başlangıç.

9.8K 357 57
                                    

Kızıl tilkiler beş yıl yaşardı. Tek başlarına dolaşırlardı, eğer tek başlarına değillerse ve kalabalıklarsa anne tilki ve baba tilki, çocuklarına avlanmayı öğretirlerdi. Kendi alanlarının işgal edilmesinden hoşlanmazlardı. Kurnaz ve zekilerdi. Tilkilerin en yaygını olan kızıl tilki olduğu için tilki denildiği vakit akla hemen kızıl tilkiler gelirdi.

Bu güzel hayvanlar sadece beş yıl yaşardı ama ben onların aksine, insan bedenine bürünmüş bir tilki olmama rağmen, yirmi bir yaşındaydım. Doğdum doğası tilkileri andıran saçlarım başıma bela olmuştu. İlkokuldaki çocuklara kalırsa saçlar yalnızca siyah ve sarı olurdu. Ortaokuldaki ergenlere kalırsa, saç her renge boyatılırdı. Lisedeki gençlere kalırsa, değişik ve güzeldi. Üniversitedekilere kalırsa, her şey normaldi. İnsan okudukça, beyni çalışıyordu. Karşımdaki insanların beyninin çalışmasını beklerken, sayısız defa zorbalığa maruz kalmıştım.

Vücudumda tilki özelliklerimi barındırmamın yanında, duyularımda da o özelliklere sahiptim. Bir çıt sesi çıksa, o sesin kimden geldiğini bilir, onlarca metre ötemde duran bir şeyin kokusunu keskin bir şekilde bilirdim. Bu kötü bir şeydi. Normal insanların duyması gerektiğinden daha yetenekli bir duyuştu.

Bir tilkinin kurnazlığıyla uğraşmak için, aslan olman gerekirdi. Her aslan için geçerli değildi bu. Kral olman gerekirdi. Kendi türünü bile önünde çöktürecek kadar yüce olmalıydın çünkü tilki herkes gibi değildi. Tilkiler sadece beş yıl yaşardı ama özgürlüğü kısıtlanırsa onu kimse tutamazdı. Herkese diz çöktüren aslanı, kurnazlığıyla önünde diz çöktürürdü.

Masallarda bu geçmezdi. Hatta hiçbir kaynak bunu doğrulamazdı. Aslanın cüssesi tilkinin cüssesinden büyük olabilirdi ama hiçbir canlı tilkinin zekasıyla boy ölçüşemezdi. Tilkinin zekası, aslana bile ağır gelirdi.

Ama ne olursa olsun, tilki savaşın sonunda kazanacağını bilse dahi o savaşa girmez ve aslana kazandığını zannettirirdi. Çünkü tilki kurnazdı. Kral aslanı devirirse, aslanları karşısına alacağını bilirdi. Yurdunu bırakmak zorunda kalır ve kaçardı. Bir tilki, evini özlerse beş yıl dolmadan ölürdü.

Bir tilki olarak aslan gördüğüm zaman kaçmayı öğrenmiştim. Kaçmazsam kendime engel olmadan savaşabilirdim. Zaten insanlar arasında, çok fazla aslan yoktu. Bunun için rahatlık bedenimden bir türlü ayrılmazdı.

Ta ki, o gelene kadar .

O geldi ve yalnız tilkiliğime baba olmak istedi.







***

Her başlangıcı, başlangıç diye yargılamayalım. Bazı başlangıçların sonu yoktur.

Neyse.

Görüşmek üzere.

Gününüz tilkiler kadar güzel geçsin.

tilki, aslanın ininde.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin