buldum! Biliyor m...