13. Bölüm

121K 5.9K 195
                                    


İyi okumalar...





Genç kız şaşkınlıkla Kemal'e bakıyordu. "Anlamadım, az önce ne dedin?" Kemal ağzından kaçırdığı sözler yüzünden sinirlenmişti. Derin bir nefes alarak "Bunu söylememem gerekirdi. Bu aramızda kalsın. Doğu bey senin öğrendiğini bilirse öfkesinin önüne geçemeyiz. Işık onun en hassas noktası!" Güneş yutkunarak Kemal'e bakmaya devam ediyordu. "Bilmek istiyorum. Esra çocuğunun üzerinde ki hakkı sattı demekte ne oluyor?" Kemal arabayı çalıştırarak ilerlemeye başladığında bir yandan da Güneş'e kısa bilgi veriyordu. "Bak... Doğu bey karısı oğlunu doğurduktan sonra onu gönderdi. Neden olduğunu sana söyleyemem ama sadece şunu bilmende fayda var. Esra çocuğu karşılığında Doğu beyden yüklü miktarda para aldı ve çocuk üzerinde hak iddia edemeyeceğine karşılık belge imzaladı." Güneş ne diyeceğini bilememişti. Nasıl bir kadın çocuğunu satardı hem de kocasına! Kocası... Doğu'nun Esra ile evlendiğini duyduğu anı hatırladığında yaşadığı acıyı yeniden hissetmişti. Derin bir iç çekerek arkasına yaslandığında aklına beliren başka bir soruyla Kemal'e yeniden bakmıştı. "Şu benim patronum hakkında ki sözlerin..." Kemal elini direksiyonda sıkarak fazla konuştuğu için kendi kendisine içten içe söylenmeye başlamıştı. Bu kız onun söylenmemesi gereken şeyleri söylemesine neden oluyordu. Sonunda "Bunun hakkında bir şey söyleyemem, sadece Doğu bey ile Aksoy Holding sahibinin rakip olduklarını bilmende fayda olduğunu düşünüyorum. Senin kaldığın yeri öğrendiklerinde casus olduğunu düşünebilirler." Güneş şaşkınlığı artarak Kemal'e bakıyordu. Bunu beklemediği gözlerinde ki ifadeden belli olsa da Kemal ona asıl gerçeği söylememişti. 

Güneş iş yerinin önünde arabadan indiğinde düşünceliydi. Kemal o binaya girene kadar ardından bakmış ve sonrasında kendi işleri için oradan ayrılmıştı. Eski karısının döndüğünü patronuna söylemek zorundaydı ama önce Esra'nın neden geri döndüğünü öğrenmesi gerekiyordu. Tam her şey düzelmişken yeniden o kadının ortaya çıkması genç adamın da canını sıkmaya yetmişti. Tam da bu sırada Serdar ofisine giren Güneş ile göz göze gelmişti. Güneş başta tedirgin olsa da sakin kalmayı başarmıştı. Sonuçta bu iş yerinde geçiciydi. Serdar Güneş'e imalı bir şekilde bakarak "İyi dinlenebildiniz mi?" diye sorduğunda Güneş başta ne demek istediğini anlamamıştı. Serdar sözlerine devam ederek "Akşam konuşmak istemediğinizi anlayabiliyorum ama şuanda konuşmamanız için bir sebebiniz yok değil mi?" Güneş odadaki masasına giderek çantasını bırakmış ve Serdar'a dönerek "Bu gün tam olarak ne işi yapmam gerekiyor efendim?" Serdar onun kendisini önemsemediğini almadığında içten bir öfke sarmıştı içini ama bunu dışa vuramıyordu. 

"Bugün planlar üzerine bir göz atarız. Gerçi yapılacak proje için hala arsa sahibi ile anlaşamadık. Satmaya yanaşmıyormuş sahibi!" Güneş başını iki yana sallayarak cevap vermeden önünde ki planlara bakmaya başlamıştı. İşte yeni olması genç kızının ne yapması gerektiği konusunda karar vermesini zorlaştırıyordu. Serdar'ın onun her adımını takip ettiğinin farkındaydı ve bazen bu işten hoşlanmıyordu. Onun kendisini izlemesini başta yeni olmasına yorsa da son bunun artık o kadar basit olmadığının farkındaydı. "Bu planların nesini kontrol etmem gerektiğini anlayamadım. Serdar fırsat kollar gibi hemen yerinden kalkarak genç kızın yanına gitmişti. Güneş başını kaldırdığında Serdar ile burun buruna gelince gözleri büyümüştü. Hızla geri çekilerek tekrar planlara odaklanmaya başlamıştı. "Bak burası büyük bir fabrika ve etrafında da planlı küçük bir yerleşim alanı kurulacak. Bu yüzden eksiklerini kontrol etmeliyiz." Güneş derin bir nefes alarak tekrar planlara yoğunlaşmıştı. İçinden de kendisi ile savaş veriyordu. Serdar onun dikkatini toplamaya çalıştığının farkındaydı ve bu durumla içten içe eğleniyordu. Ona göre bu durum genç kızın kendisinden etkilendiğini gösteriyordu. Tam da bu sırada ofisin kapısının açılması ile ikili bakışlarını kapıya yönlendirmişti. 

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin